Polis Fenerbahçeliler İçin Mahkemeden Arama İzin Alamayınca Valilik Devreye Girdi
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü üst, eşya ve araç aramaları için adli makamlardan onay alamayınca devreye Ankara Valiliği girdi.
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü üst, eşya ve araç aramaları için adli makamlardan onay alamayınca devreye Ankara Valiliği girdi. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, Ankara Fenerbahçeliler Derneği'nin "Türkiye için adalet, Fenerbahçe için adalet" sloganıyla Anıtkabir'e düzenlediği yürüyüş için taraftarı arama iznini mahkemeden alamayınca Ankara Valiliği'ne başvurdu. Valilik polise, "Fenerbahçe taraftarının Ankara'yı terk edene kadar etkinliğin yapılacağı yere açılan güzergahlar ile şehir giriş ve çıkışlarında, cadde/sokaklar üzerinde Anıtkabir giriş kapılarında, içlerinde, müştemilatlarında ve yakın çevrelerinde üst, eşya ve araç aramalarının yapılabilmesi için" izin verdi.
Ankara Fenerbahçeliler Derneği'nin dün "Türkiye için adalet, Fenerbahçe için adalet" sloganıyla Anıtkabir'e düzenlediği yürüyüşe, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli yöneticiler ve çok sayıda taraftar katıldı. Yürüyüşte Fenerbahçeliler ile birlikte Beşiktaş ve Galatasaraylıların da aralarında yer aldığı çok sayıda takım taraftarları da katıldı. Ankara dışından da çok sayıda taraftar Ankara'ya gelirken, binlerce kişi ellerindeki Fenerbahçe ve Türk bayraklarıyla yürüyüşte yer aldı. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nün ise Ankara Fenerbahçeliler Derneği'nin "Türkiye için adalet, Fenerbahçe için adalet" sloganıyla Anıtkabir'e düzenlediği yürüyüş için taraftarı arama iznini mahkemeden alamayınca Ankara Valiliği'ne başvurduğu ortaya çıktı. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nün Ankara Valiliği'nden arama kararı için talep ettiği izin yazısında adli makamlardan gerekli izin alınamadığı belirtildi.
-ADLİ MAKAMLARDAN GEREKLİ İZİNLER ALINAMADIĞINDAN-
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nün 21 Mart 2014 tarihli talep yazısında, "adli makamlardan gerekli izinler alınamadığından ve gecikmesinde sakınca bulunduğu için Ankara Fenerbahçeliler Derneği'nin "Adalete Fener Yak" kampanyası kapsamında "1 milyon Fenerbahçeli Anıtkabir'e sloganı ile Anıtkabir'e ziyaret gerçekleştirileceği ifade edildi. Arama talepli yazıda, "Suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması ve bulundurulması yasak olan her türlü ruhsatlı dahi olsa ateşli silahlar ile esasen bulundurulması yasak olan diğer silahların kesici, ezici, bereleyici, veya delici aletler ile patlayıcı, yanıcı ve yakıcı maddeler ile uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ve ilgili spor federasyonlarının belirlediği esaslara aykırı olarak alkollü içeceklerin ve suç eşyalarının ele geçirilmesi bu şekilde suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla etkinliğin yapılacağı 23 Mart 2014 günü saat 08.00'den başlanarak, etkinlik sona erip Fenerbahçe takım taraftarının ilimizi terk edene kadar etkinliğin yapılacağı yere açılan güzergahlar ile şehir giriş ve çıkışlarında, cadde/sokaklar üzerinde Anıtkabir giriş kapılarında içlerinde, müştemilatlarında ve yakın çevrelerinde şahısların üst, eşya ve araç aramalarının yapılabilmesi için gerekli iznin verilmesi" istendi. Ankara Vali Yardımcılığı ise talebe onay verdi.
-MAHKEMELERDEN KARAR ALAMAYAN POLİS VALİLİĞE BAŞVURUYOR-
Valiliğin verdiği kararı eleştiren Yargıçlar Sendikası ise önleyici arama kararıyla Anıtkabir'e giden Fenerbahçeliler ve destek olan diğer taraftar gruplarının polis tarafından arandığını ve Anıtkabir'e giden herkesin çatılara konulan kameralarla kayıt altına alındığını belirtti. Arama kararının hukuki dayanağının bulunmadığını ifade eden Sendika, "Ne Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ne Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği ne de Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun bu aramalara izin veren hükümler taşımamaktadır" dedi. Ankara Valiliği'ni siyasi iktidarı temsilen etmekle suçlayan sendika, karar ile halkın seyahat ve düşüncelerini ifade etme özgürlüğünü engelleyen bir tavır sergilendiğini savundu. Polisin basına yansıyan arama kararına yönelik haberler nedeniyle mahkemelerden arama kararı alamadığını bu nedenle de doğrudan valilik kararıyla arama yapma yolunu seçtiğini ifade eden Sendika, "Türkiye, her emniyet müdürünün her aklına geldiğinde vali yardımcılarına bir kağıt imzalatıp yasalara aykırı yetkileri kullanarak halkı aranan bir ülke olmaktan vazgeçmek, katılımcı ve çoğulcu, barışçı ve özgürlükçü demokrasinin kurallarını, hukukun üstünlüğü ilkesini egemen kılmak zorundadır. Bir biri ardına interneti yasaklanan, twiteri kapatılan, üstü başı aranan, iletişim ve seyahat özgürlüğü engellenen, düşündüklerini ifade edemeyen insanların yaşadığı topraklara yurt, insanlarına millet, düzenine demokratik cumhuriyet denilemez. Bu olup bitenlere ancak faşizmin tezahür halleri denilebilir. Yargıçlar Sendikası her türlü hukuk dışı uygulamanın, hak ihlalinin takipçisi, hukukun savunucusu olmaya devam edecektir" dedi.