"PKK'yı İran ve Suriye Kışkırttı"

Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde terör örgütü PKK'nın düzenlediği saldırıda 24 askerin şehit düşmesi, Avrupa'daki gazete ve televizyonlarda geniş yer buldu. Yapılan yorumlarda Anayasa değişikliğinin ele alınacağı günde düzenlenen saldırıya ilişkin "Kuzey Irak'tan silahlı eylemlerini sürdüren PKK, Kürt sorununu çözme yönünde yeni bir sayfa açma çabalarını suya düşürmüştür"yorumu yapıldı.

İngiliz Gazetesi Financial Times: Cenaze töreniyle Türkiye kamuoyunun öfkesinin daha da artacaktır.

Saldırılar, yeni anayasa ile ilgili görüşmelerin başladığı bir dönemde gerçekleştirildi. Bazı siyasetçiler, bu sürecin nüfusun yüzde 15-20'sini oluşturan Kürtlere daha fazla haklar tanınarak sorunun çözümüne katkı sağlamasını umuyordu. Kuzey Irak'a düzenlenecek kapsamlı bir operasyon, ABD'nin bu yıl sonunda Irak'taki güçlerini çekeceği hassas döneme denk gelmiş olacak. Ağustos'tan bu yana böyle bir harekata yönelik beklentiler artmış durumda. Başbakan Erdoğan, PKK'nın yabancı güçler tarafından bir maşa olarak kullanıldığını söylüyor. Bu sözleriyle İran ve Suriye'ye gönderme yapmış olabilir. Ankara'nın iki ülkeyle de ilişkileri gergin.

Times; ABD'deki LeHigh Üniversitesi'nden bölge uzmanı Henri Barkey, Ankara'nın Suriye'deki demokrasi yanlısı protestoların kanlı bir şekilde bastırılmasına ilişkin sert tavrı yüzünden İran ve Suriye'nin bu saldırı için PKK'yı cesaretlendirmiş olabileceğini söyledi.

Alman devlet kanalları ZDF ve ARD ana haber bültenlerinde düzenlenen saldırıdan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyindeki topraklarda hava ve sınırlı kara operasyonu yaptığını aktardı. Alman gazete ve yayın organlarında Çukurca saldırısına ilişkin yer alan yorumlar şöyle:

Süddeutsche Zeitung: Çukurca saldırı neden düzenlendi?PKK içinde farklı cephelerde mücadelenin sürdüğü yönünde spekülasyonlar yapılıyor. Örgütün temsilcileri kısa süre öncesine kadar hükümetle gizli görüşmeler yapıyordu. Ancak çarşamba günkü ölümcül saldırı, varolan üzücü şüphenin kanıtlandığının bir göstergesi: Yine barışı istemeyen birileri direksiyona geçti. PKK yine öldürmeye başladı. Önceleri bazı cesur reformları yapmaya yüreklenen AKP, giderek daha fazla eski devlet partilerine benziyor. Solcu BDP'nin önde gelenlerinin tutuklandığı benzersiz dalganın sorumlusu o. AKP, iyi (muhafazakar ve ılımlı) ve kötü (solcu ve milliyetçi) Kürtler arasında ayrım yapıyor ve milliyetçi Kürt hareketini kırıp parçalamak amacını gütmek istiyor gibi görünüyor. Güneydoğu'da bazı kentlerde her 3 Kürt'ten 2'si BDP'ye oy veriyor. Elbette BDP PKK'ya yakın bir parti. İşte bu nedenle Ankara ile bu sorunu konuşmak zorunda olan siyasi güç. Kuzey İrlanda'da barış görüşmeleri daha farklı olmadı.

Frankfurter Allgemeine Zeitung:Dil ve kültür alanlarında bazı gevşetmelere gitmesine rağmen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bu çözüm (özerklik) oldukça uzak. Her çatışmada ölen Türk askerlerinin sayısının giderek arttığı dikkat çekiyor. PKK tarafından son saldırıda yine çok sayıda askerin öldürülmesi sonrasında Türkiye, yine Kuzey Irak'taki PKK hedeflerini bombalamak için operasyon düzenledi. Bu daha önceki operasyonlar gibi çok yararı olmayacaktır. Türkiye'de yeni bir anayasa taslağı hazırlanmalı. Ancak Kürtler'e özerklik hakkı tanınması bu sorunu günün birinde sona erdirebilir.

Leipziger Volkszeitung:Cumhurbaşkanı Gül'ün son saldırının intikamının alınacağı yönündeki yemini ve ordunun Kuzey Irak'a girerek, PKK hedeflerini vurması yönündeki operasyon emri, gerginliğin ölümcül mantığıyla sonuçlanacak. Bugüne kadarki saldırılar sadece PKK'nın güçlenmesine yardım etti. Ancak PKK da gerçeklerden çok uzak hareket ediyor. 30 yıldan bu yana boşu boşuna Türkiye'yi politika değişikliği yapmaya zorluyor. Aslında bu süreçte geriye önemli bir tek şey kaldı: Kürtlerin önemi.

Augsburger Allgemeine:Kürtler için gerçekçi çözüm; özerk vilayetler. Kürtler Saddam Hüseyin devrildikten sonra yeniden düzenlenen Irak'ta, bu isteklerini kabul ettirdi. Bir anayasa reformunun arifesinde olan Türkiye'de de bölgesel özerklik bir çözüm olabilir. Bunun için Kürtler'in PKK'ya sırt çevirmesi gerekiyor. Erdoğan hükümeti de buna karşılık barış isteyen Kürtler'in taleplerine karşılık vermeli ve Türk milliyetçilere sınırlarını göstermeli. Bu yol, daha yıllarca sorunu askeri yollarla çözmeye çalışmak yerine daha fazla başarı vaat ediyor.