Parlamento Seçimleri Tartışıldı
'Türkiye'de seçimlerin ekonomik ve siyasi sonuçları" konulu bir toplantı düzenlendi.
Paris Boğaziçi Araraştırma Enstitüsü 'Türkiye'de parlamento seçimlerinin ekonomik ve siyasi sonuçları" konulu bir toplantı düzenledi. Moderatörlüğünü Didier Billion'un yaptığı tartışmada seçim sonuçları, Türk uzmanlar Soli Özel ve Seyfettin Gürel ile Fransız gazeteci yazar Alexander Adler tarafından yorumlandı.
Boğaziçi Enstitüsü Başkanı Bahadır Kaleağası, " Boğaziçi Enstitüsü, Avrupa'da kurulan Türkiye'nin Avrupa ilişkilerinde en etkili düşünce kuruluşu platformu. Fransa'nın önde gelen bakanları, siyasetçileri, üst düzey şirket yöneticileri, önemli gazeteci ve akedemisyenlerinin yer aldığı bir platform haline geldi. Bu ilginin kaynağında Türkiye'nin küreysel düzeyde ekonomisiyle, toplumsal değişimiyle, siyasetiyle bir ilgi odağı olması var. Gördük ki Türkiyede'ki seçimlerin sonucu, bunun siyasal etkileri, ekonomik etkileri, Avrupa Birliği'ni nasıl etkileyeceği, çevredeki ülkeleri Ortadoğu'yu, Kafkasları, Balkanlar'ı nasıl etkileyeceği, bunlar artık Fransa'da bir dış ilgi alanı, bir entellektüel ilgi alanı olmaktan çıkmış, siyasetin, ekonominin, akademinin, medyanın, sivil toplumun kendi gündemlerinde en önemli önceliklerinin önemli bir boyutu haline gelmiş.
Hem katılım düzeyi, bakanlıklar, milletvekilleri, gazeteciler, akademisyenler, şirket yöneticileri, bütün bunlar gösteriyor ki, Türkiye gerçekten Avrupa Birliği ile entegrasyonda dünyada önemli bir ülke olmakta. Türkiye çoğulculuğuyla, fırsatlarıyla, evrimiyle artık önde gelen bir ülke. Yani G20 ülkesi olması sadece ekonomik bir büyüklük olarak değil siyasi, sosyal, kültürel, entellektüel olarak da bir gerçek. Toplantıdaki sorulara baktığımızda aslında şunu görüyoruz ki, Türkiye'deki yapı, çoğulculuk, siyasi partilerin ulaştığı sonuçlar, bir tarafta AK Partinin seçim zaferi bir taraftan CHP'nin eskisine oranla daha iyi bir sonuca ulaşması, BDP'nin mecliste bundan sonra oynacağı rol, MHP' nin barajı geçmiş olması, yeni dönemdeki ekonomik politikalar, anayasa değişikliği, bunun için partilerin seçim öncesinden itibaren aldıkları tutumlar, önerileri, tüm bunlar aslinda Türkiye'de neler olup bittiğine dair bir entelektüel meraktan ziyade artık Fransa'daki üst düzey tüm çevrelerin siyasette olsun, medyada olsun, akademide olsun, sivil toplumda olsun, Fransa'da herkesin günlük yaşamında aldığı önemli kararlara ilgili bir boyut oluşturuyor. Türkiye artık dış politika konusu olmaktan çıkmış durumda. Avrupa'da Fransa'da ve diğer ülkelerde de Türkiye günlük yaşamın, günlük işlerin de önemli bir aktörü, önemli bir boyutu. Toplantıdaki tartışma da gösteriyor ki içinde bulunduğumuz dünya artık karşılıklı etkileşimden karşılıklı var olmaya, birlikte hareket etmeye doğru bir evrim içinde"
Paris Boğazçi Enstitüsü'ü direktörü Dr. Serap Atan 'Dostluk grubunun ilk toplantısını yaptık. Türkiyede'ki seçimlerin ekonomik ve siyasal sonuçları yorumlandı. Bizim amacımız Boğaziçi Enstitüsü'nün bu tür toplantılarını çoğaltarak siyasi, entelektüel ve iş çevrelerine Türkiye hakkında önemli bilgiler vermek, önemli olayların yorumlarını kendilerine iletebilmek. Bu toplantımıza çok üst düzey bir katılım oldu. Michel Rocard, Elisabeth Guigou, Madam Lalumiere gibi üst düzey eski başbakan ve bakanlar katıldı, siyasilerden önemli milletvekillerı katıldı. Hem UNP'den hem sosyalist partiden ve iş dünyasından katılım oldu. Fransız basınının da büyük ilgisi oldu. Hemen seçimlerin ardından Türkiye'deki gelişmeleri yorumladık. Üçüncü seçimden sonra AK Partinin hem Avrupa Birliği'ne hem iç siyasete bakışı, siyasetteki CHP, AKP ve diğer partiler arasındaki denge konuları, Türkiye'deki laikliğin gelişmesi ve bugüne kadar yapılan ekonomik başarıların bundan sonra sürüp sürmeyeceği konularında sorular geldi" diye konuştu.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi Profesörü Seyfettin Gürsel 'Fransızların ilgisini iki şey çekiyor. Türkiye'de seçimler, sonuçlar ne anlama geliyor' Bundan sonra Türkiye'de ne olacak? Yeni anayasanın , ekonominin durumu ne olacak'Türkiye'nin ekonomik performansı geçen yıl ve bu yıl olağanüstü görünüyor. Avrupa gerçekten büyümeye aç. Halbuki Türkiye büyümesini sınırlandırmaya çalışıyor. İhrcat çok yükseldi. Onu kontrol altına almak istiyor. Soruların önemli bir bölümü ekonomi ile ilgiliydi. İktisatçı olarak ekonomi üzerinde durdum. İkinci olarak, Fransızlar neden Avrupa Birliği bu seçim kampanyasında yeterince konuşulmadı, Nedir Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkiler? müzakereler ne olacak? Onların ilgisini çeken konular bunlardı" diye açıkladı.