Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Pamuk üreticileri destekleme primini bekliyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İZMİR Ticaret Borsası (İTB) eylül ayı olağan meclis toplantısında konuşan İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, pamuk üreticilerinin beklentilerini açıkladı.

İZMİR Ticaret Borsası (İTB) eylül ayı olağan meclis toplantısında konuşan İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, pamuk üreticilerinin beklentilerini açıkladı. Destekleme prim miktarlarının bir an önce belirlenmesini isteyen Kocagöz, üreticilerin zarar etmemesi için primlerin yeterli miktarda olmasını talep etti.
İTB eylül ayı meclis toplantısı tarihi binada meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Meclisin açılışında konuşan İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, pamuğun tarımsal üretim ve sanayi hammaddesi olarak önemine dikkat çekti. 2019- 2020 sezonu hasat döneminin başladığını anlatan Kocagöz, pamuk üreticisinin iki beklentisini açıkladı. Kocagöz, "Üretici ilk olarak hasat döneminde koşulların hasada elverişli olmasını bekliyor. İkincisi ise destekleme prim miktarının açıklanması. Her sektörde olduğu gibi pamuk üretim maliyetlerinde geçen yıla göre çok ciddi bir artış yaşandı. Buna karşın, özellikle küresel piyasaların etkisi ile pamuk fiyatlarında son 3- 4 ayda ciddi düşüş yaşadık. Şu anki fiyatlar ile üreticimizin pamuk üretiminden kesinlikle zarar edeceğini söyleyebiliriz. Bu nedenle, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan pamuk destekleme primini yeterli miktarda ve en kısa sürede açıklamasını bekliyoruz" dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun geçtiğimiz günlerde gelir ve yaşam koşulları araştırmasının sonuçlarını açıkladığını ifade eden Barış Kocagöz, şöyle konuştu:
"Araştırma, ülkemizde en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden yüzde 48, en düşük gelirli yüzde 20'lik grubun ise toplam gelirden yüzde 6 pay aldığını gösteriyor. Toplumda yaratılan zenginliğin adil dağılımı ve yoksulluğun azaltılması ekonomik kalkınmanın önemli bir göstergesi, aynı zamanda da toplumsal huzurun kaynağı durumunda. Bu anlamda, toplam istihdamın yüzde 20'sini oluşturan tarım sektörü büyük önem taşıyor. Zira milli gelir hesaplarına göre tarım sektörü hala ortalama kişisel gelirin en düşük olduğu sektörlerden birisi durumunda. Bu nedenle, kırsal kalkınma politikalarımızın ve düzenlenecek 3'üncü Tarım Şurası'nın temel hedefinin ülkemizde tarımsal nüfusun gelirini artırmak olması gerekiyor. Çiftçimizin zenginleşmesi çok daha verimli ve kaliteli tarımsal üretimin de kaynağı olacaktır. Bakanlığımız yeni bir destekleme modeli üzerinde çalışıyor. Bugüne dek alışık olmadığımız bir puanlama sistemiyle çalışacak bu sistemin açıkçası ayrıntıları belli değil. Umarız bu yeni destekleme modeli üreticiyi kucaklayan, gerçekten üretimi destekleyen, suistimallere açık olmayacak ve adil bir modeldir."
KESTELLİ GELECEKTEN UMUTLU
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli mecliste yaptığı konuşmada, dünyanın 2008 küresel krizinden bu yana rotasını kaybettiğini söyleyerek yeni bir denge arayan bir gemi gibi savrulduğunu savundu. Kestelli, gerileyen küreselleşme ve artan korumacılık, tırmanan ticaret savaşları, artan liderlik açığı bulunduğunu belirterek ekonomi düzeninin dijital devrimle birlikte üretimden tüketime baştan aşağı değişmeye başladığını dile getirdi. Türkiye'nin ekonomik açıdan en kötü günleri geride bıraktığını öne süren Başkan Kestelli, "Geçen yıl yaşanan spekülatif kur atağıyla başlayan ve ekonomideki kırılganlıklarla beslenen türbülansta en kötünün geride kaldığını düşünüyoruz. Yüksek kur, yüksek faiz, yüksek enflasyon ve ekonomide küçülmeyi birlikte yaşadığımız bu enflasyon içinde küçülme halinin, Türkiye'ye özel olumsuz jeopolitik etkenlere ve seçimlere rağmen iyi yönetildiğini söylemek mümkün. Sonuçta bu olumsuz dönemden geride kalan işsizlik, enflasyon, faiz gibi tortular bir maliyet bırakarak geri çekiliyor" diye konuştu.
Türkiye'nin 2020'den itibaren yeni bir büyüme patikasına gireceğine inandığını kaydeden Işınsu Kestelli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye, küresel bir güç olma vizyonunu hedefine koymuştur ve karşılaştığı tüm meydan okumalarla başa çıkıp bu hedefe ulaşma motivasyonuna sahiptir. Bu nedenle, bu ülkenin bugününe omuz vermek, yarının nimetlerine ortak olmak anlamını taşır. Türkiye, bugünün ve yakın geleceğin fırsatlar ülkesidir. Elbette pek çok zorluğumuz, yapmamız gereken pek çok değişim- dönüşüm reformu var, bu kesin. Son bir yılda alınan önlemler ve ortaya konulan irade, gelecek için umutlu olmamızı sağlıyor. Yeter ki reform heyecanını hiç kaybetmeyelim."
DÜNYADA SOĞUK SAVAŞ
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Soli Özel, ise konuşmasında soğuk savaşın dünya ülkelerine etkilerini anlattı. Dünya ülkelerinin nereye gideceğini tam bilemediğini savunan Özel, her yerde baskı ve baskıya direnme idaresinin bulunduğunu dile getirdi. Yeni dünyada para kazanmanın yollarının farklılaştığını kaydeden Özel, "Soğuk savaş ile batının egemenliği sarsılıyor. Mutlak üstünlük yok oluyor. Asya da kendisi yeni bir sistem üretmiyor. Her yerde hem devletin hem toplumun yapısı hızlı şekilde dönüşüyor. Japonya'da robotlar topluma dahil olmuş durumda" dedi. Toplantı meclis üyelerinin sorularının ardından sona erdi.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title