Pozantı Cezaevi'ndeki Çocukların Sincan'a Sevk Edilmesi

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Adana Şube Başvuru Hekimi Alev Aksungur, Pozantı M Tipi Kapalı Çocuk Cezaevi'nde yaşanan 'taciz ve tecavüz' iddialarının ardından söz konusu cezaevinde kalan çocukların Sincan'a sevk edilmesinin çözüm olmadığını söyledi.

Adana'nın Pozantı ilçesinde yer alan 'M Tipi Kapalı Çocuk Cezaevi' ile ilgili olarak TİHV, Adana Tabip Odası ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi'nce hazırlanan rapor, kamuoyuyla paylaşıldı. TİHV Adana Şube Binası'nda gerçekleştirilen ortak toplantıda söz konusu raporla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu. Burada konuşan Alev Aksungur, kendilerine yapılan başvurularınsa cezaevinde sadece taciz ve tecavüzün değil, aynı zamanda da Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında cezaevinde bulunan çocuklara

da 'sistematik işkence' yapıldığı yönünde olduğunu anlattı.

"ÇOCUKLARIN TEK KİŞİLİK ODALARDA TUTULUP İZOLE EDİLMESİ YANLIŞ"

Pozantı M Tipi Kapalı Çocuk Cezaevi'ndeki çocukların, Ankara'daki Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na nakil edilmesinin çözüm olmadığını kaydeden Aksungur, "Pozantı Cezaevi'nin kapatılması, burada travmaya maruz kalan çocukların, travmayı tekrarlayan bir şekilde tekrar anımsanmalarına engel olması açısından yararlı. Ancak bu çocukların Sincan'da tek kişilik odalarda tutularak izole edilmeleri, yaşadıkları travmayla baş başa kalmalarına neden olacak. Söz konusu çocukların, bu dönemde yoğun

sosyal ve psikolojik desteğe ihtiyacı var. Ayrıca bu çocukların ailelerinin tamamının ekonomik koşulları uygun değil ve çoğu Adana ve Mersin'de oturuyor. Çocuklarının görüşlerine gitme olanakları daha da azaldı" dedi.

"CEZAEVİ ORTAMI ÇOCUKLARIN GELİŞİMİ VE EĞİTİMİNİ ÖRSELİYOR"

Cezaevi ortamının bir bütün olarak değerlendirildiğinde; çocukların gelişimi, eğitimi açısından engelleyici ve örseleyici olduğu kadar topluma yeniden kazandırılmaları yönünde istenen hedeflere ulaşılmasının mümkün olmadığını ifade eden Aksungur, çocuklarla yapmış oldukları görüşmelerde bu duruma dair verilerin saptandığını dile getirdi. Alev Aksungur, 'Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde belirtilen; "Çocukların yasadışı ya da keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılmayacakları, bir çocuğun tutuklanmasının,

alıkonmasının veya hapsinin yasa gereği olması gerektiğine ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa sürede sınırlı tutulması" ilkesinin, yargılama sürecinin uzunluğu ve belirsizliğinin, çocuklar üzerinde ek bir örselenme oluşturabilecek nitelikte olduğunu, bu nedenle de konunu yeniden gözden geçirilmesini istedi.

"CEZAEVİNDEKİ ÇOCUKLAR TAHLİYE EDİLİP PSİKOLOJİK DESTEK VERİLMELİ"

Aksungur, konuyla ilgili olarak taleplerini de şu şekilde sıraladı; "Tecavüzü anlatan çocuk başta olmak üzere tüm cezaevlerinde bulunan çocuk tutukluların içinde bulundukları fiziksel, psikolojik ve sosyal iyilik hallerinin, ciddi anlamda zedelendiği çok açık. Bu yüzden tüm çocukların bir an önce tahliye edilip, tarafsız kurumlar tarafından fiziksel, psikolojik ve sosyolojik açıdan değerlendirilmeleri sağlanıp, acilen gerekli yardımla sağlanmalı. Bu koşulların sağlanabilmesi için de öncelikli olarak

uluslararası sözleşmeler gereği çocukların cezaevlerinden salınmaları sağlanmalı. Türkiye'de cezaevleriyle ilgili bir inceleme başlatılmalı, bu incelemede tarafsız kurumlar yer almalı, çocuk tutuklu ve hükümlülerle görüşmeler yapılmalı, yapılan değerlendirmeler sonucunda gerekli soruşturmalar başlatılarak, failler cezalandırılmalıdır. Tüm bunların yanında Pozantı'da yaşananlar nedeniyle Adalet Bakanı görevinden istifa etmeli". - ADANA