Paris Cinayetinde Öcalan ve PKK'nın Rolü
Sakine Cansız ve arkadaşlarının bir yıl önce Paris'te PKK'nın derneğinde öldürülmesi olayında Öcalan ve PKK'nın rolü sorgulanıyor.
MİT'in, Sakine Cansız cinayetine ilişkin belgelerin 'paralel yapı' tarafından üretildiğine ilişkin açıklaması, örgütün eski üyeleri arasında tartışma yarattı. Sakine Cansız ve arkadaşlarının bir yıl önce Paris'te PKK'nın derneğinde öldürülmesi olayında Öcalan ve PKK'nın rolü sorgulanıyor.
Paris cinayetlerinde failin MİT olduğuna işaret eden belgelerin, MİT içinde 'derin devlet' tarafından üretildiğini iddia eden AKP'nin açıklamasını, çözüm sürecinde masaya oturanlar kabul etse de örgütte daha önce yer alan önde gelen isimler ikna olmuş görünmüyor.
"ERDOĞAN-ÖCALAN GÖRÜŞMELERİ" ARASINDAKİ BAĞLANTI TARTIŞILIYOR
Katil zanlısı olarak olayın hemen ardından tutuklanan Ömer Güney'e ait ses kaydı ve ardından MİT'e ait olduğu iddia edilen belgenin ortaya çıkmasıyla, Cansız ve arkadaşlarının infazıyla, Erdoğan (MİT)-Öcalan görüşmeleri arasındaki bağlantı konusundaki tartışma yoğunlaştı.
Ses kaydı ve belge, cinayetin MİT bağlantısını ortaya koyuyor. MİT'in konuyla ilgili resmi açıklaması ise belgede adı geçen ve Güney'e cinayet talimatı verdiği anlaşılan MİT mensuplarının "çözüm süreci"nde görevli, yani Öcalan ve diğer PKK yöneticileriyle görüşmeleri yürüten kişiler olduğunu ortaya koyuyor.
PKK VE MİT AÇIKLAMALARINDA PARALELLİK
MİT belgeyle ilgili açıklamada "Söz konusu yayınların, Çözüm Süreci'nde aktif rol üstlenen Teşkilatımızı yıpratmaya ve bu süreçte görev alan personeli deşifre ederek görevlerini yapamaz hâle getirmeye yönelik bir operasyon olduğu değerlendirilmektedir" denilerek Erdoğan'ın talimatıyla sürdürülen MİT-Öcalan görüşmeleri temelinde yürütülen "çözüm süreci"nin hedeflendiği iddia edildi. PKK çevrelerinden konuyla ilgili açıklamalarda da benzer bir yaklaşımın olduğu dikkat çekti.
PKK, SÖZÜ AKP'YE BIRAKTI
İlk günlerde sessiz kalan PKK resmi yönetimi, ses kaydı ve belgeden bir hafta sonra KCK Yürütme Başkanlığı imzasıyla resmi açıklama yaptı. Açıklamada, bu tür durumlardaki uslübu bilinen PKK'nın beklenenin tersine düşük ton dikkat çekti.
PKK yönetimi, MİT'e ait belge ve katliamın zanlısı Ömer Güney'e ait ses kaydına ilişkin AKP hükümetini açıklama yapmaya çağırdı. "MİT'le ilgili ortaya çıkan belgenin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini hükümetin ortaya koyması gerekmektedir. Aksi ispat edilmediği takdirde bu cinayetlerin MİT tarafından planlandığı ve yapıldığı kabul edilecektir" denilen açıklamada, Hükümet'in tutumunun çözüm sürecini de etkileyeceği belirtildi.
"DELİLLERİNİZ VARSA ORTAYA KOYUN"
Ses kaydı ve belgeyle açığa çıkan cinayetlerdeki MİT bağlantısı, çözüm sürecindeki örgüt isimleri ile cinayetlerin bağlantısı hakkındaki tartışmanın büyümesine yol açtı. Belge ortaya çıkmadan önce Sakine Cansız ile birlikte PKK kurucularından olan ve örgütün derin kodları hakkında bilgi sahibi olan Dursun Ali Küçük, konuyla ilgili "Paris katliamı, AKP'nin 'sahte barışına' ve bugün de iktidar kavgası biçiminde süren Cemaat-AKP kavgasında AKP'ye dolaylı destek sunmaya kurban edilemez. Delilleriniz varsa ortaya koyunuz. Yoksa kimsenin AKP, derin devlet ve MİT'i aklamaya hakkı yoktur" diye yazmıştı.
ÇÖZÜM SÜRECİYLE CİNAYETLER ARASINDAKİ BAĞLANTI
Örgütten Nizamettin Taş, Halil Ataç gibi eski üst düzey yöneticilerle birlikte ayrılarak Irak'ın kuzeyinde ayrı bir örgüt kuran Hıdır Sarıkaya da, "çözüm süreci"yle cinayetler arasındaki bağlantıya dikkat çekti: "Yönelim MİT'ten gelmiş ve aylar öncesinden Sakine arkadaş hedeflenmiştir. Bu yönelim, gelişen 'çözüm' sürecinden ayrı ele alınamaz. Nitekim adı geçen görevlilerin, MİT'ten gelen açıklamaya bakılırsa, 'çözüm 'sürecinde yer alan ve belirleyici rolü olan kişiler oldukları açığa çıkıyor."
PKK eski yöneticilerinden Hasan Bildirici de KCK ve BDP yöneticilerini şöyle eleştirdi:
"KCK ve BDP yöneticileri paralellikten ne anladıklarını açıklasalar da öğrensek. Paralel yapılara karşı asli Türk devletini masum göstermek midir iyi politika? Top güllesi ağırlığında MİT'in Paris cinayetini tertiplediğine ilişkin iki belge ortaya çıkmış, bu belgeleri BDP başkanlığı 'MİT'in içindeki paralel güçler' diye değerlendiriyor. BDP eşbaşkanı Demirtaş, İmralı'ya gidip gelirken görüştüğü MİT mensuplarından bu kavramı öğrenmiş olmasın?"
"ÖCALAN BİR KÜRT LİDER DEĞİL, DEVLETİN ERİ"
Sakine Cansız ile aynı dönemde Öcalan ile ters düşen ve Bekaa'dan kaçan PKK kurucusu Selim Çürükkaya'nın yönetimindeki kurdistanaktuel adlı internet sitesinin editör imzasıyla ise meseleyle ilgili şu değerlendirme geldi:
"Sakine Cansız, yeni başlayan sürecin start kurbanıdır. Startı veren Öcalan ile MİT müsteşarı Hakan Fidan'dır. Öcalan bir Kürt lider değildir. O Türk devletinin bir eridir. Bunu kendisi söylüyor, ama bir kısım Kürt henüz bunu anlamak istemiyor! Ve anlaşılmadığı müddetçe tek tek Kürdün akıbeti Sakine'nin akıbeti gibi olacaktır. Pek çok kimse daha baştan bu cinayetin kararı İmalı'da alındı. Öcalan Sakine Cansız'dan çekinmekteydi." Öcalan'ın son dönemlerde sürekli bir şekilde MİT'i övmesi ve onu tek milli ve güvenilir kuruluş ilan etmesi dikkat çekmişti. (Kaynak: Aydınlık)