Haberler

Rıza Tevfik Bölükbaşı 75. Vefat Yılında Anılıyor

Rıza Tevfik Bölükbaşı 75. Vefat Yılında Anılıyor
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk düşünce dünyasının önemli isimlerinden şair, felsefeci ve siyasetçi Rıza Tevfik Bölükbaşı, vefatının 75. yılında anılıyor. 1869'da doğan Bölükbaşı, edebiyat, felsefe ve siyaset alanındaki katkılarıyla tanınıyor. Şiirlerinde aşk ve tekke geleneğini ustalıkla kullanan şair, sürgün yıllarını da sonucu olarak geçirdi ve birçok eser kaleme aldı.

Türk düşünce dünyasının önemli isimlerinden, şair, felsefeci ve siyasetçi Rıza Tevfik Bölükbaşı, vefatının 75. yılında anılıyor.

Bugün Bulgaristan sınırlarında yer alan Cesrimustafapaşa'da 1869'da dünyaya gelen Bölükbaşı, doğduğu kasabada başladığı ilköğrenimine İstanbul Üsküdar'da Musevi okulu Sion'da devam etti.

Bölükbaşı, ilkokul yıllarında babası Mehmed Tevfik Efendi'den Türkçe dersi aldı, ayrıca Fransızca ve İbranice öğrendi.

Şiire ilgisi Gelibolu'da başladı

Ortaokula Beylerbeyi ve Davutpaşa rüştiyelerinde devam eden Bölükbaşı, babası İzmit'e savcı vekili tayin edilince, 1879'da okulu bırakmak zorunda kaldı.

Rıza Tevfik Bölükbaşı, annesi Münire Hanım'ın vefatının ardından, babasının görevi dolayısıyla gittiği Gelibolu'da ortaokulu tamamladı.

Şiire ilgisi Gelibolu'da başlayan şair, 1884'te girdiği Galatasaray Lisesi'ne bir yıl devam etti. Bölükbaşı, 1887'de Mülkiye Mektebi'ne geçti. Ancak öğrenci olaylarına karıştığı gerekçesiyle 1890'da okuldan uzaklaştırıldı.

Bölükbaşı, bir öğretmeninin tavsiyesiyle girdiği Tıbbiyye Mektebi'nde de bazı öğrenci olaylarına karıştı ve birkaç kez hapse atıldı.

Kız Öğretmen Okulu Müdiresi Ayşe Sıdıka Hanım ile 1895'te evlenen şair, 1897'de tıbbiyenin son sınıfında iken, Türk-Yunan Muharebesi'nde yaralanan askerleri Manastır'dan İstanbul'a nakleden seyyar hastanede stajyer doktor olarak çalıştı.

Tıp okulunu ancak 1899'da tamamlayan Bölükbaşı, İngilizce, İspanyolca, Farsça, Rumca ve Ermenice öğrendi.

Eşinin ölümü üzerine 1903'te Nazlı Hanım ile evlendi.

Bölükbaşı, "Eczayı Tıbbiye" müfettişliğine atandı ve bu görevi 1908'e kadar sürdürdü.

1922'de sürgün edildi

Bölükbaşı, 1907'de Manyasizade Refik Bey aracılığıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne girmesinin ardından 1908'de Edirne Milletvekili seçilerek Meclis-i Mebusan'a dahil oldu. Balkan Savaşı ile Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar Karantina Meclisi üyeliği yaptı.

Aynı yıllarda Darülfünun'da (İstanbul Üniversitesi) felsefe dersleri veren Bölükbaşı, Tevfik Paşa Hükümetinde Eğitim Bakanı, Damat Ferit Paşa Hükümetinde Danıştay Başkanı oldu.

Rıza Tevfik Bölükbaşı, Milli Mücadeleye karşı tutumu ve Sevr Antlaşması'nı imzalayan delegeler arasında yer alması nedeniyle, 1922'de sürgün edildi. Sürgün hayatını Hicaz, Amerika, Amman, Ürdün ve Lübnan'da geçirdi.

Aşk ve tekke şiiri geleneğini ustalıkla kullandı

Amman'da Emir Abdullah'ın divan tercümanlığı, "Sıhhiye ve Asar-ı Atika" müdürlüğü yapan başarılı şair, sürgün yıllarında Arapça öğrendi. Bölükbaşı, 1939'da affedilmesinden dört yıl sonra İstanbul'a döndü.

Bölükbaşı'nın yazı ve şiirleri, kurucularından olduğu "Ulum-i İktisadiyye ve İçtimaiyye Mecmuası", "Bahçe", "Bilgi Mecmuası", "Düşünce", "Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası", "İçtihad", "Mektep", "Maarif, Hazine-i Fünun", "Resimli Gazete" ve "Çocuk Bahçesi" dergilerinde yayımlandı.

"Ati", "İleri", "Muhibban", "Türk Yurdu", "Peyam-ı Sabah", "Peyam-ı Edebi", "Düşünce ve Bilgi" gibi çeşitli dergi ve gazetelerde de yazılar yazan Bölükbaşı, ilk yıllarında Tevfik Fikret ve Abdülhak Hamit Tarhan etkisinde aruzla, daha sonra hece ölçüsüyle şiirler yazdı. Usta şair, aşk ve tekke şiiri geleneğini ustalıkla kullandı.

Birçok esere imza attı

Bölükbaşı, şairliğinin ilk yıllarında "Servet-i Fünun" topluluğuna yaklaştı fakat belirli bir akıma bağlanmadı. 1905'ten sonra bir süre, Mehmet Emin Yurdakul'un öncülüğünü yaptığı memleketçi şiir akımına bağlı kaldı, hece vezniyle ve sade bir dille yazdı.

Bütün şiirlerini "Serab-ı Ömrüm" kitabında bir araya getiren şair, halk edebiyatının tanıtılmasıyla ilgili çalışmalara da imza attı.

Yazar Bölükbaşı'nın Ömer Hayyam çevirileri ve Tevfik Fikret hakkındaki incelemesinin yanı sıra Darülfünun'da verdiği felsefe derslerinin ders notları da "Felsefe Dersleri" adıyla yayımlandı.

"Les Textes Houroufis", "Abdülhak Hamid ve Mülahazat-ı Felsefiyesi", "Ömer Hayyam'ın Felsefesi", "Estetik", "Mabede't Tabiiyat Dersleri", "Madede't Tabiyat Derslerine Vesaik", "Mufassal Kamus-ı Felsefi" ve "Tevfik Fikret" adlı eserlere imza atan yazarın bazı hatıraları, "Biraz da Ben Konuşayım" başlığıyla yayımlandı.

Felç tedavisi için 30 Aralık 1949'da İstanbul Vakıf Gureba Hastanesi'ne yatan usta kalem, zatürre sebebiyle 31 Aralık'ta öldü. Bölükbaşı'nın cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Şahsi evrakları İSAM'da erişime açıldı

"Feylesof" lakabıyla tanınan Bölükbaşı'nın vefatının ardından, 2016'da İSAM Kütüphanesi'ne intikal eden şahsi evrak koleksiyonunun dijital görüntüleri de online erişime açıldı.

922 ayrı dosyada tasnif edilen 3998 belgede, Bölükbaşı'nın yazıları, ailesi, arkadaşları ve kurumlarla yaptığı yazışmalar ile felsefe, sanat ve edebiyat alanlarındaki çalışma müsveddeleri yer alıyor.

Kaynak: AA / Ömer Mirza Şeker - Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title
Close