Prof. Dr. Mustafa Şentop: Federal Yapı Kökenimizde Yok
Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop başkanlık sistemi ile ilgili tartışmaları A Haber'de yayınlanan Canan Barlas ile Gündem programında değerlendirdi.
Federal yapının Türk tarihinin kökeninde olmadığını belirten Şentop, başkanlık sistemi ile federal yapıya dönüşeceğimiz korkusunun boşuna olduğunu ifade etti. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu da söyleyen Şentop, muhalefet partilerine çağrıda bulundu. Muhalefete mutabık kalınan maddeleri mecliste geçirmeyi öneren Şentop, diğer maddeleri ise referanduma sunmayı teklif etti.
FEDERAL YAPI KÖKENİMİZDE YOK
'Fedaralizmin kökeni yok, Osmanlı Devleti de biraz tabi bu kavramlar bakımından bende hukuk tarihi çalıştığım için söyleyebilirim. Çok doğru olmaz yani bunlar 19. yüzyılda ortaya çıkmış kavramlar ama Osmanlı Devleti de bu kavramlar çerçevesinde bakarsak üniter bir devletti. Üniter ile federal devlet arasındaki ayrımı biz neye göre yapıyoruz, anayasa hukukunda çok basit. 3 erk var; yasama, yürütme, yargı. Eğer yasama, yürütme, yargı tek ve merkezi ise üniter devlet vardır; birden fazla ise o zaman federasyondan bahsedebiliriz. Yasama, tek ve merkezi Osmanlı'da. İstanbul'dan yapılıyor bütün kanun düzenlemeleri kanunnameler. Mesela, Girit için farklı bir kanun yapmış ama İstanbul'da yapmış onu Girit'te yapmamış. Mısır için farklı bir kanun yapmış ama İstanbul'da yapmış. Tek yasama organı var. Yürütme organı da tek. Mesela beylerbeyi falan ama beylerbeyi Tunus'ta seçilmemiş, İstanbul'dan oraya göndermiş onu merkezden atanmış. Yargı da tek, aynı şekilde. Bütün kadıları İstanbul'dan gönderiyor gidecekleri yere. Fizan'a da kadı İstanbul'dan gidiyor. Yani o bakımdan bizde federalizmin tarihi kökenleri yok bizde. Yani bu kendiliğinden kağıt üzerinde kursak desek bile kurulamayacak bir şey. Bu anlamda Almanya'dan ve Amerika'dan farklı.'
ANLAŞAMAZSAK REFERANDUMA GİDELİM
'Bugün anayasada, anayasanın değiştirilmesiyle ilgili bir madde var. Ve herkes bu maddeye göre yeni anayasanın yapılacağını zannediyor, hayır. Önce yeni anayasanın yapımıyla ilgili bir anayasal bir hüküm koymamız lazım. Bu partilerin mutabakatı ile olacak bir şey. Meclis bu konuda ya karar alır, yeni anayasanın nasıl yapılacağına dair bir hüküm, bunu anayasaya geçici bir madde olarak da eklemek de mümkün. Ben şunu öneriyorum; partilerin anlaştığı 60 olur, 70 olur, 50 olur falan bir metin. Parlamentodan geçirelim, uzlaştığımız bir metin. Geriye kalan kısmı başlıklar halinde belirleyelim. 10 tane başlık var bu konularda biz uzlaşamamışız. Bu 10 başlık altında kaç farklı görüş çıkabilir parlamentodan, AK Parti kendi önerisini hazırladı içinde başkanlık da var. CHP dedi ki ben de kendi metnimi hazırlıyorum veya MHP dedi ki ben de CHP ile beraber yapıyorum veya ayrı yapıyorum falan.. 3 tane 4 tane metin... A-B-C-D metinleri... Uzlaşamadığımız konularda. Burada diyoruz ki biz uzlaştıklarımızı geçirdik, kenara koyduk. Uzlaşamadığımız konular bunlar ve biz bunları tekrar millete götürelim. 1 metin değil, 4 farklı metin, cevap şıkları gibi A-B-C-D şıkları var. Millet bunlardan hangisine destek verirse onu anayasa metni haline getirip, diğerlerini bütünleştirerek bir metin haline dönüştürebilir. Biz yaptığımızı, anlaştığımızı geçiriyoruz tamam, ama anlaşamadığımızı ne diyoruz millet bize bu görevi verdi, uğraştık anlaşamadık işin sahibine götürüyoruz yani millet son kararı versin. Bir paket bunun içerisinde millet tercih etti yüzde 50'yi geçti.'