Rize'deki "Usulsüz Dinleme" Davası
Rize'de "usulsüz dinleme" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 16 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Rize'de "usulsüz dinleme" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 16 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Rize Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 9. duruşmaya, başka bir davadan tutuklu bulunan sanıklardan Bilal Meşe, tutuksuz sanıklardan dönemin istihbarat şube müdürü Mehmet Şevki Meşe, Veli Akçay, Ali Burnaz, Zekai Genç, Mesut Yıldız ve Gülbey Kutun katıldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, tutuklu bulunan Mehmet Doğan, Alper Gulabioğlu, Mehmet Ali Albayrak, Türker Ünüvar, Sinan Karabaş, İlhami Dağ ve Mehmet Ali Gavacık ile tutuksuz sanıklar İbrahim Tohumcu ve Mehmet Söyler duruşmaya SEGBİS sistemi ile dahil oldu.
Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, tespitlerin yapılmasının ardından tüm sanıklara 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu 7/1 ve 5. maddeleri kapsamında "silahlı terör örgütü üyesi olmak" iddiası ile ek savunma hakkı verdi.
Sanık savunmaları
Sanık İbrahim Tohumcu, önceki savunmalarını tekrar ederek, bütün dinlemeleri yasal prosedür içerisinde yürüttüğünü, dinlemesi gerçekleşen polis memuru F.S. hakkında uyuşturucu ticareti yapmaktan yasal işlem yürütüldüğünü, bahse konu FETÖ ile hiçbir bağlantısı olmadığını iddia etti.
Mehmet Doğan ise örgüt üyeliğini reddederek, evrakta sahtecilik yapmadığını, hakim kararı ile A.G'yi dinlediklerini savundu.
Sanık Mehmet Söyler, 2011 yılında memuriyetten emekli olduğunu, yasal olmayan çalışmaların içerisinde yer almadığını, örgüt ile herhangi bir irtibatı olmadığını ve bu soruşturma dışında hiçbir dosyada adının geçmediğini öne sürdü.
Sanıklardan Mesut yıldız ve Gülbey Kutun da Şırnak'ta görev yaptıkları dönemde haklarında FETÖ ile ilgili hiçbir dava ve soruşturma olmamasına rağmen sadece bu dosyada adları geçtiği için KHK ile açığa alınmadan ihraç edildiklerini söyledi.
Sanık Bilal Emre'ye, Rize Barosu tarafından zorunlu avukat olarak atanan Kürşad Mercan ise müdafilik yapmayacağını belirterek savunmayı reddetti.
Emre savunmasında sadece iki polis memurunun dinlenmesinde imzasının olduğunu, ikisi hakkında da yasal işlem yapıldığını ifade ederek, örgüt üyeliğini reddetti.
Dönemin istihbarat şube müdürü sanık Şevki Meşe ise örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmeyerek, hakkında yürütülen soruşturmalarda örgüt ile bir bağlantısının olmadığının tespit edildiğini, suçsuzluğuna inandığı için soruşturmanın genişletilmesine saygı duyduğunu söyledi.
Sanık Mehmet Ali Albayrak'ın avukatı Büket Terci ise müvekkilinin önleme dinleme görevini hukuki sınırlar içerisinde İstihbarat Dairesi Başkanlığının onayı ile yürüttüğünü savunarak, "Haberleşmenin gizliliğini ihlal, evrakta sahtecilik, terör örgütü üyeliği ile suçlanan müvekkilimin kusuru yoktur. Adaleti yanıltma girişimi olmamıştır. Somut bir kanıta dayanan suç işlediğine dair iddia yoktur. Beraatını talep ediyoruz." dedi.
Savunmaların ardından mahkeme, sanıkların yurt dışı çıkış yasağının devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının "usulsüz dinleme" iddialarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırladığı iddianame, 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş ancak dava hakkında "yetkisizlik" kararı verilerek Rize'ye gönderilmişti.