Prof. Dr. Türköne: Doğum ile Ölüm Arasında İslamcılık
Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, "Doğum ile Ölüm Arasında İslamcılık" adlı son kitabı hakkında okuyucularına bilgi verdi.
Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, "Doğum ile Ölüm arasında İslamcılık" adlı son çıkan kitabı hakkında merak edilen tüm soruları Esenlerli okuyucuları için cevapladı.
Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen "Bir yazar, bir kitap" programına konuk olan Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, "Doğum ile Ölüm Arasında İslamcılık" adlı son kitabı hakkında okuyucularına bilgi verdi. Esenler Belediyesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen programa; Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, AK Parti İlçe Başkanı Umut Özkan, Belediye Başkan Yardımcıları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda bir konuşma yapan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Esenler'de düşünce hayatının daha aktif bir şekilde hayat bulmasını istediklerini belirterek, Esenler halkının Türkiye'nin düşünce ikliminden nasibini alması için böyle bir program düzenlediklerini söyledi. "Esenler'i bilgi şehri yapmak istiyoruz" diyen Göksu, Esenler'i bilgi şehri yapmak için bilginin üretilmesi gerektiğini vurguladı. "Bir yazar, bir kitap" programının belirli aralıklarla devam edeceğini de ifade eden Göksu, Türkiye'de yeni bir kitabı çıkan her yazarı Esenlerlilerle buluşturacaklarını söyledi.
İSLAMCILIK ÖLDÜ MÜ?
Göksu'nun konuşmasının ardından başlayan program, Prof. Dr. Osman Özsoy'un moderatörlüğünde gerçekleşti. Programın konuk yazarı Prof. Dr. Türköne, "Doğum ile ölüm arasında İslamcılık" adlı kitabını masaya yatırarak Prof. Dr. Özsoy'un sorularını cevapladı. Kitabını kaleme alış serüvenini dile getirerek konuşmasına başlayan Türköne, İslamcılık tartışmalarına dikkat çekerek İslamcılık tartışmalarını gündeme getirmesinin nedenlerini açıkladı. Sosyolog yazar Ali Bulaç'ın başlattığı İslamcılık tartışmasının kendisi için bir fırsat olduğunu söyledi. Oldukça verimli, üretken ve ufuk açıcı bir tartışmanın yaşandığını ifade eden Türköne, kendi adına çok şey kazandığını ve bu tartışmaların bazı şeylerin berraklaşmasına katkıda bulunduğunu söyledi.
Türköne, Prof. Dr. Özsoy'un İslamcılık öldü mü? Sorusunu, "Bu bir ölünün burnuna ayna tutmak gibidir. Ayna buğulanırsa yaşıyor demektir.
Buğulanmazsa öldü demektir. Benimki bir ayna tutmaktı yüzlerine; ama canlı bir karşılık gelmedi" diye cevapladı.
İslamcılığın tüm dünyada ve Türkiye'de muhalif bir hareket olduğunu ifade eden Türköne, İslamcıların artık legal olduğunu ve hukuki sınırlar içinde kalarak farklı olanlara meşrutiyet tanımak mükellefiyle yollarına devam ettiklerini söyledi.
"Devlet mi İslamcıları değiştirdi, yoksa İslamcılar mı devleti?" şeklindeki soru işaretlerine de dikkat çeken Türköne, her ikisinin de birbiri üzerinde etkili olduğunu söyledi.
KENDİ KÜLLERİNDEN DOĞABİLİR
Türkiye'de bugün 75 milyonu tek parça halinde tutan dinamiklerin Nakşilik, Nurculuk ve Milli Görüş geleneğinin olduğunu söyleyen Türköne, kendisinin bu geleneklerin hiçbirine mensup olmadığını da sözlerine ekledi.
Özsoy'dan gelen "İslamcı görüş iktidara gelince İslamcılık bitmiştir teziniz var. İslamcılık bitti mi?" şeklindeki soruya ise Türköne , "Bu bir önerme, varsayım. Ölür, dirilir, kendi küllerinden yeniden de doğabilir" diye cevap verdi. Türköne, kitabında kaleme aldığı "Eski İslamcıları kırpıp kırpıp politikacı yapıyorlar" şeklindeki tespitinin hatırlatılması üzerine ise; "Evet yaptık, Türkiye'yi yönetiyorlar şu anda. Türkiye'yi y bu geleneğin içinde bulunan bir iktidar yönetiyor" şeklinde cevap verdi.
"Türkiye'de İslamcı siyaset mi iktidara geldi?" yönündeki soruyu da yanıtlayan Türköne, "Bugünkü iktidar, İslamcıların iktidarı değil; ama İslamcıların da yer aldığı bir iktidar" dedi.
GENÇLER ARASINDA KIRILMA YAŞANABİLİR Mİ?
Türkiye'nin geçmişten bugüne kadar çok büyük değişimler yaşadığını söyleyerek konuşmasına devam eden Türköne; kısır, dar, ideolojik tartışmalar yapmak yerine topluma hizmet etmenin önemli olduğunu vurguladı. Ortadoğu'da yaşanan olaylara ve değişimlere de dikkat çeken Türköne, Ortadoğu'nun geleceğiyle ilgili doğru bir vizyonun belirlenmesi gerektiğini belirtti.
Türköne, bazı üniversitelerde yakın zamanda yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili "12 Eylül dönemindeki gibi gençler arasında yeniden bir kırılma yaşanabilir mi?" yönündeki soruyu da cevapsız bırakmayarak, devlet içinde bu işi manipüle eden çeteler yoksa böyle bir şeyin olmayacağını söyledi.
MEDENİYET MERKEZİNİN ADI İSTANBUL
Türköne, konuşmasının ardından dinleyicilerden gelen soruları da cevapladı. Dinleyicilerden gelen sorular arasında en çok 17 yaşındaki bir gencin sorusu dikkat çekti. Gencin, "Ortadoğu'da bölünmüş İslam Devletleri bir arada toplanabilir mi ve İslam medeniyeti kurulurken Türkiye'nin katkısı ne olur?" şeklindeki sorusunu beğendiğini ifade ederek cevaplayan Türköne, bölgede bir siyasi güç elde etmek ve medeniyet cazibesi oluşturmak gerektiğini söyledi. Medeniyetin çok güçlü bir şey olduğunu belirten Türköne, "Yeni bir medeniyet merkezi ortaya çıkacaksa bunun merkezi İstanbul olacak" dedi.
Türköne, Belediye Başkanı Göksu'nun kendini İslamcı diye tanımlamayan İslamcılara, farklı bir isim mi takılacak yönündeki sorusunu da cevaplayarak, İslamcılık lafının muhafazakârlık olarak değiştiğini belirterek, "Galiba muhafazakârlık olarak devam edecek" dedi. Programın ardından Belediye Başkanı Göksu'nun günün anısına Türköne'ye hediye takdim etmesinden sonra Türköne, okuyucuları için kitaplarını imzaladı.