Ramazan, Davul Piyasasını Hareketlendirdi
Ramazana hazırlanan davulcular, sahurun vazgeçilmez enstrümanı asma davul satışlarını arttırdı.
ŞAHİN OKTAY - HALİL İBRAHİM TAŞEL - Ramazana hazırlanan davulcular, sahurun vazgeçilmez enstrümanı asma davul satışlarını arttırdı.
İzmit ilçesinde enstrüman satışı yapan Metin Akmeşe, AA muhabirine babasının 60 yıl boyunca müzik aletleri satarak geçimini sağladığını belirterek, mesleği kendisinin devam ettirdiğini söyledi.
Akmeşe, 7 yıl öncesine kadar sadece davul tamiri yaptığını, sattığı davulları hazır aldığına dikkati çekerek, "Hazır bando davulu satıyorduk. Toptancılar, davulları Çin'den getirtmeye başlayınca ölçülerde 1 santimetre oynama oldu. Ben müşterime bunu izah edene kadar çok zorlandım. Durumu üreticiye söyledim ama beni dinlemediler. Ben de kızdım, kendim üretmeye başladım. Çocukken İstanbul'dan ağaç davulu hazır alırdık. Mercan yokuşunda İsmet Amca vardı. Beklerken nasıl yaptığını görüyorduk, gide gele biz de öğrendik" diye konuştu.
Genel olarak satışlarda uzun zamandır durgunluk olduğunu dile getiren Akmeşe, ramazanın yaklaşmasıyla artan davul satışlarının az da olsa nefes almalarını sağladığını kaydetti.
Akmeşe, ucuza mal etmek için davulları kontrplaktan yaptığını anlatarak, "Senenin iki ayı ortalama 30-40 davul üretiyoruz. Senede 2-3 davul satıyorsam, ramazanda 40-50'yi buluyor. Daha çok tamirle uğraşıyoruz. Fiyatlar 55-60 liradan başlayıp 100-150 liraya kadar çıkıyor. Ebat küçüldükçe fiyat da ucuzluyor" ifadesini kullandı.
Perakendecilerin imal etmek yerine toptancıdan ürün aldığına dikkati çeken Akmeşe, çok çeşitli davullar bulunduğunu, kendisinin asma davul, bendir ve def yaptığını aktardı.
Akmeşe, imalata kontrplağı kıvırıp içine çıta döşemekle başladığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu şekilde günde 10-15 tane hazırlayıp, temizliğini yapıyorum. Daha sonra dış kasnakları hazırlıyorum. Bunlar da bittikten sonra derileri hazırlayıp, germe işlemlerine başlıyorum. Yaptığım davulların bir tarafını kalın, diğer tarafını da ince deriyle sarıyorum. Böylece 3 günde 10 davul imal ediyorum ama bunu yaparken başka işle uğraşmamam gerekiyor. Davulu elde yapan usta kalmadı. Satanlar da hazır alıyor. Ramazandan ramazana olduğu için ben de elde yaparak bu geleneği sürdürmeye çalışıyorum."
"Çalmayı bilenle bilmeyen arasında çok fark var"
Akmeşe, davulda kalite aranmadığına işaret ederek, çalacak kişinin tecrübesinin önemli olduğunu söyledi.
"Davul çalmayı bilenle bilmeyen arasında çok fark var" diyen Akmeşe, "Normal çalan deriyi kolay patlatamaz. İki-üç sene kullananlar var, patlatmadan getiriyorlar, çürümeye yüz tutuyor. Bodrum katta saklananlar rutubette kaldığı için çabuk patlıyor. Tecrübeli olmayanlar 2-3 günde patlatıyor. Malzemede kusur buluyorlar ama malzemeyle ilgisi yok, sert vurdukları için patlatıyorlar. Normal tempoda çaldıklarında patlatacaklarını sanmıyorum" şeklinde konuştu.
Ramazanda çalmak için davul satın alan Mehmet Şahin de babasının ramazanlarda davul çaldığını, kendisinin de bu geleneği yaşattığını kaydetti.
Küçükken davulcuların peşinde koştuğunu anlatan Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Çocukken istekliydik. Sonunda öğrendim, şimdi de çalıyorum. Davul çalmamızı isteyen de var istemeyen de. 'Çocuğum uyuyor' diyen de var, 'vur kardeşim, patlat bir mani' diyen de oluyor. Ben sadece davul çalıyorum, yanımda mani söyleyen arkadaşlarım oluyor. Şimdiden yetiştirdiğimiz kardeşlerimiz var. Kötü örnek olmadan, güzel şekilde kardeşlerimize de öğretiyoruz, bir yandan da ramazan geleneğini yaşatıyoruz. İnsanlar lütfen bağırmasınlar bize, çocuklarını arka tarafta uyutsalar iyi olur." - Kocaeli