Prof. Dr. Halil İnancık Anısına Osmanlı Kaynakları Çalıştayı Düzenlendi

Prof. Dr. Halil İnancık'ın ölümünün 9. yılı anısına Yalova'da "Osmanlı Kaynaklarının Neşrinde Yöntem Birliği: Uluslararası Çalıştayı" düzenlendi.

Yalova Valiliği, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve yerel kurumların desteğiyle Yalova Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen çalıştay, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunu anlatan sinevizyon gösteriminin ardından konuşmasını yapan Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun Şahin, tarih, vatan ve dinin birbirlerine eşit kavramlar olduğunu ifade etti.

Bir yerde Türkçe konuşuluyorsa oranın vatan olduğunu, Türkçenin sustuğu yerde ise oranın vatan olmaktan çıkmış olduğu anlamına geldiğine vurgu yapan Şahin, "Bunun en güzel örneklerinden birisi yaşantı itibarıyla bizimle benzer olmasına rağmen Medyan Vadisi'dir. İnsanlar soy itibarıyla, soy olarak Türk olmasına rağmen Türkçe çekilmiştir ve artık oralar vatan olmaktan uzaklaşmıştır. Yine tarih denince aklıma bir şey geliyor. Bu mirasta da birçok konu bir araya gelmiş ve bir hedef uğruna çalışıyoruz. Orhun Yazıtları'nda Bilge Kağan atamız der ki, 'Ey Türk Milleti; derlenip, toparlanıp bir araya geldiğin zaman büyük işler yapacağını, büyük devletler kuracağını işte buraya yazdım. Yanılırsan, birbirine düşersen o zaman da öleceğini yine buraya yazdım.' diyor. Şimdi bu bir araya gelme kültürü bizde biraz zayıf olsa da çok önemli bir şey. Bunu çok önemsiyorum." diye konuştu.

Türk Tarih Kurumu ile ilk defa bir organizasyonda bir araya geldiklerine de dikkati çeken Şahin, bunun kendilerini ayrıca mutlu ettiğini belirterek çalıştayda emeği geçen kurumlara teşekkür etti.

Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu ise tarihin sadece geçmişin olaylarına değil, aynı zamanda insanlığın kendini ve dünyasını anlamlandırma sürecinin yapı taşlarından biri olduğunu belirterek şöyle konuştu:

"Tarih, milletlerin kendilerini inşa ettikleri zemindir. Bu bağlamda tarihi belgelerin, kaynakların ve metinlerin yeni usullerle yaşanması akademik bir faaliyet olmasının yanı sıra milli bir vazife olarak da görülmelidir. Ne var ki Osmanlı kaynaklarının neşri meselesi uzun yıllardır hem içeriksel hem de biçimsel bakımdan ciddi tartışmalara ve uygulama farklılıklarına sahne olmaktadır. Kelimelerin kullanışından, yer ve şahıs isimlerinin yazımına, Arapça ve Farsça ifadelerin aktarımından hicri ve miladi tarihlerle ilgili tercih edilen yöntemlere kadar pek çok konuda uzak bir uygulama alanı ile karşı karşıyayız. Bu, yalnızca yazı veya imla meselesi değildir. Aynı zamanda tarih disiplininin tutarlılığıyla, tarihçiler arası işbirliğiyle ve kamuoyuna doğru bilgi sunma sorumluluğuyla da doğrudan ilgilidir."

Çalıştayın Türk tarihinde yeni bir sorumluluk çağrısı olarak değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Pustu, tüm çalışmalarla birlikte yeni bir neşir kılavuzunun hazırlanmasına zemin olacağına da inandığını söyledi.

Pustu, ayrıca mayıs ayında gerçekleştirdikleri 25. Bilim Kurulu Toplantısı'nda Türk tarihinin temel kayıtlarının ilmi esaslara uygun biçimde yayına hazırlanması amacıyla özel bir komisyon kurulduğunu ifade etti.

Konuşmaların ardından çalıştaya katkılarından dolayı Vali Yardımcısı Mehmet Bahattin Atçı tarafından Devlet Arşivleri Başkanlığı Dış İlişkiler ve Tanıtım Dairesi Başkanı Cevat Ekici, Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Pustu ve Türk Dil Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Harun Şahin'e plaket takdim edildi.

Çalıştay, Harvard Üniversitesinden Prof. Dr. Cemal Kafadar'ın "Osmanlı kaynaklarının neşrinde ortak ilkeler ve yöntem birliğine doğru" konulu konuşmasını yapmasıyla başladı.

Çalıştaya, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, İl Genel Meclis Başkanı Hasan Soygüzel, 15'i Türkiye'den olmak üzere ABD, Almanya ve Avusturya'dan 20 üniversiteden katılan akademisyenler ile bu üniversitelerde lisansüstü eğitim gören 15 öğrenci katıldı.