RTEÜ'LÜ BİLİM İNSANLARI, DÜNYANIN EN NADİR CANLILARINDAN LEOPAR SAZANINI ARIYOR
DÜNYANIN en nadir canlılarından biri olan ve yok olduğu sanılırken 2012'de Siirt'teki balıkçı tezgahında cansız halde bulunup Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde (RTEÜ) sergilenen 'leopar sazanı' için, Dicle ve Fırat nehirlerinde keşif turuna çıkıldı.
DÜNYANIN en nadir canlılarından biri olan ve yok olduğu sanılırken 2012'de Siirt'teki balıkçı tezgahında cansız halde bulunup Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde (RTEÜ) sergilenen 'leopar sazanı' için, Dicle ve Fırat nehirlerinde keşif turuna çıkıldı. Bölgedeki arama çalışmalarında türün, doğal yaşam ortamında keşfedilip, canlı olarak incelemeye alınması hedefleniyor. Leopar sazanının dünyanın en çok aranan 10 balık türünden olduğunu aktaran RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Kaya, "Leopar sazanı, yörede komanda balığı olarak bilinen bu balığın hayatını sürdürdüğüne dair ipuçları arayacağız" dedi.
Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından kırmızı listeye alınan ve Shoal adlı Doğa Koruma Örgütü tarafından dünyanın en çok aranan 10 balık türü arasında yer alan leopar sazanına 2012'de Siirt'te, bir balıkçı tezgahında rastlandı. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde kurulan balık müzesinde sergilenmeye başlanan leopar sazanının yaşadığının düşünülmesi üzerine RTEÜ'lü bilim insanları, Dicle ve Fırat nehirlerinde keşif turuna çıktı. Bölgede, balıkçı esnafıyla iş birliği halinde başlatılan aramalarda türün doğal yaşam ortamında keşfedilip, canlı olarak incelemeye alınması hedefleniyor. Çalışmaların olumlu sonuçlanması halinde anatomik ve morfik çalışmaları tamamlanacak türle ilgili koruma eylem planı hazırlanacak.
'KARAKTERİSTİK ÖZELLİĞİ, VÜCUDUNDA BÜYÜK, YUVARLAK BENEKLER VAR'
Leopar sazanının son görülen türünün cansız halde bulunduğunu anlatan RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Kaya, "Gördüğünüz üzere üzerinde benekler var. Türünün en karakteristik özelliği başından, yüzgeçlerinden, vücutlarının tamamında büyük yuvarlak benekler var. Bu benekler leopar havası verdiği için bu isim verilmiş. Doğrusu yörede Dicle Fırat Havzası'nda da 'Komando Balığı' diye geçiyor. Ağabeyim yüksek lisans tez çalışmamda bana eşlik etti. Kendisi taksiciydi. O sıralarda işini bırakıp, tüm Dicle sahasında hatta Şırnak, Van, Bitlis, Bingöl ve Siirt bölgelerinin tamamını dolaştık. Bu çalışmalar süresince hangi balık nedir? Ne değildir? Az çok o da şahit oldu. Kendisi taksici olduğu için çevresine de bakıyordu benim de tavsiyelerimle, bir telefon açtı. 'İlginç bir balık var' dedi. 'Bu bizim hassas, özel, nadir olan henüz bulamadığınız leopar sazanı olabilir, hemen onu satın al' demiştim. Maalesef balıkçıda bulduk, bulduğumuzda ölmüştü" diye konuştu.
'BULMAK İÇİN UMUTLUYUZ'
Kayıp türü bulmak için umutlu olduklarını belirten Doç. Dr. Kaya, "Dünyadaki kayıp balıklar listelendi. Yanlış hatırlamıyorsam 300 kadar kayıp balık türü var. Bunların içinden en hassas, en özel bol balık türü listelendi. Bunların ikisi de Türkiye'de yayılış gösteren türler. Türkiye'deki bu kayıp balık arama çalışmalarında bize önderlik etme teklifi geldi. Biz de zaten kendi işimiz olduğu için seve seve kabul ettik. 2'nci kayıp balık türü olan ve arkada da gördüğünüz leopar sazanı yörede komanda balığı olarak bilinen türü arama çalışmaları için yeni bir faaliyet durumundayız. Arazi çalışması yapıp, bu balığı arayacağız. Bulmak için umutluyuz. Yani hala bu balığın hayatını sürdürdüğüne dair bir ipuçları arayacağız" dedi. (DHA)