Piyanist Fazıl Say Hakkındaki Dava
Mahkeme, şikayetçi avukatların sanığın zorla getirilmesi ve ceza ehliyetinin olup olmadığının araştırılmasına ilişkin taleplerini reddetti
Piyanist ve besteci Fazıl Say'ın, "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan yargılandığı davada, şikayetçi avukatlarının sanığın zorla getirilmesi ve ceza ehliyetinin olup olmadığının araştırılmasına ilişkin talepleri reddedildi.
İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, şikayetçi Ali Emre Bukağılı, Orkun Şimşek ile avukatları katıldı. Duruşmaya gelmeyen Say'ı avukatı Meltem Akyol temsil etti.
Mahkeme hakimi Hulusi Pur, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin sanık Fazıl Say'a verilen hapis cezasının "hükmünün açıklanmasının geri bırakılması" kararının kaldırıldığını açıkladı.
Duruşmada söz konusu karara ilişkin beyanları sorulana şikayetçi avukatı Ahmet Gündel, Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği kararı eleştirerek, Asliye Ceza Mahkemenin kendisini Yargıtay yerine koyduğunu öne sürdü.
Gündel, Fazıl Say'ın yargılama sürecinde ve sonrasında toplumun birçok kesimine sataşmalarda bulunduğunu savundu.
Bu nedenle Say'ın psikolojik rahatsızlığı ve aşağılık kompleksi olduğunu ileri süren Gündel, bu hususun mahkemece araştırılmasını talep etti.
Say'ın kendisine verilen cezaya ilişkin, "insanları din adına cezalandıran Ortaçağ zihniyetine ait olduğu" şeklinde ifadelerinin olduğunu belirten avukat Gündel, "Siz insanları din adına değil, inanç özgürlüğüne tecavüz ettiği için karar verdiniz. Müvekkilimde bundan dolayı şikayetçi olmuştur" diye konuştu.
Şikayetçi avukatlarından Ayfer Bayer, 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin hukuka aykırı karar verdiğini savunarak, Say'a verilecek cezanın ertelenmemesini istedi.
Şikayetçi avukatlarından Gülcan Karakaş, Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararına karşı sanığın yeniden beyanın alınmasını gerektiğini belirterek, duruşmaya gelmeyen sanık Say'ın zorla getirilmesi talebinde bulundu.
Say'ın avukatı Meltem Akyol, Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin fıkranın iptaline ilişkin olduğunu, bu nedenle yeniden kovuşturma yapılması kanaatinde olmadığını ifade etti.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını bu defa kabul etmediklerini söyleyen Akyol, müvekkiline düşünce ve inanç özgürlüğü yönünden dava açılmadığını, dini değerleri aşağıladığı iddiasıyla dava açıldığını belirtti.
Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan Hakim Hulusi Pur, sanık Say'a "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Bu cezayı yayın yoluyla işlendiği gerekçesiyle 12 aya çıkaran Pur, sanığın duruşmalardaki tavır ve davranışları ile yargılamaya yapmış olduğu katkıyı göz önünde bulundurarak Say'ın 10 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Hakim Pur, sanık avukatının "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara itiraz etmiş olması ve bu celsede hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediklerini beyan ettikleri için sanık hakkında bu hükmün uygulanmasına yer olmadığına karar verdi.
Say'ın sabıkasız olması nedeniyle verilen hapis cezasının ertelenmesine hükmeden mahkeme, sanık hakkında 2 yıllık denetim süresi belirledi. Mahkemenin bu kararı doğrultusunda, Say'ın dosyası Yargıtay'da temyiz edebilecek.
Mahkeme, şikayetçi avukatların sanığın zorla getirilmesi ve ceza ehliyetinin olup olmadığının araştırılmasına ilişkin taleplerini de reddetti.
Davanın geçmişi
İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi, 15 Nisan'da Fazıl Say'a, "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 10 ay hapis ceza verdi ve 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırmıştı.
Say'ın avukatı Meltem Akyol, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etmişti. İstanbul Nöbetçi 29. Asliye Ceza Mahkemesi de itirazı 26 Nisan'da kabul ederek, yerel mahkeme kararına "sanığın aleyhine verilen kararla ilgili haklarının yeterince hatırlatılmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında usulü hatalar bulunduğunu" gerekçe göstermişti.
İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Hulusi Pur, bu karar üzerine dosyayı "kanun yararına bozma" istemiyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne iletilmesi talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermişti. Adalet Bakanlığı "kanun yararına bozma" talebini reddederek dosyanın, verilen hükmün açıklanması için esas mahkemesi olan İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermişti.
Bunun üzerine İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi de bugüne duruşma vererek, taraflara tebligat göndermişti.
Öte yandan Say'ın avukatı, İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi Hulusi Pur hakkında reddi hakim talebinde bulunmuştu. Talebi inceleyen İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 12 Temmuz'da reddi hakim başvurusunu kabul etmemesi üzerine Say'ın avukatı, bu karara karşı 6 Ağustos'ta İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurmuştu. Avukatın bu başvurusu da reddedilmişti. - İstanbul