Polise Kurşun Sıkmayan Askere Komutandan "Seni Astıracağım" Tehdidi

CÜNEYT ÇELİK - Kars'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) darbe girişimine karıştıkları iddiasıyla o dönem 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı 2. Mekanize Piyade Taburu'nda görevli Binbaşı Serkan Akanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 24 eski askeri personel hakkında açılan davanın iddianamesinde, başka bir davada tutuklu yargılanan aynı komutanlığın eski Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat'ın, darbeye karşı çıkıp emirlerini yerine getirmeyen askeri, "Seni vurduracağım, seni astıracağım." diyerek tehdit ettiği öne sürüldü.

Kars Cumhuriyet Başsavcılığınca, darbe girişiminde bulundukları ve örgütle ilişkili oldukları iddiasıyla o dönem 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı 2. Mekanize Piyade Taburu'nda görevli Binbaşı Akanoğlu, yüzbaşılar Hüseyin Ünal, Celil Serkan Ülğer ve Sinan Karademir'in yanı sıra bir üsteğmen ve asteğmen, iki astsubay ve 16 uzman çavuştan oluşan 5'i tutuklu 24 eski askeri personel hakkında yürütülen soruşturmanın ardından Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından kentte açılan üçüncü davanın 147 sayfalık iddianamesinde FETÖ/PDY'nin ortaya çıkışının yanı sıra örgütün devlet ve Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) yapılanması ile darbe teşebbüsü sırasında yaşananlar hakkında bilgi verildi.

İddianamede örgütün antidemokratik, hukuk ve ahlak dışı birçok yöntem kullanarak tabanındaki insanların dini duygularını istismar edip devletin kurum ve kuruluşlarında yıllarca kadrolaşmaya çalıştığı belirtilerek, FETÖ'nün özellikle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) bünyesinde örgütlenerek "güvenlik bürokrasisi" ve "istihbarat" alanında ağ oluşturduğu kaydedildi.

Çarpıcı detayların bulunduğu iddianamede sanıkların ifadelerine de yer verildi.

Tutuksuz sanıklardan eski Uzman Çavuş Mehmet Ali Sekin, ifadesinde darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi acil kışlaya çağrıldığını ve askerlerle teçhizatla hazır beklediklerini söyledi.

Sekin, darbe girişimi günü kışladan çıkmadan önce tutuksuz sanıklardan Yüzbaşı Hüseyin Ünal'ın, Türkiye genelinde tüm kamu kurum ve kuruluşlarına saldırı olacağı yönünde duyumlar aldıklarını, kentteki resmi kurumların emniyetini sağlamak için polise yardımcı olacaklarını söylediğini anlattı.

"Yaptığımız eylem doğru bir şey değil, kışlaya dönüyoruz"

Bu nedenle kışladan çıktıklarını belirten Sekin, yoldan geçen araçları durdurarak bölgede terör eylemi olduğunu, dikkat etmelerini söylediğini dile getirdi.

"Bu sırada emniyet binasının olduğu sokaktan 10 kişilik grup üzerimize doğru koşarak geldi, polislerden yardım istedim." ifadelerini kullanan Sekin, şunları kaydetti:

"Kalabalık daha da arttı, slogan atarak tepki gösteriyorlardı. Yüzbaşı Ünal, bizi toplayarak, 'Emir komuta zinciri kırıldı, ben karışmıyorum, yaptığımız eylem doğru bir şey değil, kışlaya dönüyoruz.' dedi. Hiç durmadan kışlaya geri döndük. Kışlanın girişinde bizi Tankçı Yarbay Nihat Uçan karşıladı. Nihat Uçan bize, içeri girdikten sonra 'Neden geldiniz, hemen dönüş yapıp görev yerinize gidiniz.' dedi.

Bu emri dinlemedik, bir daha çıkmadık."

Komiserle yarbay arasında arbede

Tutuksuz sanık eski Uzman Çavuş Ramazan Güler de darbe gecesi kışladan çağrıldıktan sonra nöbetçi Bölük Uzman Çavuş Ali Güray Ünal'ı telefonla aradığını ve kendisine "Ağabey sızma var, acil gelin." dediğini ifade etti.

Darbe girişimine ilişkin başka bir davada tutuklu yargılanan dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat'ın askerlere polisleri gözaltına almaları için talimat verdiğini anlatan Güler, "Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat, askeri personele polisleri yakalaması yönünde 'Alın bunları.' diyerek emir verdi. Askerler de polislerin üzerine yürümeye başladı, ben 'Durun.' diyerek bağırdım. Polat, bir polis komiserini elbisesinden ve kolundan tutarak tugayın içine götürmeye çalıştı. Arbede olunca Polat ve komiser yere düştü, başka bir polis gelerek komiseri kolundan tutup kalabalıktan çıkarttı." dedi.

Güler, polislerin "Asker darbe yapıyor." sözüyle yapılan eylemin yanlış olduğunu anlayıp darbe girişimine karışmadığı için Polat'ın kendisini tehdit ettiğini öne sürdü.

Sanık Güler, şunları dile getirdi:

"Darbeye karşı çıktığım için Kurmay Başkanı Yarbay Polat, bana 'Seni vurduracağım, seni astıracağım.' diyerek bağırıp tehdit etti. Tüfeğimi polislere gösterip 'Emniyete hiç ateş etmedim, ben sizlere kurşun sıkmam.' dedim ve komutamdaki askerleri tugaya aldım. Kışlaya girdik, kalabalık şekilde vatandaşlar, 2 No'lu nizamiyenin önüne gelmeye ve taş atmaya başladı. Darbe gecesi, ayrı bir davada yargılanan dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Avcı, 'Nizamiye önündeki polislerin ayaklarına ateş edin.' şeklinde emir verdi."

Ceza istemleri

İddianamede, dosya kapsamına göre sanıkların isnat edilen suçları işledikleri kanaatine varıldığı kaydedilerek, o dönem 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı 2. Mekanize Piyade Taburu'nda görevli olan, meslekten ihraç edilen Binbaşı Serkan Akanoğlu, yüzbaşılar Hüseyin Ünal, Celil Serkan Ülğer ve Sinan Karademir'in yanı sıra üsteğmen, asteğmen, astsubay ve uzman çavuşlardan oluşan 5'i tutuklu 24 askeri personelin "anayasayı ihlal", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü üyesi olma" suçundan da 10 yıldan 15 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırılmaları istendi.

Kentte, FETÖ/PDY'nin darbe girişimine ilişkin örgütün sözde "sıkıyönetim komutanı" olan, dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Avcı, aynı komutanlığın Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat ve 2. Tank Tabur Komutanı Yarbay Nihat Uçan'ın da aralarında bulunduğu 17 rütbeli hakkında da dava açılmıştı.

14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı 1. Tank Taburu'nda görevli Teğmen Üzeyir Ayten, bir astsubay ve uzman çavuşlar ile uzman onbaşılardan oluşan 13'ü tutuklu 41 eski askeri personel hakkında hazırlanan iddianame de mahkemece kabul edilmişti.