Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Pakistan Başbakanı Şerif'le İhtilaflı Dini Lider Kadri, Pakistan'da

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Pakistan’da devrim yapmak iddiasıyla ülkesine dönen Kanada ve Pakistan vatandaşı Kadri, izlediği tutumla kafalarda soru işaretleri yaratıyor.

Pakistan'daki tartışmalı dini liderlerden, Pakistan Halk Hareketi'nin (PAT) Başkanı Tahir ül Kadri'nin, Pakistan'a devrim yapmak iddiasıyla geri dönmesi şaşkınlıkla karşılandı.

Pakistan Başbakanı Navaz Şerif ile 1980'li yılların başlarında omuz omuza çalıştıktan sonra eski öğrencisiyle yollarını ayırarak PAT'ın dini organı olan Minhaj ul Kuran'ı kuran Kanada ve Pakistan vatandaşı Kadri, ülkedeki en tartışmalı dini liderlerden biri.

Pakistan'a gelişinin ardından geçen hafta kendisiyle yapılan söyleşide Şerif, ailesinden ayrılmasının nedenine ilişkin yaptığı açıklamalarla basının gündemine oturmuştu. Kadri'nin, "1988'de Navaz Şerif'in babasının kendisinden oğlunun Pencab eyaletine başbakan seçilmesi için parlamenterlere dini şantajda bulunmasını istediği, kendisinin ise bunu geri çevirerek yollarını Şerif ailesiyle ayırdığına ilişkin sözleri, tartışmalara neden olmuştu.

Kurduğu Minhaj ul Kuran adlı kuruluşun, başta ülkenin en büyük ve zengin eyaleti olan Pencap olmak üzere ülke çapında sahibi olduğu yüzlerce okul ve medrese ile buralarda okuyan binlerce öğrenci, Kadri'nin Pakistan'da elde ettiği büyük nüfuzun başlıca kaynağını oluşturuyor.

-Kadri kimdir-

Şimdilerde sözde bir devrim lideriymiş gibi hareket eden Kadri, başlangıçta, Lahor kentinin banliyösünde, Pakistan Başbakanı Şerif'in ailesine ait bir bölge olan Raiwand'da cami imamlığı yapıyordu.

Camide imamlık yaptığı 1980'li yıllarda büyüleyici ses tonuyla, Navaz Şerif'in zengin bir iş adamı olan babası Muhammed Şerif'in hayranlığını kazanan Kadri, kendisini taraftarlarına ideolojik bir lider olarak kabul ettirmeyi başardı.

PAT'ı 1990'da kurarak kendini genel seçimlerde deneyen Kadri, ne ülke ne de eyalet çapında tek bir sandalye elde edebildi.

Daha sonra 2005'e kadar tamamı Navaz Şerif'e karşı olan farklı ittifaklar içinde yer alan Kadri, 2002 yılında yapılan seçimde küçük bir farkla da olsa Lahor'dan milletvekili seçilmeyi başardı. Ancak Kadri'nin başarısı, bazı siyasi gözlemciler tarafından, Pakistan'da yönetimi darbeyle ele geçiren Orgeneral Pervez Müşerref'in, Navaz Şerif hükümetini Ekim 1999'da devirmesine yardım ettiği için verdiği bir ödül olarak değerlendiriliyor.

Kendini Müşerref'in şemsiyesi altında bir başbakan olarak gören Kadri, elde ettiği tek sandalyeden memnun olmadığı için ve aşırılık yanlısı gruplardan ölüm tehditleri aldığı gerekçesiyle 2005'te Pakistan'dan ayrılarak Kanada'ya yerleşti.

Kendi kurduğu PAT'ı ve Minhaj ul Kuran örgütünü bir süre Kanada'dan canlı veya kayıttan yaptığı konuşmalarla yöneten Kadri, Hazreti Muhammed tarafından bir devrime yol açmak amacıyla görevlendirildiğini açıklamasının ardındansa dini liderlerin sert eleştirilerinin hedefi oldu.

Siyasi gözlemcilere göre, Parkistan'ın eğitimli kesimi, bürokrasisi ve ordusunda büyük bir destek ve nüfuzu bulunmayan Kadri, bir müddet devrim getirme arzusunu orduyu da dahil etmeye çalıştı ancak hiçbir olumlu karşılık göremedi.

-Tartışmalı liderin kaos getireceği iddiası-

Kararsız ve ne yapacağı önceden tahmin edilemeyen bir kişi olarak nitelenen Kadri hakkında AA'ya konuşan Karaçi'de bulunan Abdül Haluk Ali adlı siyasi analiz uzmanı, "Kadri'nin nasıl, ne çeşit bir devrim getirmek istediği benim için tamamiyle anlaşılmaz" dedi.

Kadri'nin, devrimin şimdiki demokratik sistemle getirilemeyeceğini, bu nedenle kitlesel bir hareketin bu "yozlaşmış sistemi" devirmek için tek yol olduğunu düşündüğünü belirten Ali, "Seçimlere katılmazsa o zaman kendisine yönelik halk desteğini nasıl ölçer. Devrim getirmenin diğer bir yoluysa sistemi devirmek için kendisi için sokaklara dökülecek milyonlarca kişiyi bir araya getirmek. Ancak onunla bu da söz konusu değil" diye konuştu.

Kadri'nin 200 milyon nüfuslu bir ülkede birkaç yüz bin taraftarı bulunduğunu kaydeden Ali, "Pakistan halkının büyük bir kısmı da zaten onun beğendiği partileri destekliyor ve Kadri ise siyasi arenada hiçbir yerde bulunmuyor. Bu da beni Kadri'nin burada devrim değil kaos için bulunduğunu düşünmeye zorluyor" dedi. - Ankara

Kaynak: AA / Güncel
title