RİZE Karadenizli sanatçı çayını türkü söyleyerek topladı
Karadenizli sanatçı çayını türkü söyleyerek topladıRİZELİ türkücü Hülya Polat, koronavirüs tedbirleri kapsamında konser programları iptal edilince geldiği köyünde ailesiyle çay hasadına katıldı.
Karadenizli sanatçı çayını türkü söyleyerek topladı
RİZELİ türkücü Hülya Polat, koronavirüs tedbirleri kapsamında konser programları iptal edilince geldiği köyünde ailesiyle çay hasadına katıldı. Çayda yaşanan işçilik sorunu nedeniyle komşularının çay hasadına da yardım eden Polat, çay bahçelerinde seslendirdiği türkülerle üreticilere keyifli anlar yaşattı.
Doğu Karadeniz Bölgesi'nde süren yaş çay hasadında bu yıl koronavirüs tedbirleri kapsamında sınır kapılarının kapatılması ile 40 bin dolayında yabancı işçi gelemedi. Bölgede aileler kendi imkanları ile yaş çay hasadını yaparken, her meslek grubundan kişiler de kendi bahçelerinde hasada destek veriyor. Rizeli ses sanatçısı Hülya Polat da konser programları iptal edilince Pazar ilçesindeki Merdivenli köyüne geldi. Kendi çayını hasat eden türkücü, komşularına da yardımcı oluyor. Polat, çay bahçelerinde seslendirdiği türkülerle üreticilere keyifli anlar yaşatıyor.
'KARANTİNAM BİTTİ, ÇAY BAHÇESİNDEYİM'
Koronavirüsten dolayı köyüne erkenden geldiğini söyleyen Hülya Polat, "Koronavirüs vakaları ortaya çıkmaya başladığında İstanbul'daydım. Yaklaşık 2 ay kadar İstanbul'da yalnız kaldım. Hastalığın paranoyasına kapılıp kendimi deli gibi temizlik eder halde bulduğumda artık Rize'ye Pazar'a ailemin yanına gitmem gerektiğini fark ettim. Gerekli izinleri alarak 3 hafta önce ailemin yanına geldim. 2 haftasını karantinada geçirdim. Artık köyümü rahat rahat geziyorum. Çok mutluyum, maske görmesem salgın hiç aklıma gelmiyor. Şimdi artık doğup büyüdüğüm topraklarda ailemle, akrabalarımla komşularımla birlikte bu koronavirüs belasının bitmesini bekliyorum. Beklerken de boş durmuyorum. Çay hasadına katılıyorum" dedi.
'MECİ KÜLTÜRÜMÜZ HAYAT BULDU'
Önceki yıllarda çay hasadını işçilerin yaptığını belirten Polat, "Virüs dolayısıyla bu yıl bölgede bir işçilik problemi ortaya çıktı. Ben de önce kendi çayımı topladım büyük bir keyifle. Sabah 6'da girdim çaylığa akşam 4'te çıktım ama 2 gün sonra hareket edecek halim kalmamıştı, avuçlarımın içi su tutmuştu. Şimdi toparlandım ve artık komşularıma yardım ediyorum. Burada imece işine 'meci' derler. Hep beraber meciye gidiyoruz. Çünkü bu yıl çay işçiliği karaborsa oldu. Bu bölgede birkaç kişi var çay işçiliği yapan, onlar da kimseye yetişemiyor, dolayısıyla bölgenin eski kültürü meci yeniden hayatımıza girmiş oldu. Eskiden bölge bu kadar göç vermemişti, herkes kendi çayını kendi toplar birbirlerine yardım ederdi, çay işçisi gibi bir kavram yoktu. Şimdi bu hastalıkla beraber eskiye dönmüş olduk. Çok eğleniyoruz. Hem birbirimizi görüp hasret gideriyoruz hem çayı toplayıp işimizi hallediyoruz hem de türküler söyleyerek eğleniyoruz" diye konuştu.