Posoflu Aşık Müdami Ardahan'da Anıldı

Ünlü aşık Sabit Müdami, Ardahan'da düzenlenen anma gecesinde hatırlandı. Programda, Müdami'nin eserleri okundu ve onun kültürel mirası üzerine konuşmalar yapıldı.
Posoflu Aşık Müdami Ardahan'da anıldı
ARDAHAN - Dönemin ünlü aşıklarından Posoflu Aşık Sabit Müdami Ataman Ardahan'da düzenlenen programla anıldı.
Posof İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Erol Özer tarafından düzenlenen Aşık Müdami'yi anma gecesi Ardahan Üniversitesi Aşık Şenlik Kültür Merkezi konferans salonunda yapıldı.
Aşık Müdami'nin eserleriyle doçentlik tezi yaparak doçent ve şimdi de profesör olan Gazi üniversitesin de görevli Oğuzhan Aydın'ın anlatımıyla Müdami ve eserlerini anlattı. Müdami'nin oğlu Halil İbrahim Ataman ve diğer aşıkların da katıldığı programda Müdami'nin eserleri okundu.
Programa Ardahan valisi Hayrettin Çiçek, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Vali Hayrettin Çiçek aşıklık kültürünün önemli olduğunu ve bu tür anma etkinlikleriyle onların gelecek nesillere aktarılacağını belirtti.
Müdami kimdir?
Aşık Sabit Müdami Türk halk ozanı.
Posof'un Demirdöven (Varzna) köyünde doğdu. Asıl adı Sabit Yalçın olan aşık daha sonra soy adını Ataman olarak değiştirdi. Doğum tarihi bazı kaynaklarda 1918 olarak geçmesine karşın, oğlu Hikmet Arif Ataman, 1914 yılının doğru olduğunu söylemektedir.
18.yüzyıl da yaşamış olan Aşık Üzeyir, Ferhad ve Feryadi gibi aşıklar Aşık Müdami'nin dedeleriydi. 7 yaşına dek doğduğu yerde yaşayan Müdami, babasının imamlık görevinden dolayı ailesiyle birlikte Ardahan'a göçtü. Burada askeri rüştiyeye başladı ancak okulun kapatılması nedeniyle bir süre medrese eğitimi gördü. 7 ve 14 yaşlarında gördüğü rüyalarda bade içerek aşık oldu. 1934'te bağlama çalmaya başlayan Aşık Müdami usta malı türkü ve halk hikayelerini Şavşatlı Yakupoğlu Tevfik Usta'dan öğrendi. Halk şiirinin tüm türlerinde örnekler veren Müdami, 1966'da başlayan Konya Aşıklar Bayramını Aşık Efkari ile birlikte açtı. Yine aynı yıl türkü dalında Murat Çobanoğlu ile birlikte birinci oldu. Birçok halk hikayesini türküleştirerek sonraki kuşaklara aktardı. Bunlardan bazıları, Alşir ile Gül, Seyfizülyezen, Öksüz Vezir olarak bilinmektedir.