Polis Memurunun Gerideki Kazası: Dava Ağır Ceza Mahkemesine Sevk Edildi
Şişli'de bir polis memurunun geri manevra yaparken çarptığı kişi hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı. Olayın ardından sanık G.U. hakkında başlatılan dava, mahkeme tarafından ağır ceza mahkemesine gönderildi.
Şişli'de, bir polis memurunun resmi araçla geri manevra yaparken çarptığı kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olmasına ilişkin davaya bakan asliye ceza mahkemesi, dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine hükmetti.
İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık G.U. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) bağlandı. Ölen Ergül Kaya'nın eşi Dursun Kaya ve yaralanan Ayşegül Tofan'ın da hazır bulunduğu duruşmaya sanık avukatları da katıldı.
Duruşmada savunma yapan sanık G.U, olay tarihinde devriye ekiplerinde görevli olduğunu, ekip arkadaşı V.A'nın aracın yan koltuğuna binmek istediğini ancak kapının dubalara denk gelmesi nedeniyle kendisinden aracı biraz geriye almasını istediğini anlattı.
Polis okulunda ehliyet almaya hak kazandığını, aracı daha önce de ileriye ve geriye manevra yapacak şekilde kullandığını ifade eden G.U, "Frene bastım, vitesi R konumuna getirdim. Sonra ayağımı frenden çektiğimde araç birden geri manevra yaptı, 1-2 metre ilerledi. Kaldırıma ya da duvara çarptığımı düşündüm. Aracı hızla durdurdum. Araçtan inip baktığımda 2 kişiyi yerde görünce şok oldum." dedi.
Ölen kişinin bilincinin kapanmaması için yardım etmeye çalıştığını kaydeden tutuklu sanık daha sonra sağlık görevlilerinin geldiğini söyledi.
Müşteki Ayşegül Tofan, sanıktan şikayetçi olmadığını dile getirerek, davaya katılma talebinde bulunmadı.
Dursun Kaya ise sanığın olay anında fren yerine gaza bastığını, orada bulunan 3 dubayı kırarak kaldırıma çıktığını öne sürdü. İki çocuğunun annesiz kaldığını ifade eden müşteki Kaya, sanıktan şikayetçi olduğunu belirtti.
Bilirkişi raporunda sanık asli kusurlu
Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın Emniyet Genel Müdürlüğü personeli sürücü sertifika kaydının olduğunu ancak ehliyetinin bulunmadığını bildirdi.
Ehliyetinin bulunmamasının idari işlem niteliğinde olduğu, aracı kullanıp kullanmayacağına ilişkin yetkinin sertifikayla verildiği, bu konuda olumsuzluk olmadığı aktarılan mütalaada, bilirkişi raporunda sanığın asli kusurlu olduğunun belirlendiği kaydedildi.
Mütalaada sanığın "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması, tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.
Müşteki avukatı ise dosyada görevsizlik kararı verilmesini ve dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, davada kararın açıklanacağını bildirerek, sanıktan son sözünü sordu.
Sanık G.U da "Ben hayalleri olan bir polis memuruyum. Gerçekten kazaydı. Vefat eden kadın için çok üzgünüm ama benim suçum yoktu." dedi.
Mahkeme heyeti, görevsizlik kararı vererek, dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık polis memuru G.U'nun kullandığı resmi polis aracını birkaç metre geriye almak üzere hamle yaptığı sırada kaldırımdaki maktul Ergül Kaya'nın ölümüne, müşteki Ayşegül Tofan'ın yaralanmasına neden olduğu ifade edildi.
Bilirkişi raporuna yer verilen iddianamede, sanığın asli kusurlu olduğu, maktul ve müştekinin ise olayda kusurlu olmadığının tespit edildiği aktarıldı.
İddianamede sanık G.U'nun "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.