Prof. Celal Şengör "Dışkı Yedirmek İşkence Değil" Sözleri İçin Özür Diledi
"Dışkı yedirmek işkence değil" diyen Prof. Dr. Celal Şengör, gelen tepkiler üzerine özür diledi. Şengör'ün amacı, işkence mağdurlarının travmayı atlatmasına yardım etmekmiş.
Pazar günü Radikal gazetesinden Armağan Çağlayan'a verdiği söyleşide sarf ettiği sözlerle büyük tepki çeken Jeoloji Profesörü Celal Şengör, özür diledi. 12 Eylül darbesi ve o dönem yapılan işkenceler için "Dışkı yedirmek işkence değil" diyen Şengör, bir radyo programına katıldı. Şengör, programda 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde dışkılı işkenceye maruz kalan Doktor Sinan Olcan ile konuştu. Şengör, sözlerinin yanlış anlaşıldığını savunarak Olcan'dan özür diledi.
O sözleri bilerek sarf ettiğini ama, yanlış anlaşıldığını söyleyen Şengör, şunları söyledi:
"BEN DERDİMİ ANLATAMADIM"
"Ben derdimi anlatamadım. Dışkı yemek zararlı değil, bazı tedaviler için zorunludur. Ama bunu zorla yaptırdığınız zaman işkenceye döner. Maalesef buna maruz kalanlar var. Bu travmayı yaşamışlar. Ben de diyorum ki bu travmayı atın, maruz kaldığınız şey o zaman zannettiğiniz kadar büyük bir durum değil. Ama tırnakları sökülen bir adamın travmadan kurtulması da mümkün değildir, yapacak bir şey yok. Benim orada ısrarla üzerinde durduğum şey, bu olayların emri konsey tarafından verilmemiştir. Ben bunu Tahsin Şahinkaya'dan bizzat dinledim. Biz ne yazık ki kızını bile doğrayan bir milletiz."
İŞKENCE GÖREN DOKTORDAN TEPKİ
12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi'nde böylesi bir işkenceye uğramış Doktor Sinan Olcan ise Celal Şengör'ü dinledikten sonra sözlerine tepki gösterdi. Defalarca bu işkencenin uygulandığını vurgulayan Olcan, yaşanılan o anları anlattı, Şengör'e "Sen hangi travmadan bahsediyorsun?" diye sordu.
Olcan, "Bu bir kişiye değil, belki yüz kişiye yapıldı. Rögar kapağı açıldı ve insanlara yedirildi. 'Parmağınızı batırın ve yiyin' denildi. Türkiye'de o dönem insanlık suçu işlendi. Bir sürü arkadaşımız koleradan öldü."
Olcan'ın, Celal Şengör'ün, "Bu emirler Tahsin Şahinkaya tarafından verilmedi." yönündeki savunmasına eleştirisi sert oldu. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in sözlerini hatırlatan Olcan şöyle konuştu:
"Siz bunu Tahsin Şahinkaya'dan dinlemiş olabilirsiniz; ama Süleyman Demirel, 'Fırat'ın öte yakasında bir koyun kaybolsa sorumlusu benim; çünkü yöneten benim' demişti. Bugün Cizre'de Nusaybin'de olan olaylar, mevcut iktidarın dışında mı gelişiyor sizce? Diyorum ki orada işlenen insanlık suçu, konseyin bilgisi dahilindedir. Kıbrıs'ta savaşmış, psikolojisi bozulmuş, işkenceden zevk alan bir adam başımızdaydı. Hamamda, havalandırmadan her yerde işkence ediyordu. 170 kişilik koğuşta, 3 tane tuvalet vardı, o 3 tuvaletin kapısı da gardiyanlar tarafından kilitleniyordu."
ŞENGÖR: İNCİTTİYSEM ÖZÜR DİLERİM
Anlatılanları facia olarak nitelendiren Profesör Celal Şengör, amacının mağdurların travmayı atlatmasına yardım etmek olduğunu yineledi. Yaptıklarının tamamen iyi niyetli olduğunu ifade eden profesör, canlı yayında Sinan Olcan'ın nezdinde işkence görenlerden özür diledi.
Diyarbakır Cezaevi'nde çeşitli işkencelere maruz kalan Dr. Sinan Olcan, 2011 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve ekibinden davacı olmak istedi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulmak üzere Sapanca Cumhuriyet Savcılığı'na sunduğu dilekçede Olcan, cezaevinde gördüğü işkenceyi madde madde sıraladı. Ancak talebi işleme konulmadan zaman aşımı gerekçesiyle geri çevrildi.