Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek Hoca Ahmet Yesevi Sempozyumuna Katıldı
Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi tarafından geçtiğimiz günlerde Ankara'da düzenlenen Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Sempozyumu'na katıldı.
Açılış oturumunun Başkanlığını Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek'in yaptığı organizasyonda Prof. Dr. Kemal Erarslan ve Prof. Dr. Kenan Gürsoy'da bildiri sundu.
Prof. Dr. Ubeyde İpek oturumu açarken yaptığı konuşmada "Hoca Ahmet Yesevi'nin tarihsel, inançsal ve düşünsel açıdan toplumumuz için taşıdığı öneme" değindi. İpek, "Hoca Ahmet Yesevi'nin Horasan'dan başlayarak batıda Anadolu ve Balkanlar'a kadar uzanan geniş bir coğrafya üzerinde tarihsel ve inançsal etkisinin bulunduğunu" ifade etti. Prof. Dr. İpek "Yesevi'nin söylediği hikmetlerle, kurduğu erkânla, yaşadığı dergâhla ve de yetiştirdiği dervişlerle; milletleri, kültürleri, ülkeleri ve kıtaları birleştirdiğini böylece dünya içindeki dünya Avrasya'nın manevi mimarı, ocağının ise ulusu olduğunu" kaydetti.
"HACI BEKTAŞ VELİ ALEVİ-BEKTAŞİ İNANCININ PİRİDİR"
Prof. Dr. Ubeyde İpek: "Ahmet Yesevi düşün-inanç sisteminin tesirde bulunduğu toplulukların başında Alevi-Bektaşi kitlenin geldiğini ileterek, Yesevi'nin Anadolu ve Balkanlar'da nüfus olarak milyonlara varan Alevi-Bektaşi kitlenin inanç pirliğini yaptığını ve yapmaya devam ettiğini" aktardı. Rektör İpek açılış oturumunda konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "13. yüzyılda Anadolu'da Alevi-Bektaşi inancının piri, ser çeşmesi ve hünkarı olan Hacı Bektaş Veli de Hoca Ahmet Yesevi Dergahı'nın öğrencisi olup Ahmet Yesevi'nin öğrencisi Lokman Perende'den eğitim ve himmet almıştır. Bu nedenle yüzlerce yıl boyunca Alevi-Bektaşi kitle pirimiz üstadımız Hacı Bektaş Veli derken diğer taraftan pirlerin piri Hoca Ahmet Yesevi'yi gönüllerinde ve dillerinde anmıştır. 13. yüzyılın siyasi, askeri, iktisadi ve kültürel koşullarında Anadolu tam bir karmaşa ve çözülme içerisindedir. İsyanlar, işgaller medeniyetler beşiği Anadolu'da karanlıklarla bürülü bir çaresizlik yaratmıştır. İşte Güneşin Ülkesi Horasan'dan binlerce kilometre ötedeki Anadolu'ya canlanma, dirilme, tekrardan toparlanma adına Hoca Ahmet Yesevi Tekkesi'nden Hacı Bektaş Veli ve Horasan erenleri görevlendirilmiştir."
"HOCA AHMET YESEVİ BAĞLILIĞININ VE SEVGİSİNİN YAŞADIĞI VE YAŞATILDIĞI TARİHİ MERKEZLERDENDİR"
Rektör İpek konuşmasında Hoca Ahmet Yesevi bağlılığının ve sevgisinin yaşadığı ve yaşatıldığı tarihi merkezlerinin başında Alevi ocaklarının ve Bektaşi tekkelerinin geldiğini ifade ederek ocak ve tekkelerin üst makam olarak Hacı Bektaş Veli Dergahı'na bağlı olduklarını oradan da manevi üst makam olarak Hoca Ahmet Yesevi Dergahı'nı ulu merkez bildiklerini ileterek, Arnavutluk'taki Bektaşi tekkelerinden, Bulgaristan-Deliorman ve Yunanistan-Batı Trakya'daki Alevi süreklerine, Ardahan-Damal'daki Alevi ocaklarından Batı Anadolu'daki Tahtacı Türkmenleri'ne kadar uzanan geniş coğrafyada bu tarihsel ve inançsal bağlantıyı gözlemlemenin mümkün olduğunu belirtti. Rektör İpek, önümüzdeki dönemde bilimsel-akademik çalışmalarla bu perspektifin ortaya konulmasının tarihimiz ve kültürümüz açısından son derece önem taşıdığını aktararak konuşmasını tamamladı.