Öztürk Serengil'in Ölümünün Üzerinden 15 Yıl Geçti
"Abidik Gubidik Twist, Kelaj, Yeşşe, Temem, Abijim, Babalık, Patlangoz" replikleri ile hafızalarımıza kazınan ve "Adanalı Tayfur" karakteri ile Türk sinemasının en önemli isimleri arasında yer alan Öztürk Serengil, 15 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı.
"Abidik Gubidik Twist, Kelaj, Yeşşe, Temem, Abijim, Babalık, Patlangoz" replikleri ile hafızalarımıza kazınan ve "Adanalı Tayfur" karakteri ile Türk sinemasının en önemli isimleri arasında yer alan Öztürk Serengil, 15 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı.
Fikret Hakan'ın, "Kendine yazık ediyorsun, sonunda pişman olma" uyarısına karşılık, "Benim senin gibi gür saçlarım yok ki, elime geçen fırsatı değerlendiriyorum" cevabını veren Öztürk Serengil'in macera dolu hayatı 11 Ocak 1999'da sona erdi. Ardında 300'ü aşkın film ve kendisi ile özdeşlemiş eğlenceli söyleyişler bırakan Serengil, kendine özgü üslubuyla söylediği "Yeşşe", "Kelaj", "Temem" gibi kelimeleri argo kültürüne sokması ile de sıkça eleştirildi. Türk dilini bozduğu ve yozlaştırdığı yönündeki iddialara rağmen, bu söyleyişleri her geçen gün yayıldı, hatta dönemin popüler isimlerinden İsmet İnönü bile bir olay karşısında "Yeşşe" kelimesini kullandı.
Özel kanallarının yayın hayatına başladığı 90'lı yıllarda televizyon programlarına da konuk olan Öztürk Serengil, rahat tavırları ile dikkatleri üzerine çekiyordu. 1994 yılında TGRT'ye konuk olan Serengil, hayatı ile ilgili açıklamalar yaparken gençlik hatıralarının aklına gelmesiyle duygulandı. Canlı yayında arkadaşlarının ölümünü hatırlayan Serengil, gözyaşlarına hakim olamayarak ağlamaya başladı. Ayrıca Serengil, ekran karşısındaki samimi ve içten tavırları nedeniyle de izleyicilerin sevgisini kazandı.
MACERA DOLU BİR HAYAT
Türk sinemasının en önemli isimlerinden Öztürk Serengil, 2 Mayıs 1930'da dünyaya geldi. Ailesi Artvinli olan Serengil'in çocukluğu ve gençliği Giresun'da geçti. Giresun Lisesi'ni 2. sınıfta bırakarak İstanbul'a gelen ve ilk olarak Bab-ı Ali'de resim ile ilgilenen Serengil, ardından vestiyer görevlisi olarak çalıştığı Oda Tiyatrosu'ndaki bir oyunda küçük bir rol aldı. Bu rol ile Muhsin Ertuğrul'un dikkatini çekerek Şehir Tiyatrolarının aranan ismi olan Öztürk Serengil, 1957 tarihli Orhan Elmas'ın yönetmenliğindeki "Üçüncü Kat Cinayeti" adlı filmle ise 35 yılını vereceği sinemaya adım attı. İlk dönemlerdeki "kötü adam" tiplemesini, 300'e yakın film izledi ancak bir fenomene dönüşmesi "Adanalı Tayfur" rolü ile gerçekleşti. 1966'da sinema oyunculuğunun yanı sıra sahneye de çıkarak şovmenlik yapmaya başlayan Serengil, Avrupa'da dönemin en popüler dansı olan Twist'i Türkiye'de sahneleyerek "Twist Kralı" olarak da anılmaya başlandı. Politik güldürü tarzında çeşitli 45'lik plaklar çıkaran Öztürk Serengil, televizyonda da adından sıkça söz ettirdi. Serengil, çeşitli dizilerde yer almasının yanı sıra "Gülünüz Güldürünüz" adlı yarışma programını da hazırladı ve sundu.
Dönemin sinema dünyasını ve hayatını anlattığı, "Yeşilçam benden sorulur" isimli kitapta, kumara ve kadınlara karşı zaafı olduğunu söyleyen Serengil, kumar nedeniyle 27 daire ve bir gecede 100 bin mark yitirdiğini yazdı. 1961 yılında Türkiye'nin ikinci büyük gece kulübü Abidik Gubidik'i açan Serengil, bir yandan büyük bir servet kazanırken diğer taraftan kazandıklarını hızla yitiriyordu. Gazino yatırımları kapsamında Libya'da da faaliyet göstermek isteyen Öztürk Serengil, dönemin lideri Muammer Kaddafi'nin emri ile tutuklandı ve buradan kurtulmak için de büyük paralar harcayarak Türkiye'ye döndü.
Dört kez evlenen Öztürk Serengil'in aşk hayatı, en az kariyeri kadar karmaşık ilerledi. İlk evliliğini Mevhibe Hanım ile yapan Öztürk Serengil, başka bir eşinden ise üç gün içinde boşandı. Kızı Seren Serengil'in annesi Nevin Teoman ile evlendikten sonra boşanan ve ardından tekrar evlenen sanatçı son evliliğini ise Finlandiyalı Seija Mirja ile yaptı ve bu evlilikten iki erkek, bir kız çocuk sahibi oldu.
Beyin ödemi nedeniyle iki kez ameliyat olan 68 yaşındaki Serengil, antiödem tedavisine yanıt alındığı halde bir türlü sağlığına kavuşamadı. Ölümüne kısa bir süre kalan yanında sadece kızları Seren ve Seray Serengil, eski eşi Nevin Teoman ve yeni eşi Seija Mirja'nın bulunduğu Öztürk Serengil, sanatçı dostlarının vefasızlığından da yakınıyordu. Serengil'in, solunum sisteminin durması sonucu 11 Ocak 1999 tarihinde İstanbul'daki evinde vefatının ardından, siyaset, sanat ve iş dünyasının önde gelen isimleri telefon ve telgrafla taziyelerini iletti. - İSTANBUL