Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ndeki müsilajın deniz canlılarına verdiği zararı değerlendirdi Açıklaması

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Müsilaj dibe çökerek aldatıcı bir dip yapısı oluşturuyor. Bu aldatıcı dip burada yaşayan organizmaların hem oksijen almasını hem de beslenmelerini olumsuz etkiliyor. Bir an önce önlem alınmalı." dedi.

Prof. Dr. Sarı, AA muhabirine, müsilajın etkili olduğu Marmara Denizi'nde dibe çöktüğünü, bu durumdan deniz tabanındaki canlıların büyük zarar gördüğünü söyledi.

Müsilajın suyun altındaki oluşumuna devam ettiğini aktaran Sarı şöyle konuştu:

"Son dört haftadır yaptığımız dalışlarda her hafta durumun ağırlaşarak sürdüğünü ne yazık ki görüyoruz. En son yaptığım ve yaklaşık 16 metre derinliğe indiğim dalışta neredeyse sünger topluluklarının tamamının öldüğünü gördüm. İlk haftalarda süngerlerde az zarar vardı, sonra yüzde elliye çıktı, en son dalışta gördüğümde ise tamamı ölmüştü. Müsilaj dibe çökerek aldatıcı bir dip yapısı oluşturuyor. Bu aldatıcı dip burada yaşayan organizmaların hem oksijen almasını hem de beslenmelerini olumsuz etkiliyor. Bir an önce önlem alınmalı."

"Kirlilik kaynaklarını azaltmalıyız"

Sarı, Marmara Denizi'nde sürdürülen müsilaj temizleme çalışmalarının önemine değinerek şunları kaydetti:

"Yüzeyde yapılan temizlik önemli ve gerekli. Yüzeyde biriken parçacıklar, müsilaj kümecikleri toplanmazsa parçalanarak tekrar azot döngüsüyle geri beslemeye dönüşebilir. Hem de su yüzeyini kaplayarak su sıcaklığını arttır. Su ile atmosferin ilişkisini keserek oksijen alımını azaltır ve örtü altındaki canlıların ölmesine neden olur. Zor ve zahmetli bir iş olsa da deniz yüzeyindeki müsilaj kümelerinin kaldırılması gerekli. Ama en önemlisi müsilaj oluşumuyla ilgili kirlilik kaynaklarını azaltmalıyız. Bir anda arıtma tesislerini yapmak mümkün olmayabilir ancak denizin kirlenmesine neden olan endüstri kuruluşlarının denetimlerinin artırılması ve kirlilik kaynaklarının kesilmesi gerekir."

Sarı, evlerdeki birçok kimyasalın az kullanılması ve kızartma yağlarının lavabolara dökülmemesi çağrısında bulunarak, vatandaşların da bireysel olarak müsliaj oluşuma karşı mücadele etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.