Prof Dr Sevıl Atasoy: Savcı Dna Testi İçin Doğumu Beklemesin

Isparta'da kendisine tecavüz ettiğini ileri sürdüğü Nurettin Gider'i öldürdükten sonra başını kesen Nevin Yıldırım hakkındaki iddianamenin hazırlanması için zanlının doğum yapması bekleniyor.

Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, babalık testi için bebeğin doğumunu beklemeye gerek olmadığını belirtti. Prof. Dr. Sevil Atasoy, hamile kadının kanından doğacak bebeğe DNA testi yapılabileceğini söyledi.

İddiaya göre Yalvaç İlçesi'ne bağlı Koruyaka Köyü'nde evli ve 2 çocuk annesi 26 yaşındaki Nevin Yıldırım, kendisine silah zoruyla tecavüz ettiğini ileri sürdüğü 2 çocuk babası Nurettin Gider'i 28 Ağustos'ta yaşanan olayda önce tüfekle vurmuş, daha sonra da kafasını keserek bir çuvala koyup köy meydanına atmıştı. Yıldrım ardından da "Arkamdan konuşmayın. Namusumla oynamayın. İşte namusumla oynayanın kellesi" diye bağırmıştı.

khaber.com.tr'nin haberine göre soruşturmayı sürdüren Yalvaç Cumhuriyet Savcısı Osman Çabuk, henüz iddianameyi hazırlamadı. Savcının iddianemeyi hazırlamak için Nevin Yıldırım'ın doğum yapmasını beklediği basında çıkan haberlerde yer aldı. Savcılığın talimatıyla, Nevin Yıldırım'ın doğum yapmasının ardından çocuğun Nurettin Gider'den olup olmadığının tespiti için DNA testi yapılacak. DNA sonucuna göre, savcılık iddianame hazırlayacak ve ardından yargılama başlayacak.

Nevin Yıldırım da çocuğu doğurmayı ve emzirmeyi istemediğini söylemişti. Bunun üzerine savcı resmi yazışma ile doğacak bebeğin Isparta Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından alınmasını talep etti.

HAMİLE KADININ KANI YETERLİ

Konu hakkında khaber.com.tr'ye bir açıklama yapan Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy iddianamenin hazırlanması için doğumu beklemenin gerekmediğini söyledi. Prof. Dr. Sevil Atasoy çocuk doğmadan da DNA testi yapılacağını bunun için hamile kadının kanının alınmasının yeterli olacağını belirtti. Prof. Dr. Sevil Atasoy "DNA'ya dayalı babalık testi için çocuğun doğmasını beklemeye gerek yoktur. Baba olduğu iddia edilen erkeğin, biyolojik baba olup olmadığını saptamak için amniosentez materyali ya da koryonik villus örneklemesi kullanılabileceği gibi, sadece hamile kadının kanını alarak da bir sonuca ulaşılabilir. Hamile kadının kanını almak, diğer iki yöntem kadar girişimsel (invaziv) değildir. Bu nedenle ani düşüklere yol açma ihtimali olan amniyosentez ve koryonik villüs örnek alımından daha güvenilirdir" diye konuştu.

YARGI MENSUPLARINA BİLİMSEL GELİŞMELER ANLATILMALI

Sadece hamile kadının kanının alınması yöntemiyle değil fetüsten alınan DNA örneği sayesinde de bu işlemin gerçekleşeceğinin altını çizen Atasoy şöyle konuştu:

"Hamile kadının kanında kendi DNA'sının yanısıra, fetüse ait DNA da bulunur. Bu yöntem, gebeliğin 8. Haftasından itibaren sonuç verir. Sadece kadının kanı alınarak hem onun, hem de bebeğin DNA profili belirlenir. Erkeğin de DNA profili elde edilerek, doğmamış bebeğin babası olup olmadığı saptanır.

Yukarıdaki haberde, Cumhuriyet savcısının iddianameyi hazırlamak için Nevin Yıldırım'ın doğum yapmasını beklediği belirtilmektedir. Aynı durum, daha önce başka tecavüz mağduru kadınların gebeliklerinde de karşımıza çıkmıştır. Yargı mensuplarımızın bilimin bu gelişmesinden haberdar edilmesi, babalığın tespiti için DNA analizi yapmakla görevlendirilen kurum, kuruluş ve laboratuvarların "prenatal (doğum öncesi) DNA testi" alanında hizmet vermesi ve cinsel saldırıya uğrayarak zaten mağdur edilen kadınların bu sayede, çocuğu doğurmak zorunda kalmak gibi daha ileri mağduriyetinin önlenmesi şarttır."

(BB) - İstanbul