Pkk, Esed ve İran ile İttifak Yaptı"
Emekli diplomat ve yazar Akın Özçer'in açıklamaları "PKK, Esed ve İran ile ittifak yaptı"- Emekli diplomat ve yazar Özçer: - "PKK ve HDP çizgisinin politikaları, Wikileaks'in haziran sonuna doğru sızdırdığı Suudi Arabistan belgelerinde yer alan 'Türkiye'ye karşı İran ve Suriye'nin PKK ile ittifak yaptığı"na ilişkin değerlendirmeleri doğruluyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ- Emekli diplomat ve yazar Akın Özçer'in açıklamaları "PKK, Esed ve İran ile ittifak yaptı"- Emekli diplomat ve yazar Özçer: - "PKK ve HDP çizgisinin politikaları, Wikileaks'in haziran sonuna doğru sızdırdığı Suudi Arabistan belgelerinde yer alan ' Türkiye'ye karşı İran ve Suriye'nin PKK ile ittifak yaptığı"na ilişkin değerlendirmeleri doğruluyor. PKK'nın, Çözüm Süreci'ni başlatan ve iyi-kötü götüren AK Parti'ye düşmanlık politikası ancak Esed rejimiyle ittifakı bağlamında mantık çizgisine oturuyor elbette"- "Suriye rejimi, kendisinin iktidardan gitmesini isteyen Türkiye'ye karşı PKK üzerinden savaş veriyor. Öyle anlaşılıyor ki Esed gitmeden PKK'nın siyaset değiştirmesi pek mümkün değil"- "Silahların sustuğu dönem, PKK'nın ETA olmadığını gösterdi. PKK, ETA gibi bir örgüt olsaydı, pek çok karşıtına rağmen silahsız çözümden yana tavır alan AK Parti'ye düşmanlık yapmazdı. Örgüt, ısrarla ve inatla çözümün mimarı AK Parti'ye, 'seni iktidardan düşüreceğim' diyerek saldırıyor" ADEM DEMİR - Emekli diplomat ve yazar Akın Özçer, PKK ve HDP'nin izlediği politikaların, Wikileaks'in sızdırdığı Suudi Arabistan belgelerinde yer alan " Türkiye'ye karşı İran ve Suriye'nin PKK ile ittifak yaptığı"na ilişkin değerlendirmeleri doğruladığını kaydederek, "PKK'nın, Çözüm Süreci'ni başlatan ve iyi-kötü götüren AK Parti'ye düşmanlık politikası ancak Esed rejimiyle ittifakı bağlamında mantık çizgisine oturuyor" dedi. İspanya'da 4 yıl görev yapan ve ETA'yı uzun süre inceleyerek bu konuda kapsamlı çalışmalara imza atan eski Dışişleri Bakanlığı görevlisi Özçer, son dönemdeki şiddet olaylarını AA muhabirine değerlendirdi. PKK'nın, Kuzey İrlanda'nın bağımsızlığı için savaşan IRA ve Bask bölgesinin İspanya'dan ayrılmasını talep eden ETA'dan farklı birçok özelliği bulunduğunu ifade eden Özçer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "buzdolabına kaldırıldığı" belirtilen Çözüm Süreci'nin çok değerli olduğunu çünkü topluma önemli kazanımlar sağladığını dile getirdi. Terör örgütü ve siyasi uzantısı partinin, "90'lı yıllara döndük" türündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını aktaran Özçer, şöyle devam etti: "Eğer Çözüm Süreci olmasaydı, işte o zaman hakikaten 1990'lı yıllara dönebilirdik. Çözüm Süreci olmasaydı, PKK ve HDP öncelikle AK Parti düşmanlığından çok, 90'lı yıllarda olduğu gibi, olağanüstü halin kaldırılması, anadilde eğitimin verilmesi gerektiğinden başlayarak Kürt sorununun çözümü için atılması gereken demokratikleşme adımlarını art arda sıralayacaktı. Oysa şimdi hem PKK hem siyasi uzantısı HDP hem de Avrupa'daki Kürtler, 'Çözüm Süreci kaldığı yerden devam etsin' diyor. Bu, AK Parti'nin, 13 yıllık iktidar döneminde Kürt sorununun çözümüne ilişkin olanlar dahil birçok anayasal-yasal reform yapmasından kaynaklanıyor. Yani Çözüm Süreci'yle Türkiye önemli bir aşamaya geldi. Bu nedenle buzdolabında tutulması iyidir. Bahçeli'nin deyimiyle 'çöp sepetine' atılmayacak kadar değerlidir." - "PKK, ETA olsaydı çözümün mimarına saldırmazdı"Silahların sustuğu dönemin, PKK'nın ETA olmadığını gösterdiğini vurgulayan Akın Özçer, "Ancak demokratik bir anayasamız olmamasına rağmen ciddi adımlar atıldı. PKK, demokratik adımlar atılmasına rağmen zaman zaman masayı deviren şiddet olaylarına imza attı. Bu Çözüm Süreci'nin mimarı iyi ya da kötü AK Parti'dir. Ancak PKK, AK Parti düşmanlığı yapıyor. PKK, ETA gibi bir örgüt olsaydı, pek çok karşıtına rağmen silahsız çözümden yana tavır alan AK Parti'ye düşmanlık yapmazdı. Örgüt, ısrarla ve inatla çözümün mimarı AK Parti'ye, 'seni iktidardan düşüreceğim' diyerek saldırıyor" ifadelerini kullandı. - "PKK, Esed ve İran ile ittifak yaptı" Bask bölgesinin bağımsızlığını istediği gerekçesiyle şiddete başlayan ve yürütülen çabalar sonucunda 20 Ekim 2011'de silah bıraktığını ilan eden ETA'nın aksine "bağımsızlık" istemediğini savunan PKK'nın silah bırakmamasını da manidar bulduğunu aktaran emekli diplomat Özçer, şunları kaydetti: "PKK ve HDP çizgisinin politikaları, Wikileaks'in haziran sonuna doğru sızdırdığı Suudi Arabistan belgelerinde yer alan 'Türkiye'ye karşı İran ve Suriye'nin PKK ile ittifak yaptığı"na ilişkin değerlendirmeleri doğruluyor. PKK'nın, Çözüm Süreci'ni başlatan ve iyi-kötü götüren AK Parti'ye düşmanlık politikası ancak Esed rejimiyle ittifakı bağlamında mantık çizgisine oturuyor elbette. Bundan dolayı son zamanlardaki şiddet olaylarını, Türkiye ile Suriye'nin savaşı olarak görüyorum. Yani Suriye rejimi, kendisinin iktidardan gitmesini isteyen bir hükümete karşı Türkiye'nin içinde PKK üzerinden savaş veriyor. Öyle anlaşılıyor ki Esed gitmeden PKK'nın siyaset değiştirmesi pek mümkün değil. Dolayısıyla Türkiye üzerinden hala ortalığı karıştıranlar, AK Parti'nin Suriye politikasını eleştiriyorlar. Yani PKK ve muhalif partiler, Türkiye'nin Rusya ve İran'la birlikte Esed'e yardım etmesini istiyor. Burada ben, Esed'in Türkiye ile PKK üzerinden dolaylı bir şekilde savaştığını düşünüyorum."- "HDP'de Gerry Adams olacak kimse yok" Akın Özçer, ETA liderlerinin sık sık değiştiğini, siyasi uzantısı Batasuna'nın genel sekreterinin ise uzun süredir değişmediğini, bunun için sözü dinlenen siyaset adamlarının girişimiyle İspanya'da terör örgütüne silahların bıraktırıldığını, Türkiye'deyse PKK ve siyasi uzantısı partide bunun aksine bir yapının var olduğunu anlattı.Özçer, "Uzun süredir PKK'nın değişmeyen lideri Abdullah Öcalan'dır. Siyasi uzantısı olan HDP ve türevlerinin başkanları ise hep değişti. Batasuna Genel Sekreteri Arnaldo Otegi, cezaevinde örgüte silah bıraktırıyor. Türkiye'de ise HEP'ten bu yana sürekli başkanları değişen siyasi partinin yöneticileri PKK'ya söz geçiremiyor. Başka bir tabirle HDP'de Sinn Fein Lideri Gerry Adams olacak kimse yok. Bu, Türkiye için ciddi bir sorundur" değerlendirmesinde bulundu. - "Güvenlikçi önlemler normal"Güvenlikçi politikaların devreye girmesinin normal karşılanması gerektiğini söyleyen Özçer, İspanya ve Birleşik Krallık'ta şiddetin yükseldiği durumlarda benzer polisiye önemlerin arttığını bildirdi. "Çözüm Süreci'ni bozan hep terör örgütleri oldu" diyen Özçer, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun onlarca örneğini ETA'da gördük. Müzakere süreçleri bozulduğunda ister istemez sertleşme olur. Netice itibarıyla sertleşen şiddet olayları, devletin de kendi polisiye önlemlerini sıklaştırması zorunluluğunu doğruyor. Tabii terörle mücadele 'havuç-sopa' stratejisidir. Terör örgütü, 'havucu istemiyorum' dediği zaman 'sopa' geliyor. Dolayısıyla bizde güvenlikçi önemlerin artması çok normal. Güvenlik politikalarından vazgeçilmesi isteniyorsa, PKK'nın şartsız bir şekilde eylemsizlik kararı aldığını ilan ederek, silah bırakmaya hazır olduğunu açıklaması gerekiyor. Dünya örneklerinde hep böyle olmuştur. Her tarafta saldırı yapılırken kimse silahların susmasını devletten beklememeli. Devlet de olup bitenlere rağmen 'gel görüşelim' demez. Onun için PKK, yurtiçi ve yurtdışındaki militan ve yöneticileriyle Türkiye'ye düşmanca bir gözle bakmaktan vazgeçmelidir. Yönetici ve militanların Türkiye ile entegre olmak gibi bir amaçları da yok. Onun için Çözüm Süreci'ne gereken önemi vermediler. ve bundan sonra Çözüm Süreci elbette ki aynı şekilde aynı insanlarla yürümez. Onun için mutlaka PKK yönetiminde bir değişiklik olması gerekiyor. Dünyadaki örnekleri bunu en güzel şekilde ortaya koyuyor." - Akın Özçer kimdir? İstanbul'da 1952'de doğan Akın Özçer, 1978'de Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Merkez hizmetinden sonra 2 yıl Somali'de görev yaptı. 3 yıl da Lyon'da kalıp merkeze geldi. Merkezde, Avrupa Ülkeleriyle İkili İlişkiler Dairesi'nde çalıştı. Strazburg'a Avrupa Konseyi'ne, ardından Urumiye'ye başkonsolos olarak tayin oldu. Merkezde Balkan Dairesi'nde çalıştı. Madrid'e müsteşar tayin edilip, orada 4 sene kaldı. İspanya'daki gelişmeler ve özellikle Bask milliyetçiliği dikkatini çekti. İki cilt ve 650 sayfadan oluşan "İspanya Siyasi TarihindeBask Milliyetçiliği"ni yazdı.Özçer, ETA, IRA ve PKK gibi örgütleri incelemeye ve yazmaya devam ediyor.