Psikiyatri Hastalarına Hizmet Verilmeye Devam Ediliyor
Konya Numune Hastanesi Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi'nde hastanede tedavileri tamamlandıktan sonra taburcu edilen psikiyatri hastalarına hizmet verilmeye devam ediliyor.
Hastalara Halk eğitim Merkezi öğretmenleri tarafından el becerilerinin yanı sıra bilgisayar kursları düzenleniyor.
Konya Numune Hastanesi Başhekimi Halil İbrahim Topatan, hastaneye bağlı olarak faaliyet gösteren Toplum ve Ruh Sağlığı Bölümü Konya'da ilklerden bir tanesi olduğunu söyledi. Topatan, ''Burası sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde hayata geçirilen örnek yerlerden bir tanesi. Psikiyatri tedavisi görmüş, hastanede işi bitmiş ,topluma kazandırma sürecinde olan hastalarımızın bir rehabitile ediliyor. ilk başta el işi olmak üzere bilgisayar, spor, kilim, ebru gibi el sanatlarına öğretiliyor. Onları meşgul ederek hayata küskünlüğünü minimum düzeye indirmiş oluyoruz. Yaklaşık 15 personel ile 54 civarında hastaya hizmet veriyoruz. Bakanlığımızın bu konuda yaklaşık yüz elli ile iki yüz bin arasında bir nüfusa bir merkez uygulaması öneriyor. Şu an Konya'da iki var ve bu merkezlerin sayısı artacak'' dedi.
Karatay Halk Eğitim Merkezi Müdürü Osman Öz de Numune Hastanesi ile işbirliği halinde Karatay'da bulunan Toplum ve Ruh Sağlığı merkezinde bir yılı aşkın bir süredir işbirliği halinde çalıştıklarını söyledi. Özellikle buradaki hastalarımıza yönelik uğraş eğitimleri verdiklerini belirten Öz, ''Bu uğraş eğitimlerinde özellikle hastanın ilgi alanı oluşması ve ileri hayatında kendi başına ayakta durabilmesi için destek vermeye çalışıyoruz. Bir taraftan sağlık görevlileri sağlıkla ilgili işlemleri yaparken diğer taraftan da bizler bu hastalarımızın seviyelerine uygun eğitimler vermeye çalışıyoruz. Burada gerçekten değişik ürünler çıkarmaya çalıştılar. Çoğu sağlam olan insanlardan daha iyi ürünler çıkardıklarını gördük. Buraya özellikle her geldiğimizde etkileniyoruz ve bu hastalara değer vermenin toplumsal bir borç olduğunu düşünüyoruz. Burada açtığımız kurslar özellikle sabah sporuyla başlayan kurslar var. İlgilerine, isteklerine göre halı kursuna devam ediyorlar. Bilgisayar kursu ve ebru kursuna devam edebiliyorlar. İleriki zamanlar içerisinde istekleri doğrultusunda bu kursları çeşitlendirmeyi düşünüyoruz. Hastalarımız adına iyi ve uyumlu bir çalışma oluyor. Konya'da böyle bir yerin olması hepimiz için çok önemli. İnsanlarda sağlık yönünden bir kast sistemi olmadığından her an hepimiz, her şekilde hasta olabiliriz ve buralara gelebiliriz. Buralar bizim ihtiyacımızdır. Hocalarımızla birlikte iyi eğitim vermeye devam ediyoruz.'' diye konuştu.
Sürekli şizofren olan oğlunu merkeze getiren Ahmet Yılmaz da özverili bir şekilde çalışıldığını söyledi. Yılmaz, ''Ben oğlumu buraya geçen sene eylül ayında getirdim. Getirmeden önceki durumu ile getirdikten sonraki durumu arasında çok fark var. Önce konuşmuyordu, içine kapanıktı ve hayattan bezmiş, tamamen hayattan kopmuş haldeydi. Buraya geldikten sonra özellikle yaşamaya ,sosyal hayata daha çok atılım göstermeye başladı. Arkadaşlarıyla, aile içi konuşmalarda, akrabalarla ilişkileri, gidip gelme, hal ve hareketleri düzeldi. Buradaki diğer rahatsız olan hastalarımızı ziyaret ediyorum ve onlarında geldikleri zamanki durumları ile şimdiki durumları arasında çok büyük fark görüyorum.'' Dedi.
Merkez Psikoloğu Hülya Yıldırım da ailelerle işbirliği içinde çalıştıklarını söyledi. Gelen hastaların tüm bilgilerini aldıklarını ve rahatsızlığına göre program uyguladıklarını ifade eden Yıldırım, ''İlaç tedavileri devam ederken 'mutlu eğitim' adı altında el becerilerine yönlendiriyoruz. Başkaları ile rahat iletişim kurabilecekleri eğitimler düzenliyoruz. Hastaların toplu izlediği film gösterimleri oluyor. Ayrıca aile eğitimlerimiz oluyor. Halk Eğitimden gelen hocalarımız el becerileri yapılıyor. Hastanın el becerilerine göre ilgi alanlarına göre el sanatları ve bilgisayar eğitimi veriliyor. Sabah spor yapıyorlar ve hastalar için okuma saatlerimiz var. El sanatlarında kilim dokuma ,sabunlardan meyve üretimi, ahşap boyama, ebru sanatını yapıyorlar. Hastanemizde terapi mutfağımız var. Hemşire arkadaşlarımızın yardımı ile hastalarımız kısır, poğaça kek yapımı ve sonra birlikte yemek gibi faaliyetler var. Yemeğimizi hastalar ile birlikte yiyoruz. Onları daha çok sosyalleştirme, dışarıda kendi hayatlarını tek başlarına nasıl devam ettireceklerine dair desteğimiz oluyor.'' Dedi.
Aldıkları tedaviden büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren hastalar da el becerileri ile yeni şeyler öğrendiklerini dile getirdi.