Paralel Yapı Zanlılarının Avukatlarından Tahliye Açıklaması
Paralel yapı iddialarına ilişkin İstanbul merkezli yürütülen soruşturmalarda tutuklu bulunan 75 isim hakkında İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi soruşturma dosyalarını görmeden tahliye kararı vermesi üzerine tutukluların avukatlarından yeni bir açıklama geldi.
Paralel yapı iddialarına ilişkin İstanbul merkezli yürütülen soruşturmalarda tutuklu bulunan 75 isim hakkında İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi soruşturma dosyalarını görmeden tahliye kararı vermesi üzerine tutukluların avukatlarından yeni bir açıklama geldi.
Paralel yapı iddialarına ilişkin İstanbul merkezli yürütülen soruşturmalarda tutuklu bulunan 75 isim hakkında İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi soruşturma dosyalarını görmeden tahliye kararı vermesi üzerine tutukluların avukatlarından açıklama geldi. Kararın ardından İstanbul 10. Sulh Hakimi, aldığı kararda 32. Asliye Ceza Mahkemesinin karar verme yetkisi olmadığını belirti. Hakimlik polislerin tahliye edilmemesi için Silivri Cezaevinden sorumlu Bakırköy savcılığına yazı gönderdi. Karar üzerine akşam saatlerinde Çağlayan Adliyesi önüne gelen Avukatlar Ömer Turanlı, Ömer Kavili ve Hüseyin Ataol açıklamalarda bulundu.
"BU TAHLİYE İÇİN GEREKİRSE ADLİYE ÖNÜNDE KENDİMİ YAKARIM"
Tahliye kararıyla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Ömer Turanlı, hukuk adına tarihi bir gün yaşadıklarını belirterek, "Saat 02.00 itibariyle müvekkillerimizin tahliye müzekkerelerini sayın hakim yazdı. 32. Asliye Ceza Mahkemesi müvekkillerimizin tahliyesi yönünde karar verdi. Tahliye müzekkeresini de mübaşir vasıtasıyla savcı beye gönderdi. Şu an adliye de kriz masası oluşturulduğu söyleniyor ama bizim bundan haberimiz yok. Mahkemenin verdiği bir karar var. Şu an bu kararın doğruluğunu ve yanlışlığını ne İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ne cezaevi savcısı ne de adliyenin nöbetçi savcısı bunu tartışamaz. 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bu tahliye kararı kesin bir karardır. Biz Sulh Ceza Hakimliklerine red yönünde taleplerde bulunduk. Sayın İslam Çiçek geçtiğimiz aylarda, 'Ben hakimliğim, siz beni reddedemezsiniz ancak benim reddimi mahkemelere yaparsınız' dedi. Biz de İslam beyin bu kararı doğrultusunda Asliye Ceza Mahkemelerine müracaat ettik. Asliye Ceza Mahkemesi de bu kararı inceledi. Bizim reddi hakim taleplerimizi haklı buldu. Türk milleti adına verilen kararı da ben şahsım olarak çiğnetmem. Bu karar Türk yargısının namusudur. Türk yargısının namusunu da biz avukatlar temsil ederiz. Bugün bu tahliyenin gerçekleşmesi için ne gerekiyorsa, onu yaparım gerekirse bu adliye önünde kendimi yakarım" dedi.
Avukat Ömer Kavili de, "Tahliye kararı benim elimde yok. Çünkü meslektaşımın müvekkiline ait olan tahliye kararları, benim elimde mahkemenin kararı var. O kararın da tamamını bitirebilmiş değilim. Zaten yargılamanın kendisine karışmayız" ifadelerini kullandı.
Avukat Hüseyin Ataol ise mahkemenin verdiği kararın Türkiye Cumhuriyeti hakiminin verdiği bağımsız bir karar olduğunu ifade ederek, "Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, hukuk çerçevesinde verilmiş ve iddia ediyorum, Türk hukuk tarihine altın harflerle yazılacak manifesto niteliğinde bir karardır. Bunu uygulamak zorundasınız" diye konuştu. - İSTANBUL