'Peygamber (S.a.s) Yolu' Sempozyumu
Türkiye ve dünyadan seçkin alimler, bilim adamları akademisyenler ve kanaat önderleri 'Sosyal problemlere Peygamber (s.a.s) yolundan çözümler' sempozyumunda buluştu.
Türkiye ve dünyadan seçkin alimler, bilim adamları akademisyenler ve kanaat önderleri 'Sosyal problemlere Peygamber (s.a.s) yolundan çözümler' sempozyumunda buluştu.
Yeni Ümit ve Hira dergilerinin düzenlediği sempozyum Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. Sempozyuma Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Prof Dr. Mehmet Görmez, Gaziantep Valisi Erdal Ata, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Mısır Müftüsü Prof. Dr. Ali Cuma, Nijerya İslam Meclisi ve Fetva Kurulu Başkanı Şeyh İbrahim İsmailli, Cezayir Yüksek İslam Konseyi Eski Genel Sekreteri Prof. Dr.
Abdurrezzak Gassum gibi seçkin alimler, bilim adamları akademisyenler ve kanaat önderleri katıldı. Sempozyumda, peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s) yolunun evrenselliği ve temsil, içtimai problemler ve çözüm yolları, peygamber (s.a.s) yolu ve ideal toplum, peygamber (s.a.s) yolunun ilim ve eğitim anlayışı ve insanın huzuru-güvenliği gibi birçok konu ele alındı.
Sempozyumda konuşan Başbakan Yardımcı Bekir Bozdağ, bugün İslam dünyasında yaşanan sorunların en önemlilerinden bir tanesinin ırkçılık sorunu olduğunu ifade ederek, "Maalesef pek çok yerde ırkçılığın Müslümanlar arasında çok ciddi sorunlara yol açtığını ve pek çok insanın haksız yere ölümüne sakat kalmasına başka nedenlerden dolayı hayatını kaybetmesine haya hayatının zindana çevrilmesine neden olduğunu görüyoruz. Allah katında en üstün olanınız takva sahibi olanlarınız derken üstünlüğün ölçüsünü
takvadır deniyor. Hangi kavimden, hangi milletten, hangi anadan babadan, hangi şehirden, hangi dilden renkten olduğundan değil. Takvadandır deniyor. Bunu ölçüp tartan ve sadece bilen Allah'tır. Buna hakkıyla inanan bir Müslüman, ırkçılık yaparak ırkları yarıştırarak, başka insanları öldürmek veya bu uğurda öldürmek üzere terör örgütlerine katılabilir mi? Onun imanı, onun İslam kabulü onun kitabı Kur-an onun peygamberi Hz. Muhammet buna izin verimi?" dedi.
Her Müslüman'ın sorumluluğu olduğunu da anlatan Bozdağ, "Irkçılık nedeniyle ölmek veya öldürmek için terör örgütlerine katılabiliyorlarsa canlı bombalara dönüp başkalarının hayatlarına son verebiliyorlarsa bunda herkesin ama herkesin, bu salonda olan olmayan bütün Müslümanların sorumluluğu vardır. Ama en büyük sorumluluk hiç kuşku yok ki İslam alimlerine düşmektedir. Ben bu nedenle dünyadaki bütün İslam alimlerine sizin şahsınızla buradan bir kez daha sesleniyorum, lütfen daha fazla gayret gösterelim.
Cehaletin İslam yerine ikame edilmesine cahilliğin kur-an ve sünnet anlayışıymış gibi Müslümanlar arasında kabul görmesine Allah için izin vermeyin" diye konuştu.
İslam dünyasının yoksullukla da boğuştuğuna işaret eden Bozdağ, "Yoksulluk bugün İslam dünyasının pek çok kesiminde maalesef hayat sürüyor. Oldukça zengin İslam ülkeleri varken oldukça yoksul İslam ülkeleri de var. Bu nedenle sosyal adaleti gerçekleştirmek için Allah rızası için verin elin alan elden üstün olduğu bilinciyle Müslümanların yoksullara, sadece Müslüman yoksullara değil Hıristiyan Yahudi gibi başka inançlara sahip yoksullara da el uzatmak ve onlara yardım etmek dayanışmayı güçlendirmek son
derece önemlidir" şeklinde konuştu.
İnsan hak ve özgürlüklerin Kur-an ve Peygamber efendimizin anlayışıyla mümkün olabileceğini de anlatan Bozdağ, "Ama İslam dünyasına baktığınızda insan hakları konusunda yazılanlara çizilenlere baktığınızda hukukun üstünlüğü eşitlik, temel hak ve hürriyet gibi hususlarda pek çok eksikliklerimizin olduğu da bir gerçektir. Bunun için bu konulardaki peygamber anlayışının Kur-an anlayışının doğru ortaya konulması doğru anlatılması doğru yaşanması için son derece önemlidir" dedi.
Konuşmasında son olarak dünyanın bazı ülkelerinde 'İslamafobi' diye bir fikir uydurulduğunu da hatırlatan Bozdağ konuşmasını şöyle tamamladı, "Bugün dünyanın bazı ülkelerinde 'İslamafobi' diye bir fikir uydurulmaya bir İslam'a karşı anlayış güçlendirilmeye çalışılıyor. Ben buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu anlayışların hiç birisinin Müslümanlarla Müslümanlıkla ilgisi yoktur. İslam Teröre terörizme, şiddete asla izin vermez. Öldürmeyi emretmez. Aksine yaşamayı ve yaşatmayı emreder. Biz
doğru anlattığımızda doğru takdim ettiğimizde ben inanıyoruz ki İslam'a ve Müslümanlara karşı yapılan bu karartma kampanyasının ve bu iftira kampanyasının dünyada güç bulması mümkün olmayacaktır"
Diyanet İşleri Başkanı Prof Dr. Mehmet Görmez, ise peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.s) sünnetinden bahsederek, "Peygamberin sünneti aynı zamanda İslam dünyasının neresinde yaşarsa yaşasın, bütün müminleri düşünce, gönül, duygu, ibadet birliğine götüren hepimizin arasında coğrafyalarımız, ırklarımız, renklerimiz, düşüncelerimiz farklı olduğu halde bizi birleştiren bizi kaynaştıran en büyük kaynaktır aynı zamanda sünnet" dedi.
Daha sonra konuşmacılar 'Sosyal problemlere peygamber (s.a.s) yolundan çözümler' konulu uluslararası sempozyumunda, modern dünyada yaşanan problemleri 'Kur'an ve Sünnet' perspektifinden değerlendirdi. - GAZİANTEP