Özgür Özel, Direnen Agrobay İşçilerini Ziyaret Etti: "Agrobay İşçisi Yalnız Değildir, Kadın Emekçiler Yalnız Değildir"
CHP Grup Başkanı Özgür Özel, İzmir Dikili’de haksız yere işten çıkarıldıkları gerekçesiyle 32 gündür direnen Agrobay işçilerini ziyaretinde, “Buradaki insanlar sizin karınca gibi ezeceğiniz insanlar değildir. Karıncanın kardeşi var, biziz. Cumhuriyet Halk Partililerdir. Türkiye’nin bütün sosyal demokratlarıdır. Onlar direndikçe biz de direneceğiz. Agrobay işçisi yalnız değildir, kadın emekçiler yalnız değildir, Türkiye işçi sınıfı yalnız değildir. Hepimiz onlara sahip çıkıyoruz” dedi.
CHP Grup Başkanı Özgür Özel, İzmir Dikili'de haksız yere işten çıkarıldıkları gerekçesiyle 32 gündür direnen Agrobay işçilerini ziyaretinde, "Buradaki insanlar sizin karınca gibi ezeceğiniz insanlar değildir. Karıncanın kardeşi var, biziz. Cumhuriyet Halk Partililerdir. Türkiye'nin bütün sosyal demokratlarıdır. Onlar direndikçe biz de direneceğiz. Agrobay işçisi yalnız değildir, kadın emekçiler yalnız değildir, Türkiye işçi sınıfı yalnız değildir. Hepimiz onlara sahip çıkıyoruz" dedi.
CHP Grup Başkanı Özgür Özel bugün, İzmir Dikili'de haksız yere işten çıkarıldıkları gerekçesiyle 32 gündür direnen Agrobay işçilerini ziyaret etti. İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen ve Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu da Özel'e eşlik etti. Özel, burada yaptığı açıklamada, şunları dile getirdi:
"Burada konuşan insanlar güvencesiz kadın emeğinin temsilcileri. Buradaki süreçlerini anlattıklarında hayatlarının bir kısmında tamamen sigortasız çalıştıklarını, o dönemlerinin birikimi olmadığını, çalışırken bir kadının yapması gereken işlerin çok üzerinde, hem de koşa koşa çalıştıklarını, adeta bir kölelik düzeninde insan üstü gayretle çalışmak zorunda kaldıklarını anlattılar. Zaman zaman gördükleri kötü muamele, zaman zaman uğradıkları haksızlıkların karşısında da burada bir sendikal bilincin oluştuğunu, ilgili sendikanın kendilerine haklarını hatırlatması üzerine sendikalı olduklarını, kimi 18 yıl, kimi 9 yıl, kimi 12 yıl çalışan kişilerin, en el üstünde tutulan elemanlarıyken sendikalı olduklarında gözden çıkarıldıklarını ve işten atıldıklarını gördük.
"BURAYA DERHAL ÇALIŞMA MÜFETTİŞLERİ GÖNDERİLMELİ"
Anayasaya göre, yürürlükteki kanunlara göre işverenin yaptığı, yapabileceği en büyük kusurdur. Sendikal sebepten işten çıkarmak kabul edilebilecek bir şey değildir. Emeğin örgütlenmesinin önüne, işverenin işten çıkarma gibi bir kozu kullanması mümkün değildir. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nı göreve davet ediyoruz. Buraya derhal çalışma müfettişleri gönderilmeli. Hem işten çıkarılan 39 işçiyle, hem de şu an içeride olan tüm işçilerle görüşülmelidir.
"SENDİKA DEMEK; İŞÇİNİN BİLİNÇLENMESİ, HAKKININ KORUNMASI, İNSANİ ŞARTLARDA ÇALIŞMASI DEMEK"
Bugün bazı açıklamalar geliyor, işçilerin yarısı daha işten çıkarılacak deniyor. Esas meselenin ne küçülmek, ne daralmak, ne verimsizlik, esas meselenin burada sendikanın girmemesi olduğu apaçık ortadadır. Buna karşı buradaki işçilerin seslerini Türkiye'ye duyurmaya gayret edeceğiz. Meclis'teki Çalışma Komisyonu'nu, Dilekçe Komisyonu'nu, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nu, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nu ayrı ayrı harekete geçireceğiz. Burada kadınlar örgütlenmesine karşı, sermayenin gücünü kullananlar bunu yaptığına pişman olacaklar. Biz, 1980 öncesi her 4 işçiden 3'ünün grevli toplu sözleşmeli sendikal hakka sahip olduğunu, işçilerin sendikasızlaştırılmasının bir darbe zihniyeti olduğunu, bugün Türkiye'de 100 işçiden 14'ünün sendikalı, ama bunların 10'unun kamuda sendikalı olduğunu biliyoruz. Bu yüzden işçiler bu kadar çok eziliyor ve bu kadar çok işçi ölüyor, iş cinayetlerine kurban gidiyor. Sendika demek, işçinin bilinçlenmesi, hakkının korunması, insani şartlarda çalışması ve iş kazası ve iş hastalıklarının mümkün mertebe önlenmesi demektir.
"BURADAKİ İNSANLAR SİZİN KARINCA GİBİ EZECEĞİNİZ İNSANLAR DEĞİLDİR"
Türkiye'de alın terine değer veren herkese diyoruz ki, Agrobay işçileri Türkiye'deki emekçilerin temsilcileridir. Bu mücadelenin arkasında durulursa, Türkiye'deki bütün işçi sınıfı kazanır. Bütün kadın emekçiler kazanır. Burada elde edilecek başarı emek mücadelesinin başarısıdır. Burada ablalarımız, annelerimiz, kendilerinin karşısına jandarmanın dikilmesinden çok alınmışlar, üzülmüşler. Güneş çarığı sıkıyor, çarık ayağa sıkıyor. Buraya verilen kanunsuz emirler, silsileyle ulaştırılıyor. Bundan sonraki süreçte şirketle diyalog kurmaya çalışacağız. Şirket, 'Bunları vermeyiz, içerideki işçiler de çıkacak' diyorlarmış. Buradaki insanlar sizin karınca gibi ezeceğiniz insanlar değildir. Karıncanın kardeşi var, biziz. Cumhuriyet Halk Partililerdir. Türkiye'nin bütün sosyal demokratlarıdır. Biz size bu karıncayı ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var.
"İŞTEN ÇIKARILAN HERKESİN TAZMİNATLARINI İSTİYORUZ"
Sendikamızın başkanının ifade ettiği gibi, işten çıkarılan herkesin tazminatlarını istiyoruz. Kod 46, işten çıkarıldığında iki sonuç doğuruyor. Bir, işsizlik sigortası alamıyorsun. Başka bir yere iş başvurusunda 46 gözüküyor. O maddenin içinde hırsızlık var. Burada bir tane hırsız yok. Bir hırsız varsa bu insanların alnının terini çalan içerideki yöneticilerdir. O yüzden tazminatları istiyoruz, kod 46'nın kaldırılmasını istiyoruz. Sadece kıdem tazminatını değil, ihbar tazminatını da istiyoruz. Mağdur edildikleri her bir günün de tazminatını istiyoruz. Eninde sonunda bu haklar alınacak. Burada kararlılığı gördünüz. Onlar direndikçe biz de direneceğiz. Agrobay işçisi yalnız değildir, kadın emekçiler yalnız değildir, Türkiye işçi sınıfı yalnız değildir. Hepimiz onlara sahip çıkıyoruz."
"SONUNA KADAR ARKANIZDA DURACAĞIZ, BU DESTEK HALKA HALKA BÜYÜYECEK"
Özel, açıklamasının ardından Agrobay Seracılık şirketi yöneticileriyle görüştü. Görüşmesinin ardından işçilerin yanına bir daha gelen Özel şunları söyledi:
"Biraz önce buradaki açıklamamızdan sonra Agrobay'ın yöneticilerini aradık, kendileri randevu verdiler. Uzun bir görüşme gerçekleştirdik. Bizim talebimiz yeniden bir temasın kurulması, işten çıkarılmış işçilerin kod 46 denilen haksızlıktan kurtarılmaları, tazminatlarının verilmesi ve diğer talepleri konusunda müzakere edilmesi meselenin çözülmesi yönünde oldu. İşveren tarafı, mahkeme yoluna gidilmesi gerektiğini, mahkemenin vereceği karara uyulacağını, kendilerinin haklı olduğunu ve işçi tarafını haksız gördüklerini ifade ettiler. Geçmişte benzer süreçteki örnekleri yaşamış milletvekilleri olarak, kendilerine pazartesiye kadar geçen sürenin kendileri tarafından kullanılmasını ifade ettik. Pazartesi gününe kadar herhangi bir adım atmayacağız. Bu hafta sonunu doğru geçirmelerini her şeye rağmen bekliyoruz. Biz de sonuna kadar arkanızda duracağız. Bu destek, halka halka büyüyecek. Siz yalnız değilsiniz. Emeğinize sahip çıktıkça size sahip çıkmaya devam edeceğiz, yolunuz açık olsun."