Prof.dr. Sarıcan: Sıcaklar, Et ve Süt Verimini Düşürecek
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) araştırmacılarının, Türkiye, İsrail, Ürdün, Lübnan, Filistin, Kıbrıs ve Suriye'yi kapsayan Doğu Akdeniz Bölgesi'nde 1998 yılında başlayan kuraklığın, son 9 asrın en kötü kuraklığı olabileceği açıklamasını değerlendiren, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden emekli öğretim üyesi Prof.Dr. Cemal Sarıcan, bu durumun et ve süt üretimini de olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) araştırmacılarının, Türkiye, İsrail, Ürdün, Lübnan, Filistin, Kıbrıs ve Suriye'yi kapsayan Doğu Akdeniz Bölgesi'nde 1998 yılında başlayan kuraklığın, son 9 asrın en kötü kuraklığı olabileceği açıklamasını değerlendiren, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden emekli öğretim üyesi Prof.Dr. Cemal Sarıcan, bu durumun et ve süt üretimini de olumsuz etkileyeceğini söyledi. Türkiye'de et ve süt üretiminde verim azlığı nedeniyle sıkıntı çekildiğini anlatan Prof. Dr. Sarıcan, sıcağa karşı önlem alınmaması durumunda, hayvanların strese gireceğini, bunun da verimde yüzde 10 ile 15 arasında kayba yol açacağını savundu.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde yıllarca görev yapan ve 30'u yabancı dilde 120'den fazla yayını bulunan Prof.Dr. Cemal Sarıcan, emekli olduktan sonra da bilimsel çalışmalarına devam etti. Daha önce Türkiye'de hayvan sayısının yeterli olduğunu, ancak bilinçsizlik nedeniyle üretimdeki verimin yüzde 25 oranında düşük olduğunu açıklayan Prof. Dr. Sarıcan bu kez de NASA'nın sıcaklık uyarısının ardından bir çalışma yaptı. Bir süre önce NASA araştırmacıları, Türkiye, İsrail, Ürdün, Lübnan, Filistin, Kıbrıs ve Suriye'yi kapsayan Doğu Akdeniz bölgesinde 1998 yılında başlayan kuraklığın, muhtemelen son 9 asrın en kötü kuraklığı olduğu yönünde açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Cemal Sarıcan da sıcaklığın et ve süt üretimini de olumsuz yönde etkileyeceğini kaydetti.
İŞLETMELER SICAKLIK STRESİNE GEREKEN ÖNEMİ VERMİYOR
Sıcaklığın hayvancılık üzerindeki etkisinin Türkiye'de yeterli bir şekilde araştırılmadığını söyleyen Prof.Dr. Sarıcan, birçok işletmenin özellikle yaz aylarında sıcaklık stresine önem verilmemesi nedeniyle büyük ekonomik kayıplar yaşadığını belirtti. Sıcak nedeniyle strese giren hayvanlarda, yem tüketiminin azaldığını, buna bağlı olarak süt ve et veriminde kayıpların görüldüğünü kaydedenProf.Dr. Cemal Sarıcan, şöyle devam etti:
"Döl verimi aksaklıkları da görülür. Hayvanların metabolik ek ısı üretimlerinin yeterli ölçüde dışarı atılamaması, sıcaklık stresine neden olur. Sıcaklık 23 derecenin altında, hava rutubetinin yüzde 20 - 70 arasında olması normal, sıcaklığın 24 - 25 derecede hayvandaki uyarılar başlar. Eğer sıcaklık 26 - 28 derecede olursa tehlike, 29 derecenin üzerinde olursa da acil durum söz konusudur."
NASIL ÖNLEM ALINMALI?
Strese giren hayvanların belirtilerine de değinen Prof.Dr. Sarıcan, "Robotlu sağımda ineklerin sağım robotuna giriş isteği azalır. İneklerin aktivitesi düşer. Genel sağlık durumları zarar görür. Süt yağı ve protein oranları düşer. Embriyonel ölümler görülür. Su tüketimleri artar. Günlük 150 litreye kadar çıkar. İnek başı verim azalışı, günde 4 kilogramı bulabilir. Bir sonraki sağım döneminde, süt verimi yüzde 12 kadar azalabilir" diye konuştu. Sıcaklık stresine karşı alınacak önlemlere değinen Sarıcan şunları dile getirdi:
"Vücut ısısı atılımını yükselten uygun vatilasyonla ortam havası saatte 30 defa değiştirilmeli. Taze su ihtiyacı yeterince karşılanmalı. Gölgelik yeterli olmalı. Sisleme ve duş tesisatı kurulmalı. Sağım öncesi bekleme ve sağım bölmesi havalandırma sistemi kurulması unutulmamalıdır."
"YÜZDE 10-15 ARASI KAYIP"
Prof.Dr. Cemal Sarıcan, sıcaklık stresinin ekonomik kayıplarıyla ilgili şöyle devam etti:
"Azalan yem tüketimini arttıracak önlemler alınmalı, yoksa sütte sıcak aylarda yüzde 10 - 15 üretim düşmesi olur. Aynı kayıp, et üretiminde de söz konusudur. Döl verimi aksaklığı da ayrıca çok önemli ekonomik kayıpların nedenidir. Tüm tarımsal kuruluş ve ilgili bakanlıklar, global iklim değişikliği zararlarını en aza indirecek projeler geliştirmeli, kongreler düzenleyerek konunun önemine, kamuoyunun dikkati çekilmelidir."
- İzmir