Polonya Başbakanı Tusk'tan Avrupa'ya Silahlanma Çağrısı

Avrupa Birliği'nin (AB) dönem başkanlığını üstlenen Polonya'nın Başbakanı Donald Tusk, Avrupa'nın güvenliği ve geleceğine ilişkin bir dizi tehdit olduğunu belirterek, "Eğer Avrupa hayatta kalmak istiyorsa silahlanmalıdır." dedi.

Tusk, Fransa'nın Strazburg kentindeki Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda ülkesinin dönem başkanlığının önceliklerine ilişkin düzenlenen oturumda milletvekillerine hitap etti.

AB üye ülkeleri arasında 6 ayda bir dönüşümlü üstlenilen dönem başkanlığını 1 Temmuz'a kadar yürütecek Polonya'nın önceliğinin savunmayı güçlendirme olduğunu söyleyen Tusk, Avrupa sınırlarında bir savaşın sürmesinin yol açtığı endişe ve kaygıların vatandaşlar üzerinde de olumsuz etkisi olduğunu vurguladı.

Tusk, "Ancak objektif konuşmak gerekirse, Avrupa'nın geleceği konusunda korkuya kapılmaması gerekir. Bunun için hiçbir neden yok. Bugün burada söylenecek en önemli söz doğrudan Avrupalılara yönelik olmalıdır: Başınızı dik tutun. Avrupa büyüktü, büyüktür ve her zaman büyük kalacaktır." diye konuştu.

Avrupa'nın "karşı karşıya olduğu zorluklarla baş edebileceği" öngörüsünü paylaşan Tusk, Avrupa'nın "ABD yönetimindeki değişikliklerden korkması için hiçbir neden olmadığını" dile getirdi.

Tusk, "Geleceğimiz Çinlilerin ya da Amerikalıların değil bizim ellerimizde ve korkmamalıyız." ifadesini kullandı.

Trump, "Avrupa karşıtı biri değil"

ABD Başkanı Donald Trump'ın Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması yönündeki çağrılarına işaret eden Tusk, Avrupa'nın bu çağrıları "memnuniyetle karşılaması gerektiğini" söyledi.

Tusk, "Sadece bir müttefik başka bir müttefikin güçlenmesini isteyebilir. Avrupa karşıtı birinin söyleyeceği şey bu değildir. Şimdi harekete geçmek bizim elimizde." şeklinde konuştu.

Avrupa'nın ABD'ye güvenmek yerine kendi güvenliğini sağlaması ve bu doğrultuda daha fazla harcama yapması gerektiğini dile getiren Tusk, eski ABD Başkanı John F. Kennedy'nin, "Amerika'ya kendi güvenliğimiz için ne yapabileceğini sormayın; kendi güvenliğimiz için ne yapabileceğimizi kendinize sorun." sözüne atıfta bulundu.

"Avrupa'nın güvenlikten tasarruf etmeyi göze alamayacağı bir dönem"

Tusk, Avrupa'nın dış tehditlere karşı güvenliğini sağlaması için savunma harcamalarını artırmasına ihtiyaç olduğunu, "rahatlık döneminin" sona erdiğini ifade etti.

Polonya'nın halihazırda Gayrisafi Yurtiçi Hasılasının (GSYH) yüzde 5'ine yakın bir kısmını savunmaya harcadığına dikkati çeken Tusk, diğer AB ülkelerini de "sadece kendi güvenlikleri için değil tüm kıtanın güvenliği için aynı şekilde hareket etmeye" çağırdı.

Tusk, "GSYH'nin yüzde 5'ini güvenliğimiz için harcamamız gerektiğini söylediğimizde bazıları bunun savurganlık ya da acımasız veya kötü niyetli bir uyarı olduğunu düşünüyor. Size şunu söylemek isterim ki bu dönem Avrupa'nın güvenlikten tasarruf etmeyi göze alamayacağı bir dönemdir. Eğer Avrupa hayatta kalmak istiyorsa silahlanmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Sınır ve enerji güvenliği

Avrupa'nın iç güvenlikte olduğu kadar dış sınırlarında güvenliğini güçlendirmesinin de önem teşkil ettiğini kaydeden Tusk, "Demokrasinin ayakta kalabilmesi için güvenli bir sınır ve güvenli bir bölge her otoritenin en büyük sorumluluğudur." dedi.

"Avrupa demokrasisinin hiçbir işe yaramayan bir şey olduğunu söylüyorlar çünkü sınırımızı ve topraklarımızı savunamıyoruz. Bu doğru." eleştirisinde bulunan Tusk, öte yandan AB'nin göç politikasının "milliyetçilik veya aşırı sağcı söylemlere" değil, demokratik değerlere, bireysel özgürlüklere, insan ve azınlık haklarına saygıya dayanması gerektiğini belirtti.

Tusk, "Avrupa'da yasa dışı göç ve iç güvenlik sorunlarını milliyetçi ve yabancı düşmanı sloganlar olmadan da çözebileceğinizi söylemek isterim." diye konuştu.

Enerji konusuna da değinen Tusk, enerji güvenliği ve Rus hidrokarbonlarına bağımlılığın Ukrayna'daki mevcut savaşın "altında yatan nedenlerden biri olduğunu" savundu. Tusk, "Bu bağımlılığın sonsuza kadar sona ermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.