Patent Şirketi Genel Müdürü: Patent, Piyango Gibidir
Bursa merkezli çalışan Erdem Kaya Patent ve Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürü Erdem Kaya, Türkiye'de insanların patente 'Cep telefonu bulacağım' mantığı ile yaklaştığını belirterek, patent bariyerinin düşürülmesini gerektiğini söyledi.
Bursa merkezli çalışan Erdem Kaya Patent ve Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürü Erdem Kaya, Türkiye'de insanların patente 'Cep telefonu bulacağım' mantığı ile yaklaştığını belirterek, patent bariyerinin düşürülmesini gerektiğini söyledi.
Kaya. saçma sapan fikrin ardından çığır açacak bir gelişme olacağını kimsenin garanti edemeyeceğini ifade ederken, yanlarına kıyafeti fazla iyi olmayan bir adamın geldiğini "Yeni bir buluş ile yağmur yağdırıyorum" dediğini belirtirken şunları anlattı:
"Gelen amca; 'Aşure kazanı gibi bir kapta bazı malzemeler katıyorum, karıştırıyorum yağmur yağıyor' dedi. 'Amca kafayı üşütmüş' dedim. 'Parasıyla değil mi, ben buna patent almak istiyorum' dedi. Sonra araştırma yaptım. Verilen teknik bilgilerde Ruslar'ın birçok teknik patent aldığını gördüm. Adamla test yaptık. Gerçekten yağmur yağdı. Bulutlar eksi yüklü, ürettiği artı yüklü iyon yayıyor. Sonucunda yağmur yağıyor. Ruslar'ın bu konuda birçok patenti var. Bu teknolojiyi bilmiyoruz. Keban Barajı'na bunu satmışlar."
Kaya, Türkiye'deki patent çalışmaları ve sektördeki gelişmeler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Firmalara telif hakkı, devlet destekleri hakkında bilgilendirmede bulunduklarını söyleyen Kaya, marka ve patent konusunda da hizmet verdiklerini kaydetti.
İnovasyon ile ilgili çeşitli tanımlamalar yapıldığını belirten Kaya, ticari başarı sağlayan iyileştirmelerin inovasyon konusunda değerlendirebileceğini dile getirdi. Patenti, piyango bileti gibi değerlendiren Kaya, şöyle devam etti:
"Ne kadar çok bilet alırsanız, çıkma şansı artıyor. Bundan dolayı firmalar çok patent başvurusunda bulunuyor. Türkiye'nin inovasyona çok ciddi anlamda ihtiyacı var. Farklılaşmalıyız. Mesela bir bakkal bile açsak, mevcut bakkallar ne yapıyor, farklı ne sunabilirim şeklinde bakması lazım. Bu farkı koruyabilecek bir fark ise patent ile yaptığı iyileşmenin taklit edilmesini engelliyoruz. Daha karlı hale geliyor. İnovasyon her derde deva ilaçlar vardır, Türkiye'nin hastalığına da en iyi ilaç inovasyon. Bunun sonucu çıkan inovatif ürünler ve güçlü patentler bunun başka çaresi yok. İstediğiniz kadar üretin, daha ucuz üreten bulunacaktır. Türkiye'de şartlar iyileşiyor. Rekabetçi üretim zorlaşıyor. İşçilik maliyetleri artıyor. Yatırımcı firmalar Çin'e, Hindistan'a, Arap ülkelerine yönelecekler. Kendi patent ve know-how'ımızı (bir işletmenin, üretim yöntem ya da teknolojisinin, bir başka firmaya satması veya kiralaması) geliştirirsek, bu süreçte kendi patentlerimizi firmamızı geliştirirsek, kayıp yaşamayız. 2023 hedeflerine ulaşmada bu şart."
"2023 YILINDA 50 BİN PATENT BAŞVURU HEDEFİ VAR"
Türkiye'de patent başvurusunun her geçen yıl arttığına dikkat çeken Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"1995 yılında yaptığımız yerli patent başvurusu 170 iken, 2011 yılında bu sayı 4 bin 87 olmuş. Neredeyse 25 kat artmış. Türkiye'de 1995 yılında yabancı firmaların başvuru sayısı ise bin 520 iken, 2011 yılında 6 bin 154'e ulaşmış. Artarak devam etmiş. Dünyada yılda 2 milyon patent başvurusu oluyor. Türklerin bu oran içindeki payı ise binde 2. Türkiye'nin 2023 yılında 50 bin yerli patent başvurusuna ulaşma hedefi var. Bugünün yaklaşık 10 katına ulaşmamız gerekiyor."
"ŞİRKETLERİN, FİKİR CAZİBE MERKEZLERİ OLUŞTURMASI GEREKİYOR"
Yeni Patent Kanunu'nun Ekim ayında TBMM'de görüşülerek, kabul edilmesini beklediklerini ifade eden Kaya, AB ile uyumlu bir yasanın hayata geçerek, patent almanın eskisi kadar kolay olmayacağını vurguladı. Türkiye'deki firmaların patent alanındaki çalışmalarda biraz geç kaldığını söyleyen Kaya, şöyle devam etti:
"Patent konusunda firma bilinçlerini arttırmamız gerekiyor. Dünyadaki değişik bilgi haznesinden de faydalanmaları gerekiyor. Firmalarımız araştırma yapmadan Ar-Ge sürecine girmeye çalışıyor. Gelişmeleri görmediğinden de ilk yaptıkları başvuruda bir, iki yılını boşa harcayabiliyor. Çok kısıtlı araştırma yapılıyor. Şirketlerin fikir cazibe merkezleri oluşturması gerekiyor. Şirketlerin içeride çalışanlarına, fikirlerini paylaşmalarını teşvik edip, bunu ödüllendirmeleri gerekir. Patent bariyerini düşürmemiz lazım. İnsanlar, yöneticiler 'Bir anda cep telefonunu bulacağım' diye hareket ediyorlar. Böyle birşey yok. Teknik bir problemi çözüyorsanız. Bir iyileştirme fayda sağlama varsa, 'Buna patent alma ihtimali var mı? Böyle patent olur mu demeyin?' Dünyadaki patentlere bakarsanız, çok basit iyileştirmelerle bunlar sağlanıyor."
"PATENT AYNI ZAMANDA TİCARİ BİR SAVAŞ ENSTRÜMANIDIR"
Patent başvurusuna devletin de destek verdiğini hatırlatan Kaya, patent belgesi alındığında devletin 3 bin TL verdiğini, bunun yurt dışında alındığında ödül rakamının 10 bin TL'ye ulaştığını ifade ederken, "Patent aynı zamanda ticari bir savaş enstrümanıdır. Mesela Bosch'un bir sözü var; 'Biz rakiplerimizi mutsuz etmek için patent alırız' der. 1 dönüm arsanız varsa, patent alarak her defasında 1 dönümü kapatıyor. Patent yapmanız giderek zorlaşıyor. Şu anda bu bir yarış, üniversiteler bu konuda çok eksik" diye konuştu.
Saçma bir fikir veren insanın, diğer fikrinin çığır açacak bir gelişme olacağını kimsenin garanti edemeyeceğini vurgulayan Kaya, 'Uçan halı' yapıyorum diye başvuru yapanlar olduğunu ekledi - Bursa