Palaz Hakkındaki "Bilişim Sisteminin İşleyişini Bozma" Davası
Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı, BİLGEM Başkanı Hasan Palaz ve eski TÜBİTAK Başkanlık Bilişim Müdürü Bünyamin Dursun hakkında "bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma" suçundan açılan davanın görülmesine devam edildi.
Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı, BİLGEM Başkanı Hasan Palaz ve eski TÜBİTAK Başkanlık Bilişim Müdürü Bünyamin Dursun hakkında "bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma" suçundan açılan davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklardan Bünyamin Dursun ile avukatı Mustafa Kocadağ ve Gökhan Güni'nin yanı sıra TÜBİTAK avukatı Ayşe İmren Ufacık İncedal katıldı.
Duruşmada bazı tanıkların beyanı alındı.
Tanıklardan Mücahit Yardımcı, bilgisayar mühendisi olduğunu, olay tarihinde TÜBİTAK'ta çalıştığını, eski TÜBİTAK Başkanlık Bilişim Müdürü Bünyamin Dursun'a bağlı olarak görev yaptığını belirterek, "Konuyla ilgili bir e-posta geldi mail adresime kendinden. İnsan kaynaklarının kullanmış olduğu sistemin kapatılması talimatıydı. Talimat gelene kadar bu sistemden haberim yoktu. Süha Bey'e durumu anlattım. Yeni başladığım için sistemin yerini bilmiyordum. Konuyla ilgili bir işlem yapmadım" diye konuştu.
"Geri dönüştürülemez şekilde verilerin silinmesini istedi"
Tanıklardan Mehmet Süha Bossalı da beyanında, elektronik mühendisi olduğunu, olay tarihinde TÜBİTAK'ta ağ ve sistem yöneticisi olarak çalıştığını anlatan Bossalı, şöyle devam etti:
"Bünyamin Dursun'un, materyalleştirilmiş disklerin geri dönüştürülemez şekilde silinmesi yönünde sözlü bir talimatı oldu. Yazılı bir talimat verilmedi. Ben de bunun üzerine ağ kablosunu çektim. Kablosunu çektiğim makine İK Rapor ve İK web iletişim sistemiydi. Sonra bana wipe (silmek, temizlemek) edip etmediğimi sordu. Kablosunu çektiğimi söyledim. Herhangi bir wipe işlemi yapmadım. O dönemde ve konjonktürde bunun sebebini sormadım. Bünyamin Dursun görevden alınınca kabloyu geri taktık. Takıldıktan sonra sistemi detaylı incelemedim, bilgi sahibi de değilim. 2013 Aralık, 2014 Ocak-Şubat ayı içinde kuruma 200'e yakın kişinin işe alındığını duyduk. Elektronik posta trafiği arttığı için de personel sayısından haberdar olduk. TÜBİTAK'a şahısları kimin işe aldığını bilmiyorum. Sanık, geri dönüştürülemez şekilde verilerin silinmesini istedi. Bundaki amacı bilmiyorum."
Tanıklardan Cemil Doğan ise iddianamenin hazırlandığı dönemde TÜBİTAK'ta İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığına vekaleten baktığını, teknik eleman olmadığını söyledi.
Kurumda haftada bir gün genel sekreterin başkanlığında tüm yöneticilerin katılımıyla toplantı yapıldığını bildiren Doğan, "Bunların birinde personelin giriş çıkışında sıkıntının olduğundan, güvenlik zafiyetinden bahsedildi. Bir de insan kaynaklarıyla ilgili bilgilerin saklandığı yere herkesin ulaşmaması konuşuldu. İlgili birim amirlerinin önlem alması istendi. Personel alımıyla ilgim yok" ifadesini kullandı.
Mahkeme, Emre Gazioğlu ile Mesut Erol'un tanık olarak dinlenmesi, sanıklardan Bünyamin Dursun ile bazı tanıkların birbirlerine gönderdikleri e-postaların TÜBİTAK'tan istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.