Ramazan davulcularına ritim eğitimi
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte davulcular da mesailerine başladı.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte davulcular da mesailerine başladı. 35'e yakın davulcu Küçükçekmece Müzik Akademisi'nde ritim eğitimi aldı. Profesyonel davulcuların eğitimi renkli görüntülere sahne oldu.
Maniler eşliğinde sokaklarda davul çalarak vatandaşı sahura kaldıran Ramazan davulcuları, Küçükçekmece Müzik Akademisi'nde bir araya geldi. 35'e yakın davulcu, Ritim Eğitmeni Sertaç Şanlı'dan eğitim aldı. Davulcular, eğitimde repertuarlarına yeni maniler de ekledi. Eğitmen Şanlı, 'Davulu herkes çalabilirim diye düşünüyor fakat usul ve ahenk çok önemli. Herkes davul çalmamalı' dedi.
'HERKES İŞİNİN EHLİ'
Eğitime katılanların hepsinin yıllardır bu işi yapan ustalar olduğunu dile getiren Şanlı, 'Bu işi bilmeyen kimse yok. Hepsi işinin ehli. Pandemiyle birlikte 2 yıldır Ramazan davulcuları için de hayat gerçekten zor. Hem pandemi koşulları hem sokağa çıkma yasakları birçok arkadaşımızı etkiledi ancak belediyenin bu etkinliği sonrası artık yaka kartlarıyla birlikte işlerini daha rahat yapabilecekler. Davul çok enteresan bir çalgı. Herkes çalabilirim diye düşünüyor fakat usuller, ahenk davul için olmazsa olmaz' ifadelerini kullandı.
'DAVULU ELİNE ALAN HERKES ÇALAMAZ'
10 yılı aşkın süre aile geleneği olan davulculuğu sürdürdüğünü söyleyen Özgür Çekiç, '13-14 yaşlarında hiç bilmeden babamın, ağabeylerimin peşinde gezerek, gece sahura çıkarak başladım. Alaylıyım, profesyonel bir eğitimim yok ama onlardan görerek öğrendik. Davul çalmak çok keyifli. Bunun verdiği tat ve zevk apayrı. Yaşamak lazım. Davulu eline alan herkes çalacakmış gibi zanneder uzaktan dinlediği zaman ama o ahengi yakalamak, insanları rahatsız etmeden bunu çalmak zor bir şey. Bu işi uzun zamandan beri yapıyoruz ama hocamın da bize katkısı oldu. Bilmediğimiz manileri öğrendik. Mani de Ramazan'ın olmazsa olmazıdır' diye konuştu.
'GELENEĞİ DEVAM ETTİRİYORUZ'
9 yıldır her Ramazan vatandaşı sahura kaldırmak için sokak sokak gezen davulcu Ahmet Ecevit ise, 'Sokaklarda davulumuzu çalıp manilerimizi söylüyoruz. Hoş karşılanıyoruz. Motive oluyoruz. Geleneği devam ettirdiğimiz için insanların da hoşuna gidiyor. Güzel bir gelenek. Koronavirüs herkesi etkilediği gibi bizi de etkiledi. Herkes eline davulu alıp dışarı çıkabileceğini düşünüyor. Rahatsız edici seslerle karşılaşıyoruz. Birçok insan da alarm kuruyoruz diyor, kötü davul sesiyle karşılaşanlara hak vermiş oluyoruz' dedi.