Poligonda Üç Kişinin Öldüğü Dava Karar Aşamasına Geldi
Aydın' da dört yıl önce dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ziyareti öncesi kente gelen korumaları ve MİT mensuplarının kaldığı Polisevi'ndeki poligonda çıkan yangında üç kişi öldü, 12 kişi de dumandan etkilendi.
Aydın' da dört yıl önce dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ziyareti öncesi kente gelen korumaları ve MİT mensuplarının kaldığı Polisevi'ndeki poligonda çıkan yangında üç kişi öldü, 12 kişi de dumandan etkilendi. Bu olayın ardından, Aydın eski il Emniyet Müdürü Tacettin Kurt'un da aralarında bulunduğu 5'i emniyet müdürü 10 polis hakkında 'görevi kötüye kullanmak' ve 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmalarına neden olmak' suçlarından 1-3 ve 2 ile 15'er yıl hapis cezası istemiyle açılan dava karar aşamasına geldi.
Davaya konu olan olay, 12 Mayıs 2010'da Albay Şefik Caddesi'nde bulunan İl Emniyet Müdürlüğü'nün arkasındaki Aydın Polisevi'nde meydana geldi. Bodrum katında atış poligonu bulunan binada çıkan yangın, kabus dolu anlar yaşattı. Kısa sürede, alevler 5 katlı binanın ikinci katına kadar ulaşırken, Polisevi'nin ana kapısından yayılan simsiyah duman, tüm caddeyi kapladı. Polis ve sivil personelden oluşan yaklaşık 50 kişinin bulunduğu binaya itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Aydın'a yapacağı ziyaret öncesi hazırlık için kente gelen korumaları ve MİT mensuplarının Polisevi'nde kaldığı, binadaki poligonda yangından kısa süre önce yoğun atış yapıldığı ortaya çıktı. Yangında, trafik polisi Halil İbrdahim Şeker ile sözleşmeli aşçı Fecri Çelik mescitte namaz kılarken, MİT görevlisi Aytekin Yaman da poligon katında dumandan boğularak can verdi. Yangında dumandan zehirlenen 12 kişiden polis memurları Hakan Bekiş, Tüner Alan, Ali Kaya, Jale Kılıç, Ramazan Demirel, Ramazan Tezcan, Osman Orhan Çetin ve Bayram Öz ile görevli personelden Gamze Şahin Yalçın, Füsun Yalçın, Dürdane Çoban ve Zeynep Aybüke Özcan kaldırıldıkları hastanelerde tedavi edildi. Dönemin Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, yangının binanın alt katında atış eğitimi yapılırken çıktığını, atış talimi sırasında oluşan yoğun dumanın tahliye edilememesinden ve barut gazının sıkışmasından kaynaklandığını söyledi.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zeki Polat, hazırladığı iddianamede, olayın neden meydana geldiğini ayrıntılı olarak anlattı. Polat, atış poligonunun 73 metreküplük bir alana sahip olduğunu, olaydan altı ay önce geriye dönük olarak poligonda yaklaşık 60 bin mermi atışı yapıldığını, bu miktarlardaki atışlardan arta kalan barut atığı ve gazının atış poligonunda yangın ve patlamaya yol açabilecek miktar olduğunu, atışlar sırasında havalandırma sisteminin çalıştırılmadığını belirtti. Kapalı atış poligonunda bulunan tüm barut artıkları ve barut gazlarının usulüne uygun olarak temizlenmesi gerektiğini, usulüne uygun temizlik yapılmaması nedeniyle öğleden sonra yapılan atış sırasında, tabanca namlusundan çıkan kıvılcım sonucu yangının çıktığını, tüm sanıkların bu olayın meydana gelmesinde kusurlu olduklarını vurguladı. Savcı Polat, şüpheli emniyet müdürleri Mürsel Sevindik, Cihat Mailoğlu, Suat İkan ve Yaşar Berberoğlu ile polis memurları Ömer Dilek, Ayhan Düzen, Aysun Sertoğlu, Abdullah Ciyancı ve müşteki sanık Tüner Alan hakkında 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan 2-15'er yıl, dönemin Aydın Emniyet Müdürü Tacettin Kurt hakkında da 'Görevi kötüye kullanmak'tan 1-3 yıl hapis cezası istemiyle ayrı ayrı dava açtı. Kurt'un davası da daha sonra, Aydın 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ana dava dosyasıyla birleştirildi. Daha önceki duruşmalarda ifade veren sanıklar, suçsuz olduklarını öne sürerek beraatlerini talep etti.
Aydın 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 6'ncı duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanıklardan Yaşar Berberoğlu ile Tüner Alan ve tarafların avukatları katıldı. Tanık olarak dinlenen polis memuru Çetin Şahin, olayın olduğu tarihte yıllık izinde olduğunu, poligonda atış yapmadığını, atıştan sonra da temizliği kendisinin yapmadığını, önceki atışlarda fişek ve mermi dağıtıcısı olarak görev yaptığını, atışlardan sonra barut atıklarının 2-3 metreye kadar dağıldığını, Polisevi'nde görevli temizlikçilerin artıkları temizlediğini, muşamba kısmın 3 metre kadar olduğunu, çakıl taşlarının temizlenip temizlendiğini bilmediğini söyledi.
Tanık olarak dinlenen, emniyetin silah bakım ve onarım biriminden emekli polis memuru Halil Tunca ise, "Atış poligonu 1996 yılında açıldı. Görevim gereği poligona sık sık gidip geliyordum. Tabanca atışlarında orada görevli olarak çalışıyordum. Poligonu atıştan önce havalandırma, temizleme işlerini organize ediyordum. Çalıştığım dönemde yine ufak çaplı yangın çıkmıştı. Bu olaydan sonra, barutun gideceği mesafe beş metre olarak hesaplandığı için 5 metre kadar alan muşamba ile kaplandı. Ötesinde çakıl taşları vardı. Onlar temizlenmedi, bu yönde herhangi bir imkan da mevcut değildi. Barut artıkları o şekilde kaldı. Gördüğüm kadarıyla havalandırma yeterliydi. Benim olduğum dönemde MİT mensupları da poligonu kullanıyorlardı, hatta seri atışlar dahi yapıyorlardı. Bu konuda MİT'te görevli müdürü uyardım. Daha sonra atışları normale döndü" dedi. Mahkeme başkanı hakim Kerem Küçük, çağırılmalarına rağmen gelmeyen tanıklar Songül Haran ve Hüseyin Yıldız'ın zorla getirilmesine karar verip, duruşmayı erteledi. - İzmir