Putin: İran'ın Liderine Yönelik Tehditler Sadece Söylemde Kalsın
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail'in İran lideri Ali Hamaney'i öldürme tehdidine yanıt vererek, bunun yalnızca bir söylemde kalmasını umduğunu belirtti. Putin, St. Petersburg'da düzenlenen bir forumda, iki ülke arasındaki gerginliğin çözümü için Küresel Güney ve bölge ülkelerinin rolüne dikkat çekti.
ST. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail'in İran lideri Ali Hamaney'i öldürme tehdidine ilişkin, "Bunun söylemde kalmasını diliyorum." dedi.
Putin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) çerçevesinde düzenlenen ve yaklaşık 4 saat süren "ana oturumda" gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
İsrail'in İran'a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışmaya dair değerlendirmelerde bulunan Putin, İsrail'in İran lideri Hamaney'i öldürme tehdidine ilişkin, "Bunun söylemde kalmasını diliyorum. Rusya, her zaman her ülkenin güvenliğinin, başka bir ülkenin güvenliğine zarar verilmemesi şartıyla sağlanmasından yana." ifadelerini kullandı.
Putin, bölge ülkeler ve Küresel Güney'in İsrail ile İran arasındaki gerginlik seviyesinin düşürülmesinde rol oynayabileceğini belirterek, "Bir taraftan İran, uranyum zenginleştirme ve barışçıl nükleere sahip olma hakkını savunuyor. Diğer taraftan İsrail, kendi güvenliğinin sağlanması konusunda ısrar ediyor. Her iki ülke için kabul edilebilir çözümler bulunabilir. Küresel Güney ve bölge ülkeleri, çözümün bulunması sürecinde yardımcı olabilir. Görüşüme göre, çözüm var." dedi.
Hem İsrail hem de İran tarafıyla sürekli temas halinde olduklarını dile getiren Putin, "Meselenin çözümüne dair bazı tekliflerimiz var. Arabulucu olmak için uğraşmıyoruz, sadece fikirler teklif ediyoruz. Eğer bu teklifler, her iki taraf için uygun olursa, bundan memnuniyet duyarız. Fikirlerimizin hayata geçirilmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.
"Buşehr Nükleer Enerji Santrali'nden personelimizi tahliye etmiyoruz"
Rusya'nın İran ile dost ilişkileri olduğuna dikkati çeken Putin, "Bu bağlamda, her zaman tüm yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz. İran'ın barışçıl nükleer enerji alanındaki çıkarları dahil, meşru çıkarları için verdiği mücadeleyi destekliyoruz. Biz her zaman bu yaklaşımı benimsedik. Bu konudaki pozisyonumuz değişmedi." ifadelerini kullandı.
Vladimir Putin, Batı basınında, Moskova'nın bu meseleye müdahil olmamasıyla ilgili yer alan eleştirilere ilişkin ise şöyle konuştu:
"Daha fazlasını yapmamızı kim söylüyor? Neyi yapmamız gerekiyor? Askeri operasyon yapmamız mı isteniliyor? Zaten Rusya, kendisine tehdit oluşturanlara karşı askeri operasyon yürütüyor. Biz İran'ın barışçıl nükleere sahip olma hakkını savunuyoruz. Bunu sözle değil, somut eylemlerle yapıyoruz. İran'da Buşehr Nükleer Enerji Santrali'ni inşa ettik. İki nükleer santralin daha inşa edilmesi için anlaşma yaptık. İran ile etrafındaki zorluklara ve tehlikeye rağmen, bu yöndeki çalışmaları sürdürüyoruz. Personelimizi oradan tahliye etmiyoruz."
İsrail ve ABD ile temaslarında nükleer santraldeki Rus uzmanlarının güvenliğini dile getirdiğini kaydeden Putin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun buna katıldığını, ABD Başkanı Donald Trump'ın taleplerin yerine getirileceğine dair söz verdiğini bildirerek, "Bu, İran'ı doğrudan desteklediğimiz anlamına geliyor." ifadesini kullandı.
İran'daki nükleer tesislerin etrafındaki durumun endişe verici olduğunu vurgulayan Putin, "Bunun nereye varabileceği konusunda endişeliyiz." dedi.
Putin, İsrail'e eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinden (SSCB) ve Rusya'dan göç eden yaklaşık 2 milyon kişinin yaşadığına dikkat çekerek, bugün İsrail'in Rusça konuşulan bir ülke haline geldiğini ve bunun Moskova tarafından dikkate alındığını ifade etti.
Putin, Arap ve İslam dünyasıyla dostane ilişkiler, stratejik ortaklıklar ve müttefiklik bağları kurduklarının altını çizdi.
(Bitti)