Prof. Dr. Utkucu Ege Denizi'ndeki depremi değerlendirdi
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, İzmir'de meydana gelen deprem ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, İzmir'de meydana gelen deprem ile ilgili açıklamalarda bulundu.
İzmir'deki depremin sürpriz olmadığına işaret eden Prof. Dr. Murat Utkucu, bu deprem öncesinde İzmir ile ilgili deprem senaryolarının gündemde olduğunu, 2017 yılında Karaburun açıklarında 6.3'lük bir deprem meydana geldiğini, bu anlamda gelecekte olacak depremlerin de sürpriz olmayacağını aktardı. Türkiye'nin her yerinde deprem üretecek fayların bulunduğunu belirten Prof. Dr. Murat Utkucu, "Bu fayların sadece üretebilecekleri deprem sayıları ve risk seviyesi değişebiliyor. Türkiye bir deprem ülkesi ve yüksek deprem riski kuşağı üzerinde yer alıyor. Bizlerin bu depremler ile yaşamaya alışması gerekiyor" dedi.
En riskli bölge Marmara
Ege Denizi ve İzmir bölgesine ilişkin iki çalışma yaptıklarını ifade eden Utkucu, deprem riskinin sadece İzmir için söz konusu olmayacağını, Marmara Bölgesi'nin de yüksek risk altında bulunduğunu dile getirerek, "Burada fayın iki ucunda da biraz gerilme yükselimi var. Bu gerilme deniz içinde ve karadaki kısımlarda artçı depremler şeklinde gerçekleşiyor. Marmara Bölgesi için özellikle risk açısından konuşacak olursak, Türkiye'de deprem riskinin en yüksek olduğu yer Marmara bölgesi, Marmara Denizi'nin altı. Dolayısıyla İstanbul'u etkileyecek bu deprem için hazırlıklı olmamız lazım. 250 yıldır orada deprem meydana gelmedi. Her an bir depremin olması beklenebilir. Bu deprem yarın da olsa 100 yıl sonra da olsa deprem bilimi açısından bir sürpriz değildir" diye konuştu konuştu.
Yapı kalitesi çok önemli
Deprem riski konusunda yapı kalitesinin önemine vurgu yapan Utkucu, "Bizler hep deprem tehlikesi hakkında konuşuyoruz. İzmir depreminde de gördüğümüz gibi birçok bina ayakta, bazı binalar yıkıldı. Binalar sağlam olsaydı bu depremi atlatacaktı. Bu nedenle deprem tehlikesinden çok deprem riskini oluşturan şehirler ve o şehirlerin yapı kalitesi, zemin durumu ile de alakalı. Tehlikenin afete ve riske dönüşmesine neden olan yapılar ve yapıların kurulu olduğu zeminler ile ilgilenmeliyiz" şeklinde konuştu.
Afete hazırlıkta iyiyiz
Türkiye'de afete hazırlık konusunda da ileri seviyeler kat edildiğini dile getiren Utkucu, "Arama kurtarma ekipleri her depremden sonra daha tecrübeli ve profesyonel hale geliyorlar. Devletin müdahalesi de hızlı ve belli bir seviyeye geldik. Tek eksiğin yapı kalitesi ve şehirleşme olduğunu söyleyebiliriz. Şehirlerimizin kurulduğu zeminler meselesinde daha dikkatli olursak, depremlerle yaşamayı da öğreneceğiz" ifadelerini kullandı. - SAKARYA