Pakistan Talibanı Lideri Mesud'un Öldürülmesi

Pakistan Talibanı lideri Hekimullah Mesud'un Pakistan hükümeti ile örgüt arasında başlatılması planlanan barış müzakerelerinin arifesinde ABD tarafından düzenlenen İHA saldırısında öldürülmesinin zamanlaması, ülkede tartışılmaya devam ediyor.

Örgütün 2012 yılında Svat Vadisi'noe ilkokul öğrencisi Malala Yusufzay'a düzenlenen saldırıdan sorumlu tutulan Molla Fazlulrahman'ı yeni lideri olarak ilan ederken ülkede Mesud'un ölümüne yol açan İHA saldırısının zamanlaması sorgulanıyor.

AA muhabirine açıklamada bulunan Pakistan istihbaratı "Inter Services Intellegence" (ISI- Ulusal İstihbarat Servisi) eski başkanı emekli Tümgeneral Hamid Gül, ABD'nin Mesud'u öldürmekle barışı istemediğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

Pakistan istihbaratının1987-89 yılları arasında başkanlığını yürüten Gül, ABD'nin İHA saldırılarına son vermemesi durumunda Pakistan'dan Afganistan'daki NATO askerlerine malzeme taşıyan tırların geçişine izin verilmemesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"ABD, İHA saldırılarını durdurmalı. Durdurmaması halinde NATO konteynırlarının geçişine izin vermemiz gerekir. ABD, önümüzdeki yıl Afganistan'ı terk edecek. Bunu yaparken de mecburen bizim topraklarımızdan geçecek, çünkü başka yolu yok. Hükümetin, İHA saldırılarını durdurmak için bu kozu kullanması lazım. ABD, Pakistan'da barış istemiyor. Ne zaman Taliban liderlerinden biri Pakistan'la uzlaşma eğilimi gösterse ABD tarafından saldırıya uğramıştır. Daha önce de Nek Muhammad ve Veli ur-Rahman bu yüzden öldürülmüşlerdi. Mesud'un hikayesi de aynı oldu."

-"ABD'nin isteksizliği müzakereler önünde en büyük engel"-

Pakistan Talibanı ile müzakerelerin başlatılması için hükümetin önünde iki engelin bulunduğunu ifade eden Gül, şöyle konuştu:

"Ülkenin kalkınması için bir an önce huzur ortamı hakim kılınmalı. Müzakerelerin başlaması için hükümetin önünde iki mesele var: Birincisi, ABD'nin müzakerelerin yapılmasına olan isteksizliği. İkincisi ise yaklaşık 35 gruptan oluşan TTP'nin kendi arasında bir birliğe varamaması. Pakistan Talibanı, bir çok grubun bir araya gelmesinden oluşuyor. Biriyle müzakere yapılsa ya da 20'siyle görüşülse de faydalı olmaz. Tamamı ile anlaşılması gerekir. Bu çok zor bir durum. Umarım emekler boşa gitmez ve başarılı olurlar."

-"ABD,Pakistan'ı kandırdı"-

İslamabad Uluslararası Politik Araştırmalar Enstitüsü Genel Direktörü Dr.Halid Rahman, ABD'nin uzun zamandır Mesud'un nerede olduğu bilgisine sahip olduğunu savundu.

ABD'nin saldırının zamanlamasını özellikle seçtiğini iddia eden Dr. Rahman, "Mesud'un, müzakerelerin başlayacağı günde öldürülmesi ABD'nin barış müzakerelerin olmasını istemediğini onaylıyor. Mesud'un müzakerelerin başlanacağı gün  öldürülmesi, ABD'nin Navaz Şerif hükümetine verdiği 'Biz ne dersek yapacaksın, bizim emrimize uyacaksın' mesajıdır. O yüzden Navaz Şerif, bu olaydan duyduğu rahatsızlığın sinyallerini ABD'ye göndermeli ve ilişkilerini tekrar gözden geçirmeli" ifadesini kullandı.

Hükümetin barış sürecinde  samimi davranması durumunda müzakerelerin başlayabileceğini belirten Rahman, şöyle konuştu:

"Eğer hükümet samimiyetle devam ederse müzakere süreci sürdürülebilir. Tabi Mesud'un ölümünden sonra TTP üyelerinden olumsuz tepkiler var, ama hükümet geri adım atmadan devam ederse müzakere yapılabilir. Bu konuda ABD Pakistan'ı kandırdı, sözünü tutmadı.  Aslında ABD, bu dünyada kimseye dürüst olmamış, her zaman kendi çıkarlarını düşünmüştür. Pakistan halkının da her zaman ABD'den beklentileri olmuştur. Halkın artık Pakistan'ın aleyhine de olsa ABD'nin bunu yapmaktan kaçınmayacağının farkına varması gerekir."

-"İlişkiler yeniden düzelecek"-

Peşaver Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof.Dr. Adnan Sarwar da ABD'nin bu iddiaları reddetmesine rağmen, Pakistan'da barış istemediğini barış sürecinde Hekimullah Mesud'u öldürerek gösterdiğini ifade ederek şunları söyledi:

"ABD, Mesud'un her zaman hedefte bulunduğunu, o gün öldürülmesinin sadece tesadüf olduğunu belirtiyor. Pakistan ve ABD'nin arasında soğuk rüzgarlar esecek, ama bir süre sonra tıpkı 'Salala' olayından sonra olduğu gibi ABD-Pakistan ilişkileri yeniden düzelecek. Örneğin terör örgütü El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin'in öldürülmesine bakalım. Bu kadar büyük bir olayın karşısında Mesud'un durumu hiçbir şey değil. Tabi siyasi açıklamalar, suçlamalar olacak ama zamanla her şey eskisi gibi devam edecektir."

-"Pakistan Talibanı ile müzakere yapılmamalı"-

Pakistan Dışişleri Bakanlığı Eski Genel Sekreteri ve Emekli Büyükelçi Ekrem Zeki ise müzakereler öncesinde öldürülmesinin, Mesud'un talimatları ile yüzlerce sivil insanın hayatını kaybettiği gerçeğini değiştirmeyeceğini söyledi.

Hekimullah Mesud'un, Pakistan'ın tahrip edilmesine neden olduğunu belirten Zeki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesud'un adamları, askeri üslerimiz ve kiliselere olmak üzere bir çok yere saldırı düzenledi ve birçok kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. İHA saldırıları, uluslararası kuralları ihlal ediyor. Aynı zamanda bizim toprak bütünlüğümüze ve egemenliğimize aykırı. Müzakerelerin gerçekleşeceği bir zamanda Mesud'un öldürülmesi, barış sürecinin gerilemesine neden oldu. ABD ile ilişkiler tekrar gözden geçirmeli. Pakistan hükümeti, her konuda çok dikkatlice düşünerek davranmalı."

Pakistan Talibanı ile müzakere sürecini de değerlendiren Zeki, "Bence teröristle müzakere yapılamaz. Müzakere, ancak silahların bırakılmasının ardından yapılır. Mesala İrlanda'da ve Sri Lanka'da teröristler yenildikten sonra müzakere yapıldı. Sorduğunuz zaman örnek gösterirler 'ABD de Taliban'la müzakere yapıyor' diye. ABD Taliban'la müzakere yapıyor, çünkü Afganistan'da Taliban hükümeti vardı daha önce. Şimdi ABD, Afganistan'dan çıkmak istiyor" dedi. - İslamabad