Psikiyatrik Tedaviye Uymamanın Tehlikeleri Vurgulandı
Türkiye Psikiyatri Derneği, ruhsal bozukluklarda yetkisiz kişilerin tedavi iddialarının ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıda bulundu. Uzmanlar, psikiyatrik tedavilere uyumun önemini ve bilimsel yöntemlerin gerekliliğini vurguladı.
ZEHRA TEKECİ/EMİNE ZEHRA ÜNAL - Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, yetkisiz, klinik formasyonu, eğitimi olmayan kişilerin kendilerini "tedavi edici" olarak adlandırdığı durumlarla karşılaşılabildiğini belirterek, "Depresyonunuz varsa 'çorba için, turşu yiyin', 'ilaçları bırakın bitkisel takviye kullanın' gibi ifadeler var. Bunların çok ağır sonuçları olabilir." dedi.
Aksu ilçesinde bir otelde, "Barışın ve Bilimin Işığında Ruh Sağlığını ve Yaşam Hakkını Savunmak" başlığıyla düzenlenen 60. Ulusal Psikiyatri Kongresi'nde, kronik hale gelen ruhsal bozuklukların tedavisinde tıbbın ve bilimsel metotların önemine dikkat çekildi.
Kronik ruhsal bozukluk tanısı olan hastanın ilaçlarını düzenli kullanması ve tedaviye uyumun öneminin vurgulandığı kongrede, çare arayan psikiyatri hastalarını tedavi ettiğini söyleyen yetkisiz kişiler için caydırıcı cezalar uygulanması istendi.
Duygu karmaşası, davranış bozukluğu gelişen kişinin, toplumsal ilişkilerinin zarar görmemesi, çalışma hayatında, boş zaman aktivitelerinde ve öz bakımda problem yaşamaması için tıp dışı yardım alınmaması gerektiği bilimsel verilerle ortaya kondu.
"Bu kişilerin sosyal medya aracılığıyla ulaşabildiği ciddi bir kitle oluşuyor"
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, AA muhabirine, özellikle ruhsal hastalıklara yönelik tıp dışı çare aramaların fazla görüldüğünü söyledi.
Bunun ruhsal hastalıkların daha da şiddetlenmesine sebep olabileceği uyarısı yapan Yıldırım, belirtilerini ruhsal tepkilerle gösteren bazı hastalıkları gözden kaçırmamak için de tıptan uzaklaşmamak gerektiğini vurguladı.
Kovid-19 salgınıyla bilim dışı uygulamaların yaygınlaştığını gözlemlediklerine dikkati çeken Yıldırım, bilimsel tedavilere yönelik olumsuz yargılardan uzaklaşmak gerektiğini belirtti.
Tıpta en fazla etkilenen alanlardan birinin psikiyatri olduğunu ifade eden Yıldırım, "Psikiyatri insanların zihinsel süreçleriyle ilgili olduğu için sınırları çizilmesi zor bir alan. Yetkisi, hiçbir vasfı olmayan insanların kendilerini tedavi edici olarak adlandırdığını görüyoruz. 'Aile dizimi terapisti', 'yaşam koçu' gibi unvanlarla birçok kişi kendini bu alanda yetkin hissediyor. Bazen bir meslek unvanı olsa da yetkisiz, klinik bir formasyonu, eğitimi olmayan sözde psikoterapistler diyebileceğimiz birçok kişi var. Tedavi uygulayıcılar arasında ciddi anlamda ağır suç teşkil edecek derecede yetkisiz bir grup bulunuyor. Maalesef, bu kişilerin sosyal medya aracılığıyla ulaşabildiği ciddi bir kitle oluşuyor." dedi.
Tedaviye uyumun en önemli bileşeni ilaç
Tedavi süreçlerinde kullanılan ilaçların zararlı olduğuna ilişkin haber ve içeriklerin psikiyatri hastalarının sürecine zarar verdiğine dikkati çeken Yıldırım, "Bu inanış nedeniyle tedaviler kesintiye uğruyor ve bu nedenle ciddi kayıplar da yaşanabiliyor." dedi.
Tıp dışı aranan çarenin ve yetkin olmayan kişilerin tedaviyi zorlaştırdığının bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Depresyonunuz varsa 'çorba için, turşu yiyin', 'ilaçları bırakın bitkisel takviye kullanın' gibi ifadeler var. Bunların çok ağır sonuçları olabilir. Çünkü psikiyatrik tedaviler, özellikle farmakolojik tedaviler kanıt değeri en yüksek tedavilerdir. Bizim ilaçlarımız uzun süre kullanıldığı için diğer ilaçlara göre çok daha uzun ve deneyim gerektiren süreçlerden sonra ortaya çıkar. Ruhsal hastalıklar tedavi edilmediğinde bunun sosyal sonuçları sadece insanın kendi yaşamına değil, çevresine ve ailesine de yansır."
Ruhsal bir zorluk varsa başvurulması gereken ilk kişilerin psikiyatri uzmanları olduğunu belirten Yıldırım, depresyon, panik bozukluk veya şizofreni gibi hastalıkların tanısının bu uzmanlarca konulması gerektiğine dikkati çekti.
"Kanserin ilk belirtisi ruhsal sorun olabilir"
Hastalıkların sebebini ve neden olabileceği risklerin uzmanlarca değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, "Bazen zihinsel ve ruhsal sorunlar bedende tepkiye neden olabilir. Yani bir kaygı bozukluğunda uzun dönemde dolaşım sisteminde sorun olabileceğini unutmamamız gerekiyor. Bazen bedensel hastalıklar sadece ruhsal belirtiyle kendini gösterebilir. Bazen bir hormonsal bozukluğun; örneğin tiroit bozukluğunun, bazen kanserin ilk belirtisi ruhsal sorun olabilir. Böyle bir durumu ayırt edecek en önemli meslek grubu psikiyatridir." ifadelerini kullandı.