Prof.dr. İsmet Taşdelen: 'Angelina Jolie'den Sonra İki Göğsü Alınan Hasta Sayısı Arttı
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. İsmet Taşdelen, dünyaca ünlü yıldız Angelina Jolie'nin kanser ihtimali nedeniyle iki göğsünü aldırmasının ardından Türkiye'de kadınlarda benzer operasyonunun arttığını söyledi.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. İsmet Taşdelen, dünyaca ünlü yıldız Angelina Jolie'nin kanser ihtimali nedeniyle iki göğsünü aldırmasının ardından Türkiye'de kadınlarda benzer operasyonunun arttığını söyledi. Bundan endişe duyduklarını dile getiren Prof.Dr. Taşdelen, "Angelina Jolie, genlerinde mutasyonu tespit ettirerek iki memesini aldırdı. Bu olay, 10 kadından 1'inde görülüyor. Ülkemizde bu olaydan sonra maalesef iki meme aldıran kadın hasta sayısı arttı. Bu olay ABD'de olsa, doktorun lisansı elinden alınır" dedi.
UÜ Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Taşdelen, dünyaca ünlü yıldız Angelina Jolie'nin kanseri riski ile iki göğsünü aldırmasının ardından, iki göğsü aldırma olaylarında artış gözlendiğini, bundan rahatsızlık duyduklarını açıkladı. Göğüs kanserinin mide delinmesi, apandisit patlaması, kalp krizi gibi, görür görmez tedaviye başlanması gereken bir hastalık olmadığını belirten Prof.Dr. Taşdelen, göğüs kanseri şüphesi ile gelen kadınlara önce 35 yaş üzerinde ise mamografi, ultrason, daha genç ise meme MR'ı çekilmesi gerektiğini kaydetti. Hastalığın muhtemel durumunun incelenerek biopsi yapılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Taşdelen, "Hastalar son zamanlarda artan söylemler nedeniyle korkudan bize gelip 'iki mememi de alın' diyebiliyor. Planlama yapmadan bu iş yapılırsa yanlış müdahaleler olabilir. Meme kanserinde bir gün dahi gecikmeyeceksin diyerek kemoterapi gibi alternatif tedavileri göz ardı edilmemeli. Kemoterapide geçirilen 3-4 aylık süre, hastaya zarar getirmez. Hasta kemoterapiye cevap verirse, tümör ufalarak meme kurtarılabilir. Zaten tedaviye yanıt gelmezse genel cerraha yönlendirilir" dedi.
"İNSAN ARABA DEĞİL"
Meme kanserinin Türkiye'de 10 kadından 1'inde görüldüğünü ifade eden Prof.Dr. Taşdelen, hastaların ilk gördüğü doktora kendilerini emanet etmemesini istedi. Meme koruyucu cerrahinin radyo terapi ile birlikte yapıldığını anlatan Prof. Dr. İsmet Taşdelen, "Son zamanlarda yaygınlaştığı gibi hastalar gereksiz bir şekilde memelerinden mahrum edilmeyebilir. Tümör emniyetli bir şekilde çıkartılıp, içeride şüpheli bir lezyon bırakılmazsa 'mastektomiden' yani memenin alınmasından bir farkı yok. İnsan araba değil ki devamlı kaportasını, görünümünü değiştirelim. Yapılan her işlemin kişiye bir yan etkisi var" diye konuştu.
ABD'DE OLSA DOKTORUN LİSANSI ALINIR
Göğüsün alınmasının ardandan, hastalarda kanserin tekrarlaya bildiğini kaydeden Prof.Dr. Taşdelen, 100 kadından 14'ünde görülen bu oranın yüksek olduğuna dikkat çekti. Bu nedenle, hastanın memesinin tamamen alınmasına gerek olmadığını vurgulayan Prof. Dr. İsmet Taşdelen, "Hastalar yakın takipte olduğu için erken teşhis kolay gerçekleşiyor. Ünlülerin her iki memesini aldırmasını örnek göstererek, hastaları korkutup her iki memesini almak yanlış. Dünyaca ünlü oyuncu Angelina Jolie'nin ameliyatı doğru. Çünkü, genlerini araştırıp gen mutasyonunun tespit ettirmiştir. Kanser olma olasılığının çok yüksek olduğu belirlenmiştir. Ama Türkiye'de bazen ailesinde meme kanseri olduğu için, teşhis konulmadan, gen araştırması yapılmadan iki memesini alabiliyorlar. Amerika Birleşik Devletlerinde böyle bir şey yapsanız, doktorun elinden lisansını alırlar. Bizde ise ticari amaçlarla doktorlar bu uygulamayı düşünmeden yapabiliyor" diye konuştu.
BRCA1 ve BCRA2 genlerinin mutasyona uğramasıyla kadınlarda meme ve yumurtalık kanserinin ortaya çıktığını belirten Prof.Dr. Taşdelen, "Bu genler aileden geçtiği için erkeklerde de meme kanseri görülüyor. 10 kadından 1'inde BRCA1, BRCA2 gen mutasyonu oluşuyor. Yani 9 kadının iki memesi boşuna alınmış oluyor. İki memenin alınması hastaların yüzde 95'ini kurtarıyor. Yüzde 5'i yeniden kanser oluyor. Tek memesinde kanser olan hastaların 20 yıllık takipler sonucunda diğer memesinde de kanser oluşma ihtimali ise yüzde 1 olarak belirlendi" dedi.
Türkiye'de aile içi evliliklerin fazla olması nedeniyle 35 yaş altında meme kanserlerinin çok fazla görüldüğüne dikkat çeken Prof.Dr. Taşdelen, gelişmiş ülkelerde yüzde 3 olan oranın Türkiye'de yüzde 20'lere ulaştığını da sözlerine ekledi. - Bursa