Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Prof. Dr. Ercan: Bu deprem İzmir kırığında olsaydı, Bayraklı ve Özkanlar yok olurdu

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

JEOFİZİK Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin, İzmir Kırığı üzerinde olması halinde Bayraklı ve Özkanlar bölgesinin tamamen yok olabileceğini söyledi.

JEOFİZİK Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin, İzmir Kırığı üzerinde olması halinde Bayraklı ve Özkanlar bölgesinin tamamen yok olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Ercan, bu bölgelerin tarım alanı olduğunu ve yıkılan binaların yeniden inşa edilmemesi gerektiği konusunda uyardı. Aydın'da ise, 50-60 yılda bir yıkıcı deprem olduğunu aktaran Prof. Dr. Ercan, Ortaklar ve Germencik'teki gerginlik birikimi nedeniyle deprem beklentisinin yüksek olduğunu belirtti.

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, 30 Ekim'de, Ege Denizi'nde meydana gelen, İzmir'de 115 kişinin yaşamını yitirdiği 6.6 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamada bulundu. Bu büyüklükteki bir depremin, İzmir Kırığı üzerinde olması halinde Bayraklı ve Özkanlar bölgesinin tamamen yok olacağını söyleyen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Bir yerde kıran yaşanmışsa, yapılar göçmüşse aynı yer yeniden yapılaşmaya açılamaz. Bu doğrultuda o bölgenin yeniden yapılaşmaya açılmaması gerekiyor. Yapı yasaklı alan olarak ilan edilmesi gerekiyor. Orada kentsel dönüşüm olacaksa, Bayraklı'da değil, Yamanlar'a doğru olması gerekiyor. Yamanlar Dağı'na taşımak gerekiyor o binaları. Aynı yerleri tekrar deprem konutları yaparsak ikinci kez hata yapmış oluruz. Deprem sırasında deprem dalgaları Bayraklı'da yaklaşık 5 kat üst yapıya yansıtmıştır. Yamanlar 1 olarak duyarken Bayraklı 5 kat büyük duymuştur. Yeniden oraya yapı yapılırsa, gelecekte deprem olması durumunda Manisa depremi olması durumunda buralar 5 kat büyüterek duyacaktır. Ölüm oranları çok fazla artacaktır. Bayraklı ve Bornova ovasındaki yapıların hemen hepsi değişen oranlarda, bir boksörün 9'uncu raunttaki yorgunluğunu taşımaktadır. Taşıyıcıların içinde kırıkçıklar oluşmuştur. Bir sonraki depremde bu yapılar yıkılacaktır. Güçlendirmeyle oturmayı kesinlikle önermiyoruz. Geçmişte güçlendirilen Adapazarı evleri 1999 depreminde yıkıldı" dedi.

'BUNUN ALTINDA BÜYÜK BİR YOLSUZLUK YATIYOR'

Depremin Türkiye'ye hiç yakışmadığını söyleyen Prof. Dr. Ercan, "Deprem 70-80 kilometre ötede Sisam'da oldu. Bu bir İzmir Depremi değil. Türkiye'nin en gelişmiş kentlerinden biri olan Bayraklı'yı yıktı. Bunun ana nedeni ölçülerin bu bölgede yapılaşma öncesinde alınmamış olması, yapı gereçlerinin doğru seçilmemesi ve yapı dengesi olmamasından kaynaklıyor. Deprem her zaman gelir, dalgalarını yollar yapı nerelerde kusurluysa oradan yıkmaya başlar. Bayraklı bir birinci sınıf tarım alanıdır. Bu alana yapılaşmaya açan kimdir? Yüksek katlı binalara kim izin verdi? Kim tarım alanları ortadan kaldırılırken göz yumdu? Bunun altında büyük bir yolsuzluk yatıyor. Bunun ana merkezi belediyeler. Yapılaşmayı açanlar belediyelerdir" dedi.

'BAYRAKLI'DA TAŞIYICI KATMAN DERİNLİĞİ 86-98 METRE'

Bayraklı bölgesinde taşıyıcı katman derinliğinin 86 ile 98 metre olduğunu, zeminin yapıları taşıması için derine inilmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Ercan, "Orada yapılacak herhangi bir yapılaşma olursa temeli 86-98 metreye indirilmesi gerekiyor. Bu olası değil. Bayraklı'daki ikiz kulelerin yapıldığı yere 48 metrelik taşıyıcı kazık çaktılar. Yerin taşıyıcı gücü olmadığı için çamur olduğu için sürtünmeli kazık yapılır. Taşısın diye. 48 metre yerin altına inme durumunda kaldılar. Oradaki 44 katlı yapılarda gerekli sağlamlığı sağlamadıklarını gördük. Aldığımız duyumlara göre o yapılarda yaklaşık 1,5 metrelik bir oturma var. Bu gerçekten bilime ters yapılan işlerin nasıl sonuç verdiğini gösteren olaylardan birisi" şeklinde konuştu.

'AYDIN'IN GERMENCİK VE ORTAKLAR BÖLGELERİNDE YIKICI DEPREM OLABİLİR'

Aydın'da Nazilli, Söke, Germencik, Ortaklar, Efeler bölgelerindeki deprem dönüşüm yılının 50-60 yılda bir geldiğini aktaran Prof. Dr. Ercan, "En son 1955 yılında 7 büyüklüğünde deprem olmuştu Söke'de. 65 yıldır Aydın ili büyük bir deprem görmüyor. Ancak şu andaki araştırmalar, Nazilli'nin bulunduğu kesimde veya Efeler'de gerginlik olduğunu göstermiyor. Gerginlik birikimi daha çok Ortaklar Germencik alanlarında. Zamanlama konusunda bilgimiz yok. Aydın'da öncelikli bu bölgelerde olur. Bunun dışında Kuşadası Körfezi de bir deprem odağıdır. Kuşadası'nda büyük bir deprem beklemiyorum. 5.7-5.8 depremler olabilir. Oradaki yapılar da yorgundur. Gereği yapılması gerekir İzmir kırığında yıkıcı deprem bundan 300 yıl önce olmuştur. Daha büyük deprem görmemiştir. Onun belirtileri yok. Bu depremin çok yıkıcı olmasının nedeni Sisam'ın önünde görüntülü bir deprem olmasıdır" dedi.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title