Paris Zirvesi... Avrupa, Rusya-Ukrayna Savaşını Sona Erdirme Görüşmelerinde Söz Sahibi Olmak İstiyor

(ANKARA) - ABD ve Rusya, Suudi Arabistan'da Ukrayna'daki savaşı sona erdirme görüşmelerine bugün başlıyor. Bu görüşmelerin dışında bırakılan Avrupalı liderler ise dün, kıtanın güvenliği ve savaşın sona erdirilmesi için Paris'te "acil olarak" toplandı. Liderler, "uluslararası görüşmelerde söz sahibi olmaları gerektiğini" vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Rusya- Ukrayna savaşını sona erdirmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşerek, yıllarca süren ABD politikasının tersine bir karar vermesi, Avrupa ülkeleri için bir kırılma noktası oldu.

ABD-Rusya arasında Suudi Arabistan'da bugün yapılacak müzakerelerde Avrupa'nın dışarıda bırakılması da Ukrayna'nın yanı sıra çok sayıda Avrupa ülkesini rahatsız etti. Bunun üzerine Macron'un "acil zirve" çağrısıyla, Avrupalı liderler dün Paris'te bir araya geldi. Elysee Sarayı'nda üç saat süren görüşmelerde, toplantıya katılan Almanya, İngiltere, İtalya, Polonya, İspanya, Hollanda, Danimarka, NATO ve Avrupa Birliği liderleri, olası barış gücü birliklerini bölgede konuşlandırma konusunda ortak bir görüşe varamadı.

Starmer: "Rusya'yı Ukrayna'ya tekrar saldırmaktan caydırmanın tek yolu, ABD'nin güvenlik garantisidir"

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ABD'nin desteğini isterken, "kalıcı bir barış anlaşması olması halinde" İngiliz güçlerini diğerlerinin yanında Ukrayna topraklarına göndermeye hazır olduğunu yineledi. Starmer, "Atlantik ötesi bir bağın önemini koruduğunu" söylerken, "ABD'nin desteği olmalı çünkü Rusya'yı Ukrayna'ya tekrar saldırmaktan etkili bir şekilde caydırmanın tek yolu, ABD'nin güvenlik garantisidir" dedi.

Starmer, Trump ile "kalıcı bir barışın temel unsurları olarak gördüklerimizi" görüşmek üzere önümüzdeki hafta Washington'a gidecek.

Batı medyasında yer alan yorumlara göre, Starmer, Avrupa'nın değişen jeopolitik ortamında bir "üçüncü yol" çiziyor gibi görünürken hem AB ile bağlarını korumaya hem de ABD yönetimiyle stratejik olarak aynı hizaya gelmeye çalışıyor.

Tusk: "Ukrayna topraklarında askerlerimizin olmasını istemiyoruz"

Polonya gibi bazı AB ülkeleri, "Ukrayna topraklarında askeri izlerinin olmasını istemediklerini söyleyerek" bu konuda anlaşmazlığa neden oldu. Polonya Başbakanı Donald Tusk, "Avrupa'nın kendini savunmak için çok daha büyük bir kabiliyete sahip olmasının zamanı geldi. Burada savunma harcamalarının arttırılması konusunda görüş birliği var. Bu mutlak bir gerekliliktir" dedi.

Macron da bölgeye asker gönderme taahhüttünde bulunmadı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da toplantıda, bölgeye asker gönderme konusunda herhangi bir taahhütte bulunmadı. Paris'teki dünkü acil görüşmelerden kısa bir süre önce Macron, Trump ile görüşmüş ancak Fransa Cumhurbaşkanlığı Ofisi, 20 dakika süren görüşmenin detaylarını açıklamamıştı.

Scholz: "Rusya ile olası bir barış anlaşması, Ukrayna'ya dayatılamaz"

Almanya Başbakanı Olaf Scholz da "Rusya ile olası bir barış anlaşmasının Ukrayna'ya dayatılamayacağını" söyledi. Scholz, "Bizim için şu çok açık ve net: Bu, barışın dikte edilebileceği ve Ukrayna'nın kendisine sunulanı kabul etmesi gerektiği anlamına gelmiyor" diye konuştu.

Çok sayıdaki ülkenin, bölgeye potansiyel asker göndermesi konusundaki tutarsızlıklarına dikkati çeken Scholz, bölgeye asker gönderme konusunun "erken" olduğunu söyledi. Scholz, "Açıkça ve dürüstçe söylemek gerekirse bu son derece uygunsuz. Herhangi bir barış müzakeresinin sonucunun ne olacağını bile bilmiyoruz" diye ekledi.

Sanchez: "Olmaması gereken şey saldırganın ödüllendirilmesidir"

İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, herhangi bir barış anlaşmasının "geçmişte olduğu gibi" savaşa sahte bir son vermemesi için AB ve Ukrayna'nın aktif katılımına ihtiyaç duyacağını söyledi ve "Olmaması gereken şey saldırganın ödüllendirilmesidir" dedi.

Schoof: "Katkıda bulunmadan sadece masada oturmak anlamsızdır"

Hollanda Başbakanı Dick Schoof, Avrupalıların "neye katkıda bulunabileceğimiz konusunda ortak bir sonuca varmamız gerekiyor. Bu şekilde eninde sonunda masada bir yerimiz olacaktır. Katkıda bulunmadan sadece masada oturmak anlamsızdır" diye konuştu.

ABD, Avrupa'yı müzakerelerin dışında bırakacak

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ve Savunma Bakanı Pete Hegseth, geçen hafta yaptıkları konuşmalarda, hem Avrupa'nın güvenlik taahhütlerini hem de temel demokratik ilkelerini sorgulamıştı.

ABD ve Batı medyasında yer alan haberlere göre, ABD'li yetkililer, Washington ve Kremlin arasında diplomatik temasları güçlendirmeye hazır oldukları mesajını vermiş ve eski Avrupalı müttefiklerine mesafeli yaklaşmıştı.

Uzun süredir daha güçlü bir Avrupa savunması olması gerektiğini savunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Bu sert söylemlerin ve askeri tehlike karşısında iş birliği yapmama tehditlerinin sistemde bir şok etkisi yarattığını" söylemişti.

Kellogg: "Herkesin masaya oturmasının makul ve uygulanabilir olduğunu düşünmüyorum"

Trump'ın Ukrayna ve Rusya Özel Temsilcisi Keith Kellogg, yaptığı açıklamada, "Herkesin masaya oturmasının makul ve uygulanabilir olduğunu düşünmediğini" belirtti. Kellogg, "Bunun nasıl sonuçlanabileceğini biliyoruz ve bizim amacımız da bunu olabildiğince temiz ve hızlı tutmak" dedi. Kellogg, yarın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky ile görüşmek üzere Kiev'e gidecek.

Lavrov: "Avrupalıların, müzakere masasında ne yapmaları gerektiğini bilmiyorum"

ABD'li yetkililerle görüşmek üzere Suudi Arabistan'a giden Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Avrupa'nın müzakere masasına oturup oturmaması konusunda, "Müzakere masasında ne yapmaları gerektiğini bilmiyorum" dedi.

ABD ve Batı medyasında yer alan haberlere, ABD ve Rusya, Avrupa'yı savaşı sona erdirme konularının görüşüleceği müzakerelerden uzak tutmak istiyor.