Pakistan'da dini liderler Lahor'daki "şiddete" tepki için genel grev çağrısı yaptı
Pakistan'da dini liderler, Tahrik-i Lebbeyk Pakistan (TLP) partisinin protestosunun güvenlik güçlerince "şiddetle bastırılmasına" tepki göstermek için ülke genelinde bir gün sürecek grev çağrısında bulundu.
Pakistan'da dini liderler, Tahrik-i Lebbeyk Pakistan (TLP) partisinin protestosunun güvenlik güçlerince "şiddetle bastırılmasına" tepki göstermek için ülke genelinde bir gün sürecek grev çağrısında bulundu.
Ruyet-i Hilal Komitesinin eski Başkanı Müftü Munibür Rahman, Karaçi'de beraberindeki dini liderlerle yaptığı basın toplantısında, ülke genelinde bir günlük greve gideceklerini söyledi.
Rahman, hükümete yaptığı çağrıda, gözaltındaki TLP destekçilerinin serbest bırakılmasını ve partiye getirilen yasağın kaldırılmasını talep etti.
İslam Uleması Cemiyeti Partisinin (JUI-F) lideri Mevlana Fazlur Rehman da başkent İslamabad'da yaptığı açıklamada, Lahor'da yaşananları kınayarak Ruyet-i Hilal Komitesinin eski Başkanı Rahman'ın grev çağrısına destek verdiklerini açıkladı.
Alim Mufti Taki Osmani de hükümetin protestoculara yönelik muamelesine tepki gösterdi. Osmani, bazı kişilerin polislere saldırmasının kesinlikle yanlış olduğunu ancak hükümetin de akıllıca davranması gerektiğini kaydetti.
Karaçi'de esnaf kepenk indirdi
Bir günlük grev çağrısının ardından Karaçi'de çok sayıda esnaf dükkanlarını açmazken, toplu ulaşım dernekleri de şoförlerin çalışmayacaklarını duyurdu.
Gösterilerin yaşandığı Lahor'un birçok bölgesinde ise internet hizmetleri askıya alındı.
Başkent İslamabad'ın giriş ve çıkışlarına da çok sayıda polis takviyesi yapıldı.
Öte yandan, İçişleri Bakanı Şeyh Raşid Ahmed, Pencap hükümetinin TLP ile yürüttüğü müzakereler sonucu TLP'nin dün rehin aldığı 11 polisin serbest bırakıldığını belirtti.
Macron'un açıklamaları protesto ediliyordu
TLP partisi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İslam ve Hazreti Muhammed karşıtı açıklamaları sebebiyle geçen yıl 16 Kasım'da ülkenin çeşitli şehirlerinde düzenlediği gösterileri hükümet ile anlaşma karşılığında sonlandırmıştı.
Anlaşma metninde, hükümetin Fransa'nın İslamabad Büyükelçisi'ni 2-3 ay içinde ülkeden göndereceği, Paris'e yeni büyükelçi atamayacağı, Fransız ürünlerinin devlet düzeyinde boykot edileceğine dair maddelere yer verildiği öne sürülmüştü.
Hükümet, 16 Şubat'ta konunun parlamentoya 3 ay içerisinde getirilmesi için bir anlaşma daha yapmış ve TLP de protestolarını 20 Nisan'a kadar ertelemişti.
TLP lideri Saad Rizvi, 11 Nisan Pazar günü yayımladığı mesajda, hükümetin verdiği sözleri tutmadığı takdirde protestolara hazır olması uyarısı yapmıştı.
Rizvi'nin 12 Nisan'da gözaltına alınmasının ardından parti destekçileri, İslamabad başta Lahor, Karaçi, Multan ve Ravalpindi gibi şehirlerde protestolara başlamıştı.???????
14 Nisan'da hükümet, TLP'ye terörle mücadele yasası kapsamında yasak getirilmesine karar vermişti.
15 Nisan'da Fransa'nın İslamabad Büyükelçiliğinden Pakistan'daki Fransız vatandaşlarına gönderilen mesajda, "Pakistan'da Fransa'nın çıkarlarına yönelik ciddi tehditler nedeniyle Fransız vatandaş ve şirketlerinin bir süreliğine ülkeden ayrılmaları tavsiye edilmektedir." ifadesine yer verilmişti.
Fransa'nın İslamabad Büyükelçiliğinden yapılan açıklamanın ardından Pakistan İçişleri Bakanı Şeyh Raşid Ahmed, "Tüm Fransa vatandaşları Pakistan'da burada güvende. Tehdit yok." diye konuşmuştu.
Dün 3 kişi ölmüştü
Dün emniyet yetkilileri, Lahor'un "Yetimhane Çovk" bölgesinde gösterilerini sürdüren TLP'lilerin bölgeden çıkarılmasına yönelik operasyon başlatmıştı.
Çıkan olaylarda 3 kişi hayatını kaybetmiş, aralarında polislerin de bulunduğu çok sayıda kişi yaralanmıştı.
12 Nisan'dan bu yana yaşanan gösterilerde yaşamını yitirenlerin sayısı 8'e yükselmişti.???????