Prof. Dr. Belma Tuğrul: "Oyun ve Eğitim İç İçe Olmalı"
Beylikdüzü’nde Çardak Altı Sohbetleri’ne konuk olan Prof. Dr. Belma Tuğrul, oyunun çocukların dünyayı anlamasında etkili bir dil olduğunu söyledi.
Beylikdüzü'nde Çardak Altı Sohbetleri'ne konuk olan Prof. Dr. Belma Tuğrul, oyunun çocukların dünyayı anlamasında etkili bir dil olduğunu söyledi. Ailelerin çocuklarının gelişimine katkı sağlamak için birlikte oyun oynamaları gerektiğini vurgulayan Tuğrul, eğitim ve oyunun müfredatlarla birlikte yer almasının önemine dikkat çekti.
Beylikdüzü Belediyesi 5'inci Barış ve Sevgi Buluşmaları Çardak Altı Sohbetleri, eğitim, edebiyat ve medya dünyasının ünlü isimlerini İstanbullularla buluşturmaya devam ediyor. Bu yılki teması 'eğitim' olan Çardak Altı Sohbetleri'nin konukları Eğitim Uzmanı Cihat Şener ve Prof. Dr. Belma Tuğrul oldu. Moderatörlüğünü Yekta Kopan'ın yaptığı söyleşide konuklar, "Yenilikçi Eğitim, Tarihte Eğitim, Sınav Psikolojisi Nasıl Aşılır, Oyunun Çocuk Gelişimine Etkileri" konuları hakkındaki görüşlerini katılımcılarla paylaştı.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, programda katılımcılara çiçek takdim etti. Çardak Altı Sohbetleri ile her gün farklı bir konuğun Beylikdüzülülerle buluşturulduğunu ifade eden Başkan İmamoğlu, "Çok teşekkür ediyoruz konuklarımıza Beylikdüzü adına. Biz bu günü Beylikdüzü Sivaslılar adına koordine ediyoruz. Onlar da patentini adlılar bu günün. Bugünü Dünya Sivaslılar Günü olarak kutluyorlar" dedi.
"Kitle olarak toplumun değer yargıları çocukları ağlatıyor"
Sınav tercih süreçlerinde öğrencilerin yaptığı yanlış tercihlerin hayatlarını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Eğitim Uzmanı Cihat Şener, öğrencilerin seçtikleri meslekleri kulaktan dolma bilgilerle ve toplum dayatmasıyla tercih ettiklerini söyledi. Şener, "Sınav sonuçları açıklandı. Çocuklar ağlıyordu. Sordum neden ağlıyorsun ben Tıp istedim diye cevap verdi. İstemekle olmuyor bu işler. Yanlışlar yapıyoruz, hepimiz yapıyoruz. Benim 2 kızım var ikisi de matematikçi olmadı. Benim yüzümden olmadıklarını söylediler. 'Sen öğrencilerini bizden daha çok seviyorsun' dediler. Yanlış yapmamak mümkün değil. Sosyali tercih eden çocuklar gerizekalı gibi bir algı var toplumda. Sosyal zeka farklı bir zekadır. Kitle olarak toplumun değer yargıları çocukları ağlatıyor. 2 yaşında ağlıyor, 10 yaşında ağlıyor, 20 yaşında ağlıyor. 2 milyon 500 bin çocuğun içinde 500 bini çok önemli geçen sene sınava giren, kazanıp tekrar sınava giren çocuklar. Yanlış yerler yazmışlar 500 bin tane. 17, 18 yaşındaki adamlar tekrar sınava girdiler. Neredeyse arkadan gelenlerin önüne geçtiler. Değerler oluşturuyoruz ille de bir şeyler oku diye. Bütün kızların tercih listesinde hukuk, psikoloji var. Neden yazdıklarını sorduğumda insanlara yardımcı olmak için olduğunu söylüyorlar. Hangi meslek insanlara yardımcı olmak için değil" dedi.
Tercih yaparken cinsiyetlerin de rol oynadığını söyleyen Şener, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Erkeklerde daha değişiktir. Endüstri mühendisliği istiyor. Ne demek diyorum 'bilmiyorum' diyor. 7 tercih yapmış 7 tanesine de mimarlık ve peyzaj yazmış. Mimarlığını anladım da bu peyzaj ne diye sordum. 'Onu bilmiyorum' cevabını aldım. Gittiği dershanedeki 3 sıra öndeki kız o bölümü yazmış. Benim oğlum bir yıl boyunca bakmış o kıza. Konuşmadın mı diye sordum. 'Kazanınca konuşurum' diye cevap aldım. Çocuklar masumdur, anneye bakıyor, babaya bakıyor, amcaya bakıyor, rol modellere bakıyor. Piyasada kime öğrenci gönderdiysem hiçbiri yaptığı mesleği tavsiye etmiyor. 500 bin öğrenciyi bir sene daha erteledik."
"Çok önemli olan şey çocukların kendi hızlarında ilerlemesine izin vermek"
Çocuklar için oyun dilinin ayrı bir önem taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Belma Tuğrul, eğitimin içinde oyunun mutlaka yer alması gerektiğini belirtti. Tuğrul, "Çocuklarını olduğu gibi kabul etmeli anne ve babalar. Ben anne ve babaların çok küçük yaştan itibaren çocuklarına bir şey öğretmek için çaba sarf ettiğini görüyorum. İşte İngilizce isimleri söylemek, renkleri söylemek gibi. Bu arada neler oluyor, çocuk kendi yemeğini yiyemiyor, oynadığı oyuncağı toplayamıyor. Çok önemli olan şey, çocukların kendi hızlarında ilerlemesine izin vermek. Anne babaların yapacağı şey onları izleyip yapıp yapamayacakları şeyleri gözlemlemek. Çocuklar sorumluluk almak ister çok küçük yaştan itibaren. Lambayı kapatmak ister, siz kapatırsınız o yine açar. Çocuklar ellerini kullanmak ister. Telefonu kullanan çocuk, yemeğini de yiyebilir, pantolonunu da çekebilir. Anne ve baba olarak çocuklara kıyamıyoruz. Bu yaştaki bir çocuğun güçlü yanı var mı? Nelere ilgisi var, ne tip fırsatlar sağlayabiliriz bunları erken dönemde anlayabiliriz. 0-2 yaş bebeğin anne kucağında olduğu bir dönemdir ama o kritik bir öneme sahip. Bazı aileler çocuklarını sadece oyun var diye anaokuluna vermiyor. Oyun ve eğitim iç içe olmalı. Oyun onların dünyayı anlamaları için önemli" dedi.
Programın ardından Cumhuriyet Caddesi etkinlik alanında Elif Buse Doğan ve Haluk Gülsoy sahne aldı. Muhteşem konserle Sivas Kongresi'nin 99'uncu yıl dönümü ile 4 Eylül Dünya Sivaslılar Günü kutlandı. Konsere vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. - İSTANBUL