Prof. Dr. Arif Yeğin: Bel Ağrısı Hastalık Değil Belirti
Akdeniz Üniversitesi Algoloji (Ağrı) Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Arif Yeğin, en sık karşılaşılan ağrı nedenlerinin başında bel ağrısının geldiğini, bunun bir hastalık değil, belirti olduğunu söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Algoloji ( Ağrı ) Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Arif Yeğin, en sık karşılaşılan ağrı nedenlerinin başında bel ağrısının geldiğini, bunun bir hastalık değil, belirti olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Yeğin, bel ağrılarının çoğunluğunun mekanik olarak adlandırılan bel çevresi yapılarının zorlanması, bel fıtıkları, omur kaymaları ya da faset eklem kireçlenmesine bağlı nedenlerden kaynaklandığını söyledi. Prof. Dr. Arif Yeğin, erişkinlerin yüzde 80'inin yaşamlarının bir döneminde en az bir kez bel bölgesinde ağrıdan yakındığını hatırlattı. Prof. Dr. Yeğin, "Ağır işlerde çalışanlar, ev kadınları, uzun süre oturmak zorunda kalan masa başı çalışanları, şoförler, sürekli ayakta duran öğretmen, eczacı, garson gibi meslek sahipleri, ağır işlerde çalışanlar, yoğun stres altındaki yöneticiler bel ağrısı şikayetinin en fazla olduğu gruplardır" dedi.
İleri yaşlarda ortaya çıkan omurga kireçlenmesinin de bel ağrısının en önemli nedenlerinden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Arif Yeğin, "Bel ağrısı şiddetli ya da uzun süreli olduğu zaman kişinin günlük ve iş yaşamını olumsuz etkileyerek, yaşam kalitelerini belirgin derecede düşürebilmektedir. Bel ağrısı kaslar, bağlar gibi yumuşak dokuların zorlanması gibi basit ve geçici nedenlere bağlı olabileceği gibi, omurlar ve disk hastalıkları gibi daha önemli ve tedavi gerektiren nedenlerden de kaynaklanabilir" diye konuştu.
Prof. Dr. Arif Yeğin, bel ağrılarının yüzde 30'unda en ileri görüntüleme yöntemleri ile dahi ağrının gerçek nedeninin saptanamadığını belirterek, "Çok sık görülen ve sadece bel ağrısı olarak isimlendirebileceğimiz bu tür ağrılar 4-8 hafta içinde kendiliğinden ya da basit tedavilerle rahatlar. Bel ağrılarının çok küçük kısmı iltihabi romatizma hastalıklarına, bazı enfeksiyon hastalıklarına, karın içersindeki organların hastalıklarına ya da tümörlere bağlı olabilir" dedi.
Prof. Dr. Yeğin, "Günümüzde bel bölgesini ayrıntılı olarak görüntüleyebilen bilgisayarlı tomografi (ya da manyetik rezonans gibi inceleme yöntemleri bulunmaktadır. Ancak esas teşhis yöntemi hastanın muayenesidir. Tetkikler sonucunda hasta için en uygun tedavi seçenekleri belirlenir" diye konuştu.
Prof. Dr. Yeğin, bel ağrısının ileri tetkik ve tedavisi gerekli durumları ise şöyle sıraladı:
"Ağrı uygun tedaviye rağmen devam ediyor ve şiddeti artıyorsa, bel ağrısına eşlik eden ve kısa zamanda gerilemeyen, hatta artan sinir basısı bulguları varsa (örneğin, bacakta uyuşma, his kusuru, kas güçsüzlüğü, bacakta ağırlaşma hissi, idrar kaçırma gibi), ağrı özellikle geceleri oluyorsa ya da sabah bel hareketlerinde tutukluk ile birlikte olan ağrı, hareketle rahatlıyorsa, eşlik eden ateş, kilo kaybı, bel bölgesinde basmakla belirgin hassasiyet varsa."
- Antalya