Prof. Dr. Demir: Türkiye'nin En Hassas Noktası Dicle ve Fırat

SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, yıllardır terörle mücadele eden Türkiye'nin en hassas noktasının başında Dicle ve Fırat geldiğini ifade ederek, "Dicle ve Fırat bu ülkenin toplam su kaynağının yüzde 35'ini oluşturuyor. Bunu kaybettiğinizde çok büyük bir değeri kaybedersiniz" dedi.

OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, su ve kuraklık konusunda yaptığı uyarılar ile dikkat çekti. Bu yıl sonbahar ve kış aylarında kar ile yağmurun istenilen düzeyde yağmadığını ifade eden Prof. Dr. Demir, suyun önemine dikkat çekerek önümüzdeki yıllarda su savaşlarının yaşanabileceğini dile getirdi. Dünyada şu anda inanılmaz derecede su dağılımında degnesizlik olduğunu ileri süren Prof. Dr. Demir, "Dünyada bir ülkenin iyi bir suya sahip olması için kişi başına 8 bin 500 metreküp suya ihtiyacı var. Türkiye'de bu rakam bin 300 metreküp. Türkiye'nin içinde bulunduğu Ekvator kuşağında ciddi anlamda kişi başına düşen suda sıkıntı var. Bu da Türkiye'nin içinde bulunduğu Ortadoğu kuşağında çok ciddi tartışmaları ve su kaynaklarının kıtlığı nedeniyle ülkelerin gelecekteki birbirileri ile yaşayacağı problemleri beraberinde getiriyor. Bir de dünyada en önemli problemlerden bir tanesi sınır aşan su dediğimiz bir ülkede doğup bir başka ülkede denize karışan veya devam eden suların kullanılmasıyla ilgili. Bizim ülkemizde Dicle ve Fırat gibi, bizde doğup Basra körfezine dökülen veya Süriye'de Asi nehri gibi, Bulgaristan'dan gelen Meriç nehri gibi. Bu su kaynaklarında da problem var, kullanılmasında ve devridaim yapılmasında" dedi.

'2,5 MİLYAN İNSAN SAĞLIKLI SUYA ULAŞAMIYOR'

Dünyada 2,5 milyar insanın sağlıklı suyu bulamadığını söyleyen Prof. Dr. Yusuf Demir, "8 milyar insanın 2,5 milyarı sağlıklı suya ulaşamıyor. Bunların 1 milyarından fazlası içme suyunu bulamıyor. Unesco'nun rakamlarıyla söylüyorum, dünyada 6 bin çocuk sağlıklı su bulamadığı için su veya sudan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle ölüyor. Her gün 6 bin çocuğun ölmesi inanılmaz korkunç bir rakam. Bu katlanarak devam ediyor. Çünkü problem devam ediyor. O  nedenle bizim geleceğe yönelik sürdürelebilir su ve yaşam mücadelemiz mevcut kaynaklarımızı geleceğe nasıl taşıyabiliriz, çcocuklarımıza nasıl sağlıklı geleceği yönlendiribiliriz noktasında. Çünkü yapılan hesaplamalarda 2050 yılında dünyanın yüzde 40'nın su sıkıntısı çekeceği yönünde" diye konuştu.

Bu durumun suyun olduğu ülkelerle tartışmaya ve mücadele etmeyi de beraberinde getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Demir şöyle devam etti:

"İsrail'in gelişimine bakıyorsunuz, su kaynaklarına doğru bir hareket söz konusu. Orta Doğu'daki kavgalara bakıyorsunuz, yine su kaynaklarıyla ilgili. Yıllardır terörle mücadele eden Türkiye'nin en hassas noktasının başında Dicle ve Fırat geliyor. Dicle ve Fırat bu ülkenin toplam su kaynağının yüzde 35'ini oluşturuyor. Siz elinizdeki suyun yüzde 35'ini kaybedersiniz ülke olarak çok büyük değeri kaybedersiniz. Eğer küresel iklim değişimi bu şekilde devam eder, suyu kirletmeye devam edersek, '21. yüzyıl su savaşları olacak' teorisinin altında bu yatıyor."

- Samsun