Prof.dr. Akhan: Yeni İlaçlarla Hepatit C Tedavi Edilebiliyor
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Sıla Akhan, Hepatit C'nin, yeni ilaçların kullanımına başlanması ile birlikte kronikleşen diğer virüslere göre daha şanslı bir konumda bulunduğunu söyledi.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Sıla Akhan, Hepatit C'nin, yeni ilaçların kullanımına başlanması ile birlikte kronikleşen diğer virüslere göre daha şanslı bir konumda bulunduğunu söyledi.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (Klinik) Derneği bünyesinde oluşturulan Viral Hepatit Çalışma Grubu (VHÇG) tarafından düzenlenen Ulusal Viral Hepatit Sempozyumlarının beşincisi Nevşehir'in Ürgüp ilçesine bağlı Ortahisar beldesinde başladı. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Sıla Akhan, kongrede gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hepatit B ve C'de bulaşma yolları aynı olmasına rağmen Hepatit B'de C'deki kadar başarılı durumda olunmadığını kaydeden Prof.Dr. Akhan, bunun Hepatit C virüsünün yapısından kaynaklandığını ifade etti. Prof.Dr. Sıla Akhan, hepatit C virüsün enfeksiyonunun tedavisinde, hepatit B virüsünden farklı olarak tam kürün söz konusu olabildiğini kaydetti. Prof.Dr. Sıla Akhan şöyle konuştu:
"Hepatit B virüsü çekirdeğe girer. Bu yüzden virüsü vücuttan tam olarak atmak çok zorlaşır. Hepatit C tedavisinde bu yüzden tam kürden bahsetmek mümkündür. Yakın zamana kadar tedavi opsiyonları ile sadece tek tedavi şekli ile kür elde etmeye çalışılıyordu. Bu şekilde hastaların yaklaşık yarısında tam kür sağlanabiliyordu. Tedavi edilemeyen diğer yarı için bir kez daha aynı tedavinin uygulanması dışında bir seçenek ne yazık ki yoktu. İkinci kez aynı tedaviyi alan hastada da kür olasılığı birinciye göre oldukça düşüktü. Son dönemde ortaya çıkan yeni ilaçlar sayesinde tedavi opsiyonları bir iken, 6'ya yükselmiştir. Böylelikle hastalarda tam kür yüzde 90'lara ulaşabilmektedir. Tedavi seçenekleri oldukça pahalı olmasının yanı sıra, yan etkileri dolayısıyla hem hasta hem de hekim için oldukça zahmetli bir süreçtir. Bütün bu zorluklar aşılırsa tedavi başarısı yüz güldürücü olmaktadır. Ülkemizde henüz Sağlık Uygulama Tebliği'ne girmeyen bir iki ilaç bulunduğu için bahsettiğim 6 opsiyon henüz kullanımda değildir. Ama zaman içinde bizim de kullanmamız mümkün olacaktır kanısındayım. Her bir hasta için tedavi maliyeti son derece yüksektir. Hepatit hastaları eğer tanı almışlarsa mutlaka konuyla ilgilenen bir hekimin kontrolüne girmeleri gerekir. Hastalık kronik bir süreç olup, çok iyi yönetilmeye ihtiyaç gösterir. Hastalık tanısı olmayan kişiler ise bu önde tetkiklerini hekimden bizzat talep etmelidir. Çünkü hastalık çok sinsidir ve siroz olana kadar herhangi bir şikayete sebep olmayabilir."
Prof.Dr. Sıla Akhan, hekim kontrolünde olunduğu zaman hastalığın tedavi edilme şanslarını kullanmaları hem de birtakım komplikasyonlara zamanında müdahale imkanı olabildiğini bildirirken, "Tedaviyi etkileyen çok sayıda faktör var. Genotip 1, Türkiye'de hakim durumda bulunuyor. Bu çok zor tedavi edilen bir grup. Diğer 6 tip genotipten en zor tedavi edilen Türkiye'de. 2 veya 3 olsaydı tedavi daha kısa sürede ve başarılı oluyordu. Ama Türkiye'de yüzde 90 oranında Genotip 1 bulunuyor. Bu tipte de yeni teknikle tedavilerde başarı yüzde 100'lere ulaştı" diye konuştu.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Ayaz, Hepatit'in A, B, C, D, E gibi çeşitleri olduğunu, bu virüslerden iki tanesinin ağız yoluyla bulaştığını kaydetti. Ağız yoluyla bulaşan virüslerin vücutta kalıcı olmadığını, kendiliğinden temizlendiğini, herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymadığını anlatan Prou.Dr. Celal Ayaz, şöyle devam etti:
"Ama B, C ve Delta Hepatiti ise bir çok kişi de kendiliğinden iyileşebiliyor. Özellikle B, yetişkinlerde yüzde 95 geçirdikten sonra kendiliğinden iyileşebiliyor. Çocuklar, annede doğum esnasında aldığı zaman kalıcı olabiliyor, kronikleşebiliyor. Mutlaka ilaçla tedavi gerekiyor. B ile birlikte Delta'da bunun üzerine eklenebiliyor. Bu da hastada erken yaşta siroza neden olabiliyor. Hepatit C'de kan ve kan ürünleriyle bulaşabiliyor, bunlarda kronikleşebiliyor. En çok kronikleşen Hepatit B, çocuklarda yüzde 95'e kadar, yetişkinlerde yüzde 5, Hepatit C ise özellikle yetişkinlerde görülüyor ve yüzde 90'un üzerinde kronikleşebiliyor. Bunlarda erken yaşta siroza neden olabiliyor. Bu grubun mutlaka ilaç kullanması gerekiyor. Hepatit B ve Delta'da benzer tedaviler kullanılıyor. C'de ise daha farklı bir tedavi yapılıyor."
Sempozyumda, viral hepatitlerin tedavi deneyimli HCV hastalarının yönetimi konusu uzmanlarca tartışılacak. Tedavisinde sorun yaşanılan HCV olgularının yönetiminde yeni kullanıma giren ve üzerinde çalışılan ajanların yerinin gözden geçirilmesi, bilgi ve deneyimlerin paylaşılması sağlanacak. - Nevşehir