Özgürlüklerden Ve Demokrasiden Yana Tarafız
Eğitim-Bir-Sen, ülkenin ve Manisa nın en büyük sivil toplum kuruluşu ve memur sendikasıdır.
Yerelde yaklaşık 4500, ülke genelinde ise yaklaşık 240 bin civarında üyesiyle, Önce bu ülkenin iklimini normalleştirmek, milleti değerleriyle barıştırabilmek görevi vardır ki, özelde üyelerimizin özlük haklarını savunarak, genelde de ülkemizin normalleşmesini sağlayarak bugüne kadar sendikacılık yaptık.
Bağımsızız ama emekten, ekmekten, adaletten, özgürlüklerden ve demokrasiden yana da tarafız. Eğitim-Bir-Sen, bu milletin değerleri doğrultusunda sendikacılık yapmaktadır. Özgürlük alanları genişledikçe, ekmeğimizin büyüyeceğine ve emeğimizin hakkını alabileceğimize inanıyoruz. Sendikacılığı vesayetten kurtarıp çalışanların hizmetine sunduk.
Murat Germen İlköğretim Okulu'nda 8 Haziran Cuma günü karne almaya gelen başörtülü öğrenciye 2 öğretmen ve 1 müdür yardımcısının gerçekleştirdiği iddia edilen hakaretlerle ilgili, eğer doğruysa bunu hangi insanlığa hangi eğitimciliğe sığdıracağımıza karar veremedik diye durumun vehametine tepki göstermek amacıyla yaptığımız basın açıklamasını provakasyonu sürdürmek olarak değerlendirmenin ne kadar doğru olduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Yapıldığı iddia edilen hakaretlerin gözden kaçırılmaya çalışılarak, hedef saptırılmasını manidar buluyoruz. Erdemli eğitimciler, yanlışa yanlış diyebilme cesaretini gösterebilenlerdir, yanlışa sahip çıkanlar değil.
Kılık kıyafet yönetmeliğinin her nedense sadece başörtülüler için işletilmeye çalışılması da çok dikkat çekicidir. Yanlışlara sahip çıkma geleneğini sürdüren ve milletin değerlerine rağmen sendikacılık yapan örgütlerin nasıl küçülüp yok olmaya yüz tuttukları, üye sayılarından bellidir.
Sendikal faaliyetleri, sokakları tedhiş ederek kaldırım taşlarını söküp esnafın vitrin camını kırmak ve bu milletin değerlerine hakaret edip zulüm yapmaktan ibaret sayanların, 1 Mayıs İşçi Bayramı nı bile kutlamaktan aciz, ortalığı savaş alanına çevirmeye çalışanların, Eğitim-Bir-Sen in, ekonomik ve sosyal haklar için nasıl alanları doldurduğuna, nasıl hak talep ettiğine bakıp sendikacılığını örnek almalarını tavsiye ediyoruz.
Eğitim-Bir-Sen, sendikacılığa tartışmasız yeni bir soluk getirmiştir. Bir yandan ücret ve özlük hakları mücadelesini en iyi şekilde verirken, diğer taraftan Türkiye'nin geleceğinin şekillenmesinde paydaş olmayı bilmiştir. Başta eğitim ve demokrasi olmak üzere ülkemizin temel sorunlarına çözüm üretmede üzerine düşen her türlü çalışmayı severek yapmış ve bu idealinden asla taviz vermemiştir.
Eğitim-Bir-Sen olarak vesayet kültürünün klasik ve modern biçimlerinden hiç birine teslim olmadan, hiçbir ezberin ve ucuz tarifenin peşine takılmadan, özgün bir dil geliştirdik ve buna devam edeceğiz.
Ükemizin ve insanımızın kültürel zenginliklerini farklılık ve ayırım noktası haline getirmeden maddi manevi değerlerimize yaslanarak üzerimize düşeni hakkıyla yerine getirmek hepimizin en önemli görevidir. Sendikacılığı iyilikleri artırmanın ve kötülükleri engellemenin izdüşümü olarak yapmaya devam edeceğiz.
Yapılacak yeni anayasa "din ve vicdan hürriyetini" teminat altına almak zorundadır. Kamusal alan adına yapılan dayatmalar ve meşru olmayan yasal düzenlemeler bir an önce son bulmalıdır. Bu ülkede zulüm bitene kadar saçmalıklarla mücadele etmek akıl sahibi herkesin ortak görevidir.
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu? (Mehmet Akif Ersoy)
Eğitim-Bir-Sen olarak, hakkı ihlal edilenin ve hakkı ihlal edenin kim olduğuna bakmadan her hak ihlaline karşı çıkmaya ve adalet tesis edilinceye kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.