"Popülist Liderler Ve Hareketler Bütün Dünyada Yükselişte"
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası Çatışma, Terörizm ve Toplum Konferansı'nda bu yılın konusu"popülizm, kutuplaşma ve medya"
Bu yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası Çatışma, Terörizm ve Toplum Konferansı, "Kutuplaşma, Popülizm ve Yeni Politikalar: Değişen Dünyada Medya ve İletişim" temasıyla başladı.
Üniversitenin Kadir Has (Cibali) Kampüsünde iki gün boyunca devam edecek konferans, Kadir Has Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman ve Kadir Has Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Banu Baybars Hawks'ın açılış konuşmalarıyla başladı.
Konferans öncesinde bu yılın konusunu değerlendiren Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, "Popülist liderler ve hareketler bütün dünyada yükselişte. Açık bir takım tartışmalar yerine popülist liderlerin belli konulara odaklanıp arkalarında bulunan halk kitlesini de bu yönde motive etmeleri, günümüzde etik siyasetin, politikanın, medyanın nasıl roller alacağı konusunda soru işaretleri uyandırıyor. Burada tartışılacak konular arasında halkın iradesi, elitlerin reddi, geçmişin şahane kavramı gibi konular üzerine odaklanarak aslında sansasyonalizm gibi konular üzerine verimli bir konferans gerçekleştirmeyi umuyoruz" diye konuştu.
Popülizmin eş değer gittiği kavramlardan birinin ulusalcılık olduğunu belirten Prof. Dr. Hawks, " Türkiye'de de genel olarak popülist liderler ulusal değerler kavramına ve ulusalcılığa çok fazla vurgu yapıyor. Uluslararası, yapısal anlamda yerleşmiş Avrupa Topluluğu, NATO gibi bir takım örgütlere karşı da şöyle bakış açısı var; 'Benim ulusal çıkarlarım daha önemli, uluslararası bir takım örgütlerin benim çıkarlarımı korumasına ihtiyacım yok. Onlar sadece bizim ülkeleri kullanan bir takım mekanizmalar olarak çalışıyorlar' çerçevesinde oluşan söylemler görüyoruz" dedi.
"POPÜLİZM VE KUTUPLAŞMA BİRBİRİNDEN AYRI TUTULAMAYACAK KAVRAMLAR"
" Türkiye'de özellikle günümüzde popülist siyasal politikalar kendini sürekli ikili karşıtlıklar üzerinden kuruyor ve bunların kurulduğu alanlardan bir tanesi de kültür" diyen KHAS Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Özçetin, "Bir yanda yerli ve milli kültür yaratma var. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin artık resmi programına dönüşmüş bir söylem olarak yerlilik ve millilik var. Bunun karşısında ise yerlilik ve millilikten uzak halkına yabancılaşmış bir takım küçük elitin kontrolündeki kültür gibi ikili bir yarılmadan bahsetmek mümkün. En azından retorikte böyle bir savaş var. Bu sadece Türkiye'de değil dünyanın pek çok ülkesinde var. Enteresan bir şekilde bu konuda Amerika ile çok benzeşiyoruz" ifadelerinde bulundu.
Popülizm ve kutuplaşmanın birbirinden ayrı tutulamayacağını dile getiren Doç. Dr. Özçetin, "Kişileri etkileme konusuna gelince örneğin sansür bu mekanizmaların temel dayanaklarından bir tanesi. Siz yerli ve milli bir kültür yaratmak istediğiniz zaman çevrimiçi ve çevrimdışı alanlarda bu kurallara uymayan içerikleri sansürleme, yasaklama, kontrol etme tavrına yöneliyorsunuz. En son internet üzerinden yapılan yayınlarla ilgili kanunda olduğu gibi, RTÜK'ün Türkiye'deki işlevi gibi" dedi.
AKADEMİSYEN VE ALANINDA UZMAN İSİMLER BİR ARADA
Yedincisi düzenlenen konferansta bu yıl popülizm, kutuplaşma ve medya üçlüsü irdeleniyor ve günümüzün mevcut durumu ve demokrasinin temsiliyetiyle ilgili olarak göç, entegrasyon ve dışlama; devlet egemenliğinin azalması; ulusal, bölgesel ve küresel güvenlik konularının nasıl tetiklendiği sorgulanıyor. Bugüne dek yirmi beşi aşkın ülkeden üç yüzün üzerinde katılımcıyı ağırlayan konferansta, akademisyenler ve sektörden uzmanlar değişen dünyadaki iletişim ve siyasetle ilgili güncel konular üzerine çalışmalarını sunuyor.