Haberler

Prof. Türkan Dağoğlu'dan Dünya Çocuk Hakları Günü

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Prof. Türkan Dağoğlu, Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.

Bugün; Türkiye'nin de aralarında yer aldığı 193 ülke tarafından 1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin yıl dönümü vesilesiyle kabul edilmiş olan Dünya Çocuk Hakları Günü'nü kutlamaktayız.

Bildiğiniz gibi, Çocuk Hakları Sözleşmesi, 18 yaş altı bireylerin yetişkinlerden farklı ve özel ihtiyaçlara sahip olmasından yola çıkarak, çocuklara özel olarak hazırlanmış bir sözleşmedir. Ve bu sözleşme en fazla sayıda ülke tarafından onaylanan insan hakları belgesi olma özelliğine sahip bulunmaktadır. 54 maddeden oluşan metinde; çocukların mutlu, sağlıklı ve güvenli yaşayabilmeleri için hangi haklara sahip oldukları gösterilmektedir.

Sokaklarda mendil satan, ailesinin geçimine katkıda bulunmak için çok küçük yaşta çırak olarak çalıştırılan, çıplak ayaklı ve üşümüş yanakları al al olmuş halde çöplerden kağıt toplayan çocuklarımızın geleceği hepimizin sorumluluğundadır.

Dünya üzerinde çocuklara ilk kez bir bayram armağan edip cumhuriyeti gençlere emanet eden bir medeniyetin beşiğinde yaşamaktayız. Biz de AK Parti olarak çocuklarımızın yarınlara umutla bakmaları için uğraşıyoruz. Sosyal devlet anlayışımız gereği; çocukların eğitim hakkından, beslenmesine, fırsat eşitliğine, sağlık hizmetlerine erişime, engelli çocukların ve ailelerinin desteklenmesine ve çocuk işçiliğiyle mücadeleye dek birçok önemli alanda birçok önemli adım atmış bulunmaktayız.

Keza; okullaşma oranlarını ilkokulda %98 düzeyine çıkarmış bulunan hükümetimiz, ortaöğrenimdeki okullaşma oranlarını da artırmak üzere birçok kampanya ve proje yürütmekte; sağlık alanında 18 yaş ve altı tüm çocukların sağlık hizmetlerinden koşulsuz yararlanmalarının önünü açmakta; anne ve bebek ölüm hızlarında dünya ve Asya ortalamasının çok altına inmekte; aile hekimliği sayesinde aşılama oranlarını %98'lere çıkarmış bulunuyoruz.

Öte yandan, yoksulluktan en çok etkilenenlerin çocuklarımız olduğunun bilinciyle, çocukların eline çekiç, tornavida değil kitap kalemin yakıştığı yaklaşımından hareket edip, ilgili bakanlıklar tarafından işletmelere yönelik sıkı önlemler getirmekte ve bu kanayan yaramızı iyileştirmek için elimizden gelen her türlü yasal ve uygulama tedbirini almaktayız. Sadece Türkiye'de değil, dünyada da önemli bir sorun olan çocuk işçiler meselesiyle en iyi mücadele yöntemi; yakın takip ve güçlü bir kamuoyu farkındalığı tesis edilmesidir.

Her türlü siyasi, ekonomik ve sosyal girişimde çocuklarımızın yüksek yararını gözeten hükümetimiz, 2010 yılındaki anayasa değişikliğiyle de çocuklara pozitif ayrımcılık getirmiş; çocuk bakım sistemlerini Avrupa ve dünyadaki en iyi uygulamalarla uyumlaştırmayı hedeflemiştir. Çocuk gelinler meselesiyle mücadelemiz de, gerek bakanlık, gerekse ilgili STK'larla yakın işbirliği halinde ortak akıl geliştirerek düzenli ve kararlı bir şekilde devam etmektedir. Ayrıca çocuk istismarı ve çocukların cinsel dokunulmazlığı konusunda da halihazırda yasa teklifleri üzerinde çalışmaktayız ve bu meseleyi en ağır yaptırımlara tabi tutmayı planlıyoruz.

Bütün bu gelişmeler doğrultusunda, bu güzel ülkenin birer ferdi olan bizler; çocuk haklarının gelişim süreciyle ilgili her türlü konuda ve toplumda bir zihniyet dönüşümü ve yasal güçlenmeyi gerektiren noktalarda çalışmalarımızı tüm özverimizle sürdürüp, bu sürece katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Nasıl ki tohum bir ağacın neslini devam ettiriyorsa, insan neslinin devamını sağlayan da çocuklarımızdır ve onlar, bir çiçek gibi bakım ve ilgi isterler.

Bir Kızılderili atasözünde belirtildiği gibi; "biz bu dünyayı atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan emanet aldık".

Kaynak: Bültenler / Güncel
title
Close